İçinde ne olan 8 harfli 275 kelime var. İçerisinde NE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ne olan kelimeler listesine ya da Sonu ne ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEJENERE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Soysuz
-
Yoz
-
Bozulmuş
-
Bozunmuş
-
[sıfat]
Soysuz
- NEZRETME
-
-
[isim]
Nezretmek işi veya durumu
-
[isim]
Nezretmek işi veya durumu
- GÜNEŞSİZ
-
-
[sıfat]
Güneş ışınlarıyla aydınlanmayan, güneş ışınlarını almayan
- "Güneşsiz yer."
-
Kapalı, bulutlu (hava)
- "Güneşsiz hava."
-
[sıfat]
Güneş ışınlarıyla aydınlanmayan, güneş ışınlarını almayan
- MÜNEKKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eleştirmen, eleştirici, eleştirmeci
- "Bir münekkidin oturup okuyup uğraşacağı bir konuyu ben oturup nasıl yazayım?" (Yaşar Nabi Nayır)
-
[isim]
Eleştirmen, eleştirici, eleştirmeci
- DÜMENEVİ
-
-
[isim]
Dümen boğazının geçmesi için kıç bodoslamasının üst ucuna ve teknenin kümbet olan bölümüne açılmış oval delik
-
[isim]
Dümen boğazının geçmesi için kıç bodoslamasının üst ucuna ve teknenin kümbet olan bölümüne açılmış oval delik
- KÖHNEMEK
-
-
[nsz]
Eskimek, modası geçmek
-
Geçersiz bir duruma gelmek, çağ dışı kalmak
-
[nsz]
Eskimek, modası geçmek
- PARTÖNER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tiyatro, sinema vb. sanat kollarında özellikle başrol oynayan sanatçının rol arkadaşı
-
[isim]
Tiyatro, sinema vb. sanat kollarında özellikle başrol oynayan sanatçının rol arkadaşı
- YÖNETMEN
-
-
[isim]
Bir kuruluşu yönetme yetkisi olan kimse, müdür, direktör
-
Tiyatro ve sinema oyunlarında oyuncuların rollerini dağıtıp oyunu düzenleyen, metin, yorum, dekor, müzik vb. ögeler arasında birlik sağlamaya çalışan kimse, rejisör
-
[isim]
Bir kuruluşu yönetme yetkisi olan kimse, müdür, direktör
- DARPHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Madenî para basılan yer
-
[isim]
Madenî para basılan yer
- DÖNEKLİK
-
-
[isim]
Dönek olma durumu
-
Döneğe yakışacak biçimde davranış
-
[isim]
Dönek olma durumu
- DENETMEN
-
-
[isim]
Bir kuruluştaki işlerin kanun ve tüzüklere uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini denetleyen kimse, müfettiş
-
[isim]
Bir kuruluştaki işlerin kanun ve tüzüklere uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini denetleyen kimse, müfettiş
- YAZIHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Yazı ve danışma işlerinin yürütüldüğü iş yeri, büro
- "Yazıhaneye girdi, kâtiple camekânlı bölmede konuşuyor." (Refik Halit Karay)
-
Yazı masası
- "Ufak bir odaydı burası, köhne iki maroken koltuk, birkaç tahta iskemle, iki ucuz yazıhane ile döşenmişti." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yazı ve danışma işlerinin yürütüldüğü iş yeri, büro
- SİNEKLİK
-
-
[isim]
Sinekleri kovmaya yarayan ucu püsküllü değnek
-
Sineklerin yapışması için üzerine yapışkan madde sürülmüş kâğıt
-
Ucu yassı ve geniş plastik, tel vb.nden sinek öldürmek için kullanılan saplı araç
-
Özellikle karasineklerin girmesini önlemek için dükkân kapısına takılan şerit, boncuk dizisi vb.nden yapılmış eğreti perde
-
Sinekleri çok olan yer
-
[isim]
Sinekleri kovmaya yarayan ucu püsküllü değnek
- TIKNEFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle kesik kesik nefes alan
- "Yoksa bu tozu dumana katarak yaralı yaban domuzu gibi kaçan canavara yetişmek tıknefes lalanın kârı değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle kesik kesik nefes alan
- SİNERAMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mercekleri 27 mm aralıklı üç ayrı alıcının yan yana birleştirilip eşlemeli olarak çalıştırılmasıyla ortaya çıkan bir geniş perde ve üç boyutlu sinema tekniği
-
[isim]
Mercekleri 27 mm aralıklı üç ayrı alıcının yan yana birleştirilip eşlemeli olarak çalıştırılmasıyla ortaya çıkan bir geniş perde ve üç boyutlu sinema tekniği
- NEFESLİK
-
-
[isim]
Bir soluk alıncaya kadar geçen süre
-
Hava alma yeri, hava deliği
- "Bir vapur ocağı başında çalışan ateşçilere taze deniz havası ulaştıran nefeslikler gibi ferahlatmasa." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir soluk alıncaya kadar geçen süre
- PENEPLEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yontuk düz
-
[isim]
Yontuk düz
- SEFİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sefilce
- "Yalnız sefilane gebermemek için bir lokma ekmek, bir gayret..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[zarf]
Sefilce
- SÜNNETLİ
-
-
[sıfat]
Sünnet edilmiş olan
-
[sıfat]
Sünnet edilmiş olan
- MESUDANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Mesutça
- "Mesudane bir hayat geçireceğimizi, annemin bizi yakında cennette beklediğini söylüyorlardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Mesutça