İçinde ne olan 7 harfli 253 kelime var. İçerisinde NE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ne olan kelimeler listesine ya da Sonu ne ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NEFESLİ
-
-
[sıfat]
Soluk alıp vermeden uzunca bir zaman durabilen
-
Üflemeli
-
Nefesi güçlü olan
- "Bir kere hepimizden nefesli idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Soluk alıp vermeden uzunca bir zaman durabilen
- SÜRMENE
- ...
- DOSTANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Dostça
- "Bu mağazaya girdiğimiz vakit güler yüzlü ve çok dostane kabul edildik." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Dostça
- MEYHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçki satılan ve içilen yer, içki yeri
- "Çiçek Pasajı, sade Beyoğlu'nun değil belki dünyanın da en civcivli meyhanesi idi." (Haldun Taner)
-
Kabare
-
[isim]
İçki satılan ve içilen yer, içki yeri
- SİNERJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir sonuca katkısı olabilecek birkaç etkenin belirli bir etkileşim sonucunda elde ettiği ortak güç
-
Bir işi yapmak ve sonuçlandırmak için varılan ortak istek, güç
-
Görevdaşlık
-
[isim]
Bir sonuca katkısı olabilecek birkaç etkenin belirli bir etkileşim sonucunda elde ettiği ortak güç
- SÜKUNET
- ...
- FERHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Birden çok mağazası bulunan eski hanların tipinde, avlulu geniş bina, büyük han veya kervansaray
-
[isim]
Birden çok mağazası bulunan eski hanların tipinde, avlulu geniş bina, büyük han veya kervansaray
- KÜRNEME
-
-
[isim]
Kürnemek işi
-
[isim]
Kürnemek işi
- DÖNERCİ
-
-
[isim]
Döner yapıp satan kimse
-
[isim]
Döner yapıp satan kimse
- TANESİZ
-
-
[sıfat]
Tanesi olmayan
-
[sıfat]
Tanesi olmayan
- EYNESİL
- ...
- GÖRENEK
-
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- "Muhitin ve göreneğin şımarttığı bu kız beni de tahrik ederse ne yapacaktım?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- TENEŞİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzeride ölü yıkanan ayaklı tahta, salacak
- "Ben bu duvara dayalı şeyin teneşir olduğunu bilmiyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Pis herif, o huyundan vazgeçmez. Onu ancak teneşir paklayacak!" (Orhan Kemal)
-
[isim]
Üzeride ölü yıkanan ayaklı tahta, salacak
- GÜNEĞİK
-
-
[isim]
Hindiba
-
[isim]
Hindiba
- MUAYENE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
- "En son bir de kan muayenesi yaptılar." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ben de hastaları muayene ettiğim küçük odada yatıp kalkacağım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gözden geçirme, araştırma, yoklama, kontrol
- "Gümrük muayenesi."
- "Küçük yokuşu muayene ettim, kimseler yok." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
- ÖLÜMÜNE
-
-
[zarf]
Her türlü olumsuzluğu var gücüyle göze alarak
-
[zarf]
Her türlü olumsuzluğu var gücüyle göze alarak
- HIYANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutsal sayılan şeylere el uzatma, kötülük etme veya karşı davranma, hainlik, ihanet
-
Güveni kötüye kullanma, aldatma, vefasızlık
- "Hıyanetini görmediğin bir kadın hakkında fena tabirler kullanmaya hakkın yok." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kutsal sayılan şeylere el uzatma, kötülük etme veya karşı davranma, hainlik, ihanet
- KLARNET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı
-
[isim]
Tahtadan, metal perdeli, orkestrada önemli yeri olan bir üflemeli çalgı
- LASKİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir oyun
-
[isim]
İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir oyun
- GELENEK
-
-
[isim]
Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane
- "Şair yeni bir dil yaratabilir ama bunun için gereken gücü gelenekten alır." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane