İçinde ne olan 7 harfli 253 kelime var. İçerisinde NE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ne olan kelimeler listesine ya da Sonu ne ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KANUNEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Yasa gereğince, yasal olarak
-
[zarf]
Yasa gereğince, yasal olarak
- YÖNELİK
-
-
[sıfat]
Belli bir yöne çevrilmiş olan, müteveccih
- "Bir büyük ve değerli özelliği de Türk geçmişinin ve bugünün sentezine yönelik bir yaklaşım içinde bulunuşu idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Belli bir yöne çevrilmiş olan, müteveccih
- MUAYENE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
- "En son bir de kan muayenesi yaptılar." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ben de hastaları muayene ettiğim küçük odada yatıp kalkacağım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gözden geçirme, araştırma, yoklama, kontrol
- "Gümrük muayenesi."
- "Küçük yokuşu muayene ettim, kimseler yok." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
- TANECİK
-
-
[isim]
Küçük tane
-
Çok küçük boyutlu madde, cisim
-
[isim]
Küçük tane
- BEYYİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem
-
Duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, tutamak, delil
-
[isim]
Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem
- DENEMEK
-
-
[-i]
Değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için bir insanı, bir nesneyi veya bir düşünceyi sınamak, tecrübe etmek
-
Bir işe, başarmak amacıyla başlamak, girişimde bulunmak, teşebbüs etmek
- "Ayağa kalkarak üç adım ötedeki musluğa kadar gitmeyi denedi." (Peyami Safa)
-
[-i]
Değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için bir insanı, bir nesneyi veya bir düşünceyi sınamak, tecrübe etmek
- GÖRENEK
-
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- "Muhitin ve göreneğin şımarttığı bu kız beni de tahrik ederse ne yapacaktım?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- MENEMEN
-
-
[isim]
Yumurta, soğan, yeşilbiber ve domatesle yapılan bir yemek
-
[isim]
Yumurta, soğan, yeşilbiber ve domatesle yapılan bir yemek
- ŞİŞHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Namlusu altı yivli tüfek veya top
-
[isim]
Namlusu altı yivli tüfek veya top
- BİLİNEN
-
-
[sıfat]
Değeri belli olan (nicelik), bilindik, malum
- "Bilinenler cebirde alfabenin ilk harfiyle gösterilir: a, b, c, d..."
-
[sıfat]
Değeri belli olan (nicelik), bilindik, malum
- KUŞHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
İçinde süs kuşları beslenilen ve üretilen küçük oda veya büyük kafes
-
[isim]
İçinde süs kuşları beslenilen ve üretilen küçük oda veya büyük kafes
- ANNELİK
-
-
[isim]
Anne olma niteliği veya durumu, analık
-
[isim]
Anne olma niteliği veya durumu, analık
- GENETİK
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Kalıtım bilimi
-
[isim]
Kalıtım bilimi
- ÇENEBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çok konuşan, çenesi kuvvetli, çeneli (kimse)
- "Bu, otuz yaşlarında çenebaz ve oynak bir duldu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çok konuşan, çenesi kuvvetli, çeneli (kimse)
- GENELCİ
-
-
[isim]
Genele uygun davranan kimse
-
[isim]
Genele uygun davranan kimse
- NEREDEN
-
-
[zarf]
Hangi yerden?
-
Nasıl, ne gibi bir ilişki ile
- "Nereden hatırınıza geldi de bu işi ortaya koydunuz?"
-
[zarf]
Hangi yerden?
- KİNETİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Hareketle ilgili, hareket sebebiyle oluşan
-
[isim]
Hareket olaylarını inceleyen bilim dalı
-
[isim]
Kimyasal tepkimelerin hızlarını inceleyen bilim dalı
-
[sıfat]
Hareketle ilgili, hareket sebebiyle oluşan
- HAMİNNE
-
-
[isim]
Yaşlı ve saygı duyulan kadın
- "Haminnenin azatlıları bayramdan birkaç gün evvel geldiler." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yaşlı ve saygı duyulan kadın
- YÖNETME
-
-
[isim]
Yönetmek işi
-
[isim]
Yönetmek işi
- NERİTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kıyı şeridinde deniz kabukları, kum, çakıl vb. şeylerle oluşan yığınakla ilgili
-
[sıfat]
Kıyı şeridinde deniz kabukları, kum, çakıl vb. şeylerle oluşan yığınakla ilgili