İçinde ne olan 6 harfli 176 kelime var. İçerisinde NE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ne olan kelimeler listesine ya da Sonu ne ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LÜKNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dilde pelteklik, tutukluk
-
[isim]
Dilde pelteklik, tutukluk
- ÖNERTİ
-
-
[isim]
Şartlı bir önermenin şartı anlatan ön bölümü: "Duman çıkıyorsa ateş vardır" sözünde "duman çıkıyorsa" şartı bir önertidir
-
[isim]
Şartlı bir önermenin şartı anlatan ön bölümü: "Duman çıkıyorsa ateş vardır" sözünde "duman çıkıyorsa" şartı bir önertidir
- ÖVÜNEK
-
-
[isim]
Övünülecek şey, övünç kaynağı veya sebebi
- "İnsanoğlu işte şimdi yine başlıca dayanağı ve övüneği olan sağduyusu ve bilinci ile eli şakağında düşünüyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Övünülecek şey, övünç kaynağı veya sebebi
- REZENE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Maydanozgillerden, 1-1,5 m yüksekliğinde, sarı çiçekli, yaprakları iplik biçiminde parçalı, hoş kokulu, baharatlı meyveleri anason gibi yemeklerde ve bazı içkilerde tat verici olarak kullanılan, hekimlikte gaz söktürücü olarak yararlanılan çok yıllık otsu bir bitki (Foeniculum vulgare)
-
[isim]
Maydanozgillerden, 1-1,5 m yüksekliğinde, sarı çiçekli, yaprakları iplik biçiminde parçalı, hoş kokulu, baharatlı meyveleri anason gibi yemeklerde ve bazı içkilerde tat verici olarak kullanılan, hekimlikte gaz söktürücü olarak yararlanılan çok yıllık otsu bir bitki (Foeniculum vulgare)
- GİNELİ
- ...
- GÖNENÇ
-
-
[isim]
Bolluk, rahatlık ve varlık içinde iyi yaşama, refah
- "Yurtta istediğimiz gönenci sağlamak için çok çalışmalıyız."
-
[isim]
Bolluk, rahatlık ve varlık içinde iyi yaşama, refah
- NETLİK
-
-
[isim]
Net olma durumu
- "Ferit gözlerini açınca evvela etrafı görüşündeki netliğin verdiği hayret içinde Vafi Bey'in açık yeşil gözlerindeki berrak huzurla karşılaştı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Net olma durumu
- KORNET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pistonlu orkestra çalgısı
-
[isim]
Pistonlu orkestra çalgısı
- REHİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini sağlamak için güvence olarak ele geçirilen kimse, tutak
- "Bu anda elimizde, bir rehinemiz var, onun için karşı karşıya olan vaziyetimiz sizinkinden çok sağlamdır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Bir anlaşma, sözleşme veya isteğin yerine getirilmesini sağlamak için güvence olarak ele geçirilen kimse, tutak
- FLANEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Keten ve yünden dokunan kumaş
- "Eve gelince sokak elbiselerini, yumuşak Fransız flanelinden yapılma ev elbiseleriyle değiştirirdi." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Keten ve yünden dokunan kumaş
- MESNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dayanak
-
Mevki, makam
-
[isim]
Dayanak
- BRUNEİ
- ...
- DEFİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, gömü
-
[isim]
Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, gömü
- NEŞTER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kan almak, aşı yapmak veya küçük apseleri açmak için kullanılan ufak bıçak
-
[isim]
Kan almak, aşı yapmak veya küçük apseleri açmak için kullanılan ufak bıçak
- ZİHNEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Zihince, zihinden
-
[zarf]
Zihince, zihinden
- AKSİNE
-
-
[zarf]
Tersine
- "Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Tersine
- NESREN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Nesir olarak, düz yazı olarak
-
[zarf]
Nesir olarak, düz yazı olarak
- ENENME
-
-
[isim]
Enenmek işi
-
[isim]
Enenmek işi
- NEFRİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Böbrek iltihabı
-
[isim]
Böbrek iltihabı
- UFUNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pis koku
- "Kokladığım bu havada devrin ufunetini hissediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İrin, cerahat
-
[isim]
Pis koku