İçinde ndi olan 8 harfli 37 kelime var. İçerisinde NDİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ndi olan kelimeler listesine ya da Sonu ndi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DİN
2 Harfli Kelimeler
İD, İN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İKİNDİYE
- ...
- EFENDİCE
-
-
Efendi gibi
- "Her hâli ile insancıl, sevecen, efendice bir tavırdır." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Efendiye yaraşır bir biçimde
-
Efendi gibi
- ÜVENDİRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çift öküzlerini yürütmek için kullanılan, ucuna nodul çakılmış uzun değnek, gönder
- "Öküzün üvendiresini tuttu ve sakin, huzur dolu bir sesle haber verdi." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Çift öküzlerini yürütmek için kullanılan, ucuna nodul çakılmış uzun değnek, gönder
- SİLİNDİR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine paralel iki yüzeyin sınırladığı cisim, üstüvane
-
Metalleri inceltme, kumaşları parlatma, kâğıt üzerine baskı yapma vb. işler için sanayide kullanılan merdane
-
Motorlu taşıtların motorunda pistona güçlü bir itiş sağlamak için gaz karışımının yandığı veya patladığı yer
-
Yol yapımında toprağı sıkıştırarak düzleştirmek için kullanılan genellikle motorlu araç
-
[isim]
Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine paralel iki yüzeyin sınırladığı cisim, üstüvane
- DİNDİRİŞ
-
-
[isim]
Dindirme işi veya biçimi
-
[isim]
Dindirme işi veya biçimi
- SENDİKAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Sendika ile ilgili
- "Sendikal haklar."
-
[sıfat]
Sendika ile ilgili
- MENDİREK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kıyılarda dalgakıranla yapılmış liman
- "Bir mendirek inşa edip denizle sahilin alakasını kestiler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kıyılarda dalgakıranla yapılmış liman
- HANDİYSE
-
-
[zarf]
Yakın zamanda, neredeyse, hemen hemen
- "Bomboş, tamtakır konuşmalara ve duygusuz duyumsayışlara romanında handiyse özellikle yer veriyordu." (Selim İleri)
-
[zarf]
Yakın zamanda, neredeyse, hemen hemen
- SİNDİRİŞ
-
-
[isim]
Sindirme işi veya biçimi
-
[isim]
Sindirme işi veya biçimi
- KANDİDOZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pamukçuk
-
[isim]
Pamukçuk
- HAYDİNDİ
-
-
[ünlem]
"Çabuk ol, acele et" anlamında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
"Çabuk ol, acele et" anlamında kullanılan bir söz
- KENDİNCE
-
-
[zarf]
Kendine göre, kendi bakımından
- "Emin Paşa konağı kendince Topkapı Sarayından bile zengin bir sanat ve irfan hazinesiydi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Kendine göre, kendi bakımından
- KENDİLİK
-
-
[isim]
Bir nesnenin varlığını veya tözünü oluşturan şey
-
[isim]
Bir nesnenin varlığını veya tözünü oluşturan şey
- BİNDİRME
-
-
[isim]
Bindirmek işi
-
Birbiri üzerine gelerek eklenen levha, kiremit, ahşap parçalarının durumu
-
Çıkarma harekâtına katılacak birliklerin, çıkarma yerine gitmek için kendilerine ayrılan deniz araçlarına binmeleri
-
[isim]
Bindirmek işi
- MÜHENDİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elekronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse
-
[isim]
İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elekronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse
- İNDİRMEK
-
-
[-i]
Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak
- "Zeynep'i o sel yatağından, yağdan kıl çeker gibi indirdi." (Yahya Kemal)
-
Bir taşıt veya binek hayvanından aşağıya almak
-
Fiyatını azaltmak, düşürmek
-
Hızla vurmak
- "Genç adamın başına son darbeyi indirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kapamak
- "Kepenkleri indirmek."
-
[nsz]
Yağmur, sis, birdenbire bastırmak
- "Haberlerle birlikte hızlı bir yağmur indirdi." (Necati Cumalı)
-
Kırmak, tahrip etmek
- "Göstericiler yapının camlarını indirmişler."
-
[-i]
Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak
- ENDİREKT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Doğrudan olmayan, dolaylı
-
[sıfat]
Doğrudan olmayan, dolaylı
- İSKANDİL
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Denizin derinliğini ölçme
-
Bu iş için kullanılan araç
- "Evde kimsenin olmadığını telefonla iskandil ediyorlarmış diyor Bedri." (Oktay Rifat)
-
İşin içyüzünü öğrenme, bilgi toplama, sorup soruşturma
- "İstanbul'daki ilk günlerinde yaptığı iskandiller, umduğunun tersine olarak burada geçimini kolay sağlayamayacağını göstermişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Denizin derinliğini ölçme
- ENDİŞELİ
-
-
[sıfat]
Endişesi olan
- "O zamanlar ezberi tam kıvırıp kıvıramayacağımızdan endişeli, kalp çarpıntıları içinde sıranın bize gelmemesi için dua ederdik." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Endişesi olan
- KANDİLLİ
-
-
[sıfat]
Kandili olan
-
Çok sarhoş
-
[sıfat]
Kandili olan