İçinde nda olan 6 harfli 27 kelime var. İçerisinde NDA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nda olan kelimeler listesine ya da Sonu nda ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BRANDA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemilerde tayfa ve erlerin yattığı dikdörtgen biçiminde, astarlanmış bezden yapılan, halatlarla bir yere tutturulan asılı yatak
-
[isim]
Gemilerde tayfa ve erlerin yattığı dikdörtgen biçiminde, astarlanmış bezden yapılan, halatlarla bir yere tutturulan asılı yatak
- CANDAŞ
-
-
[isim]
Çok yakın dost
-
[isim]
Çok yakın dost
- UGANDA
- ...
- AJANDA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter, andaç
-
[isim]
Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter, andaç
- DİNDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Din inancı güçlü, din kurallarına bağlı (kimse), mütedeyyin
-
[sıfat]
Din inancı güçlü, din kurallarına bağlı (kimse), mütedeyyin
- MUNDAR
-
-
[sıfat]
Murdar
-
[sıfat]
Murdar
- CANDAN
-
-
[sıfat]
İçten, yürekten, gönülden, samimi
-
[zarf]
İçtenlikle, istekle, ilgiyle
- "Onlar da ilk defa candan alkışlamanın o güzel tadını tadıyorlardı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
İçten, yürekten, gönülden, samimi
- HANDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Şen, neşeli
-
[sıfat]
Şen, neşeli
- FONDAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde likör, tatlı veya hoş kokulu maddeler bulunan, ağızda kolayca eriyen bir tür şekerleme
- "Çilek, muz, menekşe kokulu fondanlar..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
İçinde likör, tatlı veya hoş kokulu maddeler bulunan, ağızda kolayca eriyen bir tür şekerleme
- KUNDAK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb
- "Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölüm
- "Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi." (Yahya Kemal)
-
Arabalarda dingil yatağı
-
Ara bozma, fitne, fesat
-
[isim]
Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb
- BUNDAN
-
-
bu nedenle
- "Bu ev geniştir."
- "Aradan otuz bu kadar yıl geçti."
- "Bu minval üzere uskumruyu bir hayli yumuşattıktan sonra..." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Cumhuriyetten bu yana."
-
bu nedenle
- KANDAŞ
-
-
[sıfat]
Aynı kanı taşıyan, aynı soydan olan
- "Asırlarca birbirlerinden ayrı yaşayan kandaşlar..." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Aynı kanı taşıyan, aynı soydan olan
- KİNDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kinci, kinli
- "Sert, sivri, kindar bir bakış." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Kinci, kinli
- MANDAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemilerde küçük makara
-
[isim]
Gemilerde küçük makara
- DİNDAŞ
-
-
[isim]
Aynı dinden olan kimse
-
[isim]
Aynı dinden olan kimse
- LUANDA
- ...
- RUANDA
- ...
- BANDAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sargı ile sarma
-
Bağ, sargı
-
[isim]
Sargı ile sarma
- ZİNDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tutuklu veya hükümlülerin içine konulduğu kapalı yer
- "Ah evladım, sorma, onu bir zalim herif aldı, zavallı tazeye dünyayı zindan etti." (Ömer Seyfettin)
- "Evi ona zindan oldu."
-
Çok karanlık ve sıkıntılı yer
- "Lakin bir gün öyle bir şey olmuştu ki Özbekiye Bahçesi gözümde âdeta zindan kesildiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Tutuklu veya hükümlülerin içine konulduğu kapalı yer
- ANINDA
-
-
[zarf]
Çabucak
-
[zarf]
Çabucak