İçinde nd olan 7 harfli 100 kelime var. İçerisinde ND bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nd olan kelimeler listesine ya da Sonu nd ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ANDAVAL

  1. [sıfat] Andavallı

ENDEMİK

  1. [sıfat] Sadece bir bölgede yetişen

HENDESE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Geometri

KUNDURA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kaba işlenmiş, bağsız, konçsuz ayakkabı
    • "Kundurasının tahta ökçeleri, ıssız Babıali kaldırımlarına vurdukça bir çekiç sesiyle ötüyordu." (Peyami Safa)

YAŞINDA

  1. bir yaşında
    • "Yaş otuz beş, yolun yarısı eder." (Cahit Sıtkı Tarancı)
    • "Yaş ilerliyor. Artık geçti bizden / Kişi ev bark edinmeli vakitten." (Cahit Sıtkı Tarancı)
    • "Çocuk daha yaşında değil."
    • "Hâkimler ve savcılar altmış beş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler." (Anayasa)

RİNDANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Rintçe

KINDIRA

  1. [isim] Sulak yerlerde yetişen, ince uzun yapraklarının kenarları keskin, koyu renkli bir tür çayır otu

TAYLAND
...
ÖNÜNDEN

  1. [zarf] ...-den biraz önce

ZENDOST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Zampara

ÖNDELİK

  1. [isim] Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar, avans
    • "Üstelik Dostoyevski bunun için 4500 ruble öndelik almış ama romanı yayıncıya göndereceği gün yazdıklarını beğenmeyerek yırtmıştır." (Salâh Birsel)

CENDERE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pres
    • "Yanımızdaki kızı umursamadığımızı göstermek için kör olası bir gururla kendimizi cendereye soktuğumuz çağlar." (Haldun Taner)
  2. Manevi baskı

PAYANDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Destek

RANDEVU

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma
    • "Bunlar bana öyle gelir ki vaktiyle verdikleri bir randevuya o gün canları istememiş de gitmemişler." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Adamcağız, samimi bir refah ve zevkle yeni bir randevu aldıktan sonra gitti." (Aka Gündüz)
    • "Az sonra birbirimize randevu vermişiz gibi ben de gelirim." (Refik Halit Karay)
    • "Bilmem ki anne, gene o Fahri'yle randevusu olmasın?" (Peyami Safa)

SENDİKA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İşçilerin veya işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik

MANDACI

  1. Bir ülkeyi manda temeline göre yönetmesi için Milletler Cemiyeti tarafından görevlendirilen devlet, mandater
  2. Osmanlı İmparatorluğu'nda, tersanedeki gemilerin bakımı ile görevli kimse

ERENDİZ
...
İZLANDA
...
ONDURMA

  1. [isim] Ondurmak işi

YERİNDE

  1. [sıfat] İyi, yeterli
    • "Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti." (Cahit Uçuk)
  2. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde
    • "Yerinde konuşmak."
  3. [zarf] Durumunda
    • "Sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü