İçinde nd olan 7 harfli 100 kelime var. İçerisinde ND bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nd olan kelimeler listesine ya da Sonu nd ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANDAVAL
-
-
[sıfat]
Andavallı
-
[sıfat]
Andavallı
- ENDEMİK
-
-
[sıfat]
Sadece bir bölgede yetişen
-
[sıfat]
Sadece bir bölgede yetişen
- HENDESE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geometri
-
[isim]
Geometri
- KUNDURA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kaba işlenmiş, bağsız, konçsuz ayakkabı
- "Kundurasının tahta ökçeleri, ıssız Babıali kaldırımlarına vurdukça bir çekiç sesiyle ötüyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kaba işlenmiş, bağsız, konçsuz ayakkabı
- YAŞINDA
-
-
bir yaşında
- "Yaş otuz beş, yolun yarısı eder." (Cahit Sıtkı Tarancı)
- "Yaş ilerliyor. Artık geçti bizden / Kişi ev bark edinmeli vakitten." (Cahit Sıtkı Tarancı)
- "Çocuk daha yaşında değil."
- "Hâkimler ve savcılar altmış beş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler." (Anayasa)
-
bir yaşında
- RİNDANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Rintçe
-
[zarf]
Rintçe
- KINDIRA
-
-
[isim]
Sulak yerlerde yetişen, ince uzun yapraklarının kenarları keskin, koyu renkli bir tür çayır otu
-
[isim]
Sulak yerlerde yetişen, ince uzun yapraklarının kenarları keskin, koyu renkli bir tür çayır otu
- TAYLAND
- ...
- ÖNÜNDEN
-
-
[zarf]
...-den biraz önce
-
[zarf]
...-den biraz önce
- ZENDOST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Zampara
-
[sıfat]
Zampara
- ÖNDELİK
-
-
[isim]
Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar, avans
- "Üstelik Dostoyevski bunun için 4500 ruble öndelik almış ama romanı yayıncıya göndereceği gün yazdıklarını beğenmeyerek yırtmıştır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Yapılacak bir hizmet veya satın alınacak bir mal için anlaşmaya göre önceden ödenen miktar, avans
- CENDERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pres
- "Yanımızdaki kızı umursamadığımızı göstermek için kör olası bir gururla kendimizi cendereye soktuğumuz çağlar." (Haldun Taner)
-
Manevi baskı
-
[isim]
Pres
- PAYANDA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Destek
-
[isim]
Destek
- RANDEVU
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma
- "Bunlar bana öyle gelir ki vaktiyle verdikleri bir randevuya o gün canları istememiş de gitmemişler." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Adamcağız, samimi bir refah ve zevkle yeni bir randevu aldıktan sonra gitti." (Aka Gündüz)
- "Az sonra birbirimize randevu vermişiz gibi ben de gelirim." (Refik Halit Karay)
- "Bilmem ki anne, gene o Fahri'yle randevusu olmasın?" (Peyami Safa)
-
[isim]
Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma
- SENDİKA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İşçilerin veya işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik
-
[isim]
İşçilerin veya işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik
- MANDACI
-
-
Bir ülkeyi manda temeline göre yönetmesi için Milletler Cemiyeti tarafından görevlendirilen devlet, mandater
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda, tersanedeki gemilerin bakımı ile görevli kimse
-
Bir ülkeyi manda temeline göre yönetmesi için Milletler Cemiyeti tarafından görevlendirilen devlet, mandater
- ERENDİZ
- ...
- İZLANDA
- ...
- ONDURMA
-
-
[isim]
Ondurmak işi
-
[isim]
Ondurmak işi
- YERİNDE
-
-
[sıfat]
İyi, yeterli
- "Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
- "Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti." (Cahit Uçuk)
-
Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde
- "Yerinde konuşmak."
-
[zarf]
Durumunda
- "Sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
İyi, yeterli