İçinde nce olan 7 harfli 43 kelime var. İçerisinde NCE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nce olan kelimeler listesine ya da Sonu nce ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

C E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

CE, EN, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇEÇENCE
...
DİKENCE

  1. [isim] Dikenli balıkgillerden, tatlı su balıklarının küçük bir türü (Gasterostsus pungitius)

İZLENCE

  1. [isim] Program
    • "İzlence, en küçük bir aksama olmaksızın aktı gitti." (Melih Cevdet Anday)

BEĞENCE

  1. [isim] Takriz

TENCERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap
    • "Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler." (Memduh Şevket Esendal)

BEDENCE

  1. [zarf] Beden bakımından

RUMENCE
...
İNCELME

  1. [isim] İncelmek işi

SERİNCE

  1. [sıfat] Az serin, serine yakın

ÖĞRENCE
...
ÖNCESİZ

  1. [sıfat] Zamanda başlangıcı olmayan, ezelî
    • "Evren öncesizdir."

İNCELİK

  1. [isim] İnce olma durumu
  2. İnce davranış gösterme, zarafet, nezaket
    • "Yüzündeki incelik, olgunluk, onu bambaşka seviyede bir erkek gösteriyor." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bir işin herkesçe görülemeyen nitelikleri
    • "Oyunculuk sanatının inceliklerini ya ustalarından öğrenip ya da kendi kendine arayıp bularak sonradan edinmişti." (Haldun Taner)
  4. Ayrıntı
    • "Necati'ye vaziyeti bütün inceliğiyle anlattım." (Orhan Kemal)

İMRENCE

  1. [isim] Herkesçe imrenilen şey veya kimse

İNCECİK

  1. [sıfat] Çok ince
    • "Birincisi o incecik o dal gibi kız / Şimdi galiba bir tüccar karısı." (Orhan Veli Kanık)

ERKENCE

  1. [zarf] Oldukça erken
    • "Başkanı, şehri güzelleştirmek için istimlaklerini yapmaya başlamakta erkence davranmaya teşvik etmeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)

DÜŞÜNCE

  1. [isim] Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, mülahaza, ide, idea
    • "Anlaşmazlıklarda aracılığına, zor durumlarda düşüncesine başvurulur." (Tarık Buğra)
    • "Köşemde beni ağır bir düşünce almıştır: yol arkadaşlarımın hepsinin evleri, köyleri var... Ben nereye gideceğim? Ne yapacağım?" (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Rıhtımda bir aşağı bir yukarı dolaşanları seyre müsait bir iskemlede düşünceye daldım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Dış dünyanın insan zihnine yansıması
  3. Niyet, tasarı
  4. Tasa, kaygı, sıkıntı
    • "Sınıfta kalma düşüncesi uykumu kaçırdı."
  5. İlke, yönetici sav

ÇEKİNCE

  1. [isim] Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek çekinmeyi gerektiren sebep veya durum, rezerv, ihtiraz
    • "Karara çekincesi olduğunu belirtti."

ÖYKÜNCE

  1. [isim] Fabl

DÜZENCE

  1. [isim] Sıkı düzen, disiplin

GÜVENCE

  1. [isim] Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti
  2. Alınan sorumluluğa karşı olarak ortaya konulan şey
  3. Birinin şüphelerini dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü