İçinde naç olan 13 kelime var. İçerisinde NAÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında naç olan kelimeler listesine ya da Sonu naç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ANAÇLAŞMAK
ANAÇLAŞMA
ÇARNAÇAR, NAÇARLIK, NAÇİZANE, NAÇİZLİK
ANAÇLIK, DOKUNAÇ
KAYNAÇ
ALNAÇ, NAÇAR, NAÇİZ
ANAÇ
A N Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇAN
2 Harfli Kelimeler
AÇ, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANAÇLAŞMAK
-
-
[nsz]
Anaç duruma gelmek
-
[nsz]
Anaç duruma gelmek
- ANAÇLAŞMA
-
-
[isim]
Anaçlaşmak işi
-
[isim]
Anaçlaşmak işi
- NAÇİZANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Önemsiz bir şey olarak, haddi olmayarak
- "Bunun için sizlere, naçizane, bir tavsiyem olacak." (Tarık Buğra)
-
Çok küçük, önemsiz bir şey olarak
-
[zarf]
Önemsiz bir şey olarak, haddi olmayarak
- ÇARNAÇAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
İster istemez
- "Yenge hanıma söylemek ayıbıma gidiyor, çarnaçar size başvuruyorum kızım." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
İster istemez
- NAÇARLIK
- ...
- NAÇİZLİK
- ...
- ANAÇLIK
-
-
[isim]
Anaç olma durumu
-
[isim]
Anaç olma durumu
- DOKUNAÇ
-
-
[isim]
Birçok omurgasız hayvanın başında bulunan, dokunmaya, tutmaya yarayan hareketli uzantı
-
[isim]
Birçok omurgasız hayvanın başında bulunan, dokunmaya, tutmaya yarayan hareketli uzantı
- KAYNAÇ
-
-
[isim]
Volkan bölgelerinde, belli aralıklarla su ve buhar fışkırtan sıcak kaynak, gayzer
-
[isim]
Volkan bölgelerinde, belli aralıklarla su ve buhar fışkırtan sıcak kaynak, gayzer
- NAÇİZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Değersiz, önemsiz
- "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." (Atatürk)
-
[sıfat]
Değersiz, önemsiz
- ALNAÇ
-
-
[isim]
Cephe
-
[isim]
Cephe
- NAÇAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çaresi olmayan, çaresiz
- "Bu eski kafanın nasihatlerinden yıldığı için pek naçar kaldığı anlarda bu kapıyı çalar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Zavallı, düşkün
-
[sıfat]
Çaresi olmayan, çaresiz
- ANAÇ
-
-
[isim]
Yemiş verecek durumdaki ağaç
- "Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler." (Burhan Felek)
-
Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan
-
[sıfat]
İri, kart
- "Ön sıranın başına oturmuş, iki anaç kız, baş başa konuşuyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Kurnaz
-
[sıfat]
Deneyli, bilgili
-
[sıfat]
Başına buyruk
-
[isim]
Yemiş verecek durumdaki ağaç