İçinde nat olan 7 harfli 33 kelime var. İçerisinde NAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nat olan kelimeler listesine ya da Sonu nat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ANT, TAN

2 Harfli Kelimeler

AN, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

OYNATIŞ

  1. [isim] Oynatma işi veya biçimi

TEMİNAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Garanti, güvence
    • "Ben böyle gülümseyen teminatlara hayatımda çok tesadüf ettiğim için..." (Aka Gündüz)
    • "Senin verdiğin teminat hep boşa gitti." (Peyami Safa)

FANATİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Bağnaz
    • "Kendine fanatik tutkunluk duyan insana göre, dünyanın ekseni kendisidir." (Haldun Taner)

ORNATMA

  1. [isim] Ornatmak işi, ikame etme
  2. Bir türün yerine onun değişik bir biçiminin geçmesi
  3. Molekülün geri kalan bölümünde değişikliğe yol açmadan bir atom veya bir kök yerine bir başka atom veya kökün geçmesi
  4. Bir cebirsel ifadenin yerine bir başkasını koyma işlemi

DONATMA

  1. [isim] Donatmak işi, teçhiz

KAYNATA

  1. [isim] Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
    • "Kaynatası belki ısrardan vazgeçer korkusuyla çabucak kabul etti." (Refik Halit Karay)

NATAMAM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Eksik, tamamlanmamış, bitmemiş

MONATÇI
...
NATÜREL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Doğal
    • "Natürel renk."

SANATÇI

  1. Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kimse, sanat adamı, sanat eri, sanatkâr
  2. Sinema, tiyatro, müzik vb. sanat eserlerini oynayan, yorumlayan, uygulayan kimse
    • "Türk tiyatrosunun en önde gelen kadın sanatçıları arasında yerini alıverdi." (Haldun Taner)

SINATMA

  1. [isim] Sınatmak işi

KANATLI

  1. [sıfat] Kanadı olan
    • "Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az." (Ahmet Haşim)

KANATIŞ

  1. [isim] Kanatma işi veya biçimi

DONATIŞ

  1. [isim] Donatma işi veya biçimi

SERENAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası
  2. Geceleyin, açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aracıyla verilen küçük konser

OYNATIM

  1. [isim] Oynatma işi
  2. Sinema endüstrisinin, filmlerin seyircilere gösterilmesi işiyle uğraşan kolu

KANATMA

  1. [isim] Kanatmak işi

İSTİNAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dayanma, yaslanma
    • "Bizden evvelki zamanların tarihleri ekseriyetle indi vesikalara istinat etmiştir." (Aka Gündüz)
  2. Güvenme, kuvvet alma
  3. Bir şeyi kanıt sayma

GIRNATA

  1. [isim] Klarnet
    • "Bir Çingene gırnatası çalıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

CURNATA

  1. [isim] Bıldırcın sökünü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü