İçinde nat olan 7 harfli 33 kelime var. İçerisinde NAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nat olan kelimeler listesine ya da Sonu nat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ANT, TAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OYNATIŞ
-
-
[isim]
Oynatma işi veya biçimi
-
[isim]
Oynatma işi veya biçimi
- TEMİNAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Garanti, güvence
- "Ben böyle gülümseyen teminatlara hayatımda çok tesadüf ettiğim için..." (Aka Gündüz)
- "Senin verdiğin teminat hep boşa gitti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Garanti, güvence
- FANATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bağnaz
- "Kendine fanatik tutkunluk duyan insana göre, dünyanın ekseni kendisidir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bağnaz
- ORNATMA
-
-
[isim]
Ornatmak işi, ikame etme
-
Bir türün yerine onun değişik bir biçiminin geçmesi
-
Molekülün geri kalan bölümünde değişikliğe yol açmadan bir atom veya bir kök yerine bir başka atom veya kökün geçmesi
-
Bir cebirsel ifadenin yerine bir başkasını koyma işlemi
-
[isim]
Ornatmak işi, ikame etme
- DONATMA
-
-
[isim]
Donatmak işi, teçhiz
-
[isim]
Donatmak işi, teçhiz
- KAYNATA
-
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
- "Kaynatası belki ısrardan vazgeçer korkusuyla çabucak kabul etti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
- NATAMAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Eksik, tamamlanmamış, bitmemiş
-
[sıfat]
Eksik, tamamlanmamış, bitmemiş
- MONATÇI
- ...
- NATÜREL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Doğal
- "Natürel renk."
-
[sıfat]
Doğal
- SANATÇI
-
-
Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kimse, sanat adamı, sanat eri, sanatkâr
-
Sinema, tiyatro, müzik vb. sanat eserlerini oynayan, yorumlayan, uygulayan kimse
- "Türk tiyatrosunun en önde gelen kadın sanatçıları arasında yerini alıverdi." (Haldun Taner)
-
Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kimse, sanat adamı, sanat eri, sanatkâr
- SINATMA
-
-
[isim]
Sınatmak işi
-
[isim]
Sınatmak işi
- KANATLI
-
-
[sıfat]
Kanadı olan
- "Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Kanadı olan
- KANATIŞ
-
-
[isim]
Kanatma işi veya biçimi
-
[isim]
Kanatma işi veya biçimi
- DONATIŞ
-
-
[isim]
Donatma işi veya biçimi
-
[isim]
Donatma işi veya biçimi
- SERENAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası
-
Geceleyin, açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aracıyla verilen küçük konser
-
[isim]
Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası
- OYNATIM
-
-
[isim]
Oynatma işi
-
Sinema endüstrisinin, filmlerin seyircilere gösterilmesi işiyle uğraşan kolu
-
[isim]
Oynatma işi
- KANATMA
-
-
[isim]
Kanatmak işi
-
[isim]
Kanatmak işi
- İSTİNAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dayanma, yaslanma
- "Bizden evvelki zamanların tarihleri ekseriyetle indi vesikalara istinat etmiştir." (Aka Gündüz)
-
Güvenme, kuvvet alma
-
Bir şeyi kanıt sayma
-
[isim]
Dayanma, yaslanma
- GIRNATA
-
-
[isim]
Klarnet
- "Bir Çingene gırnatası çalıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Klarnet
- CURNATA
-
-
[isim]
Bıldırcın sökünü
-
[isim]
Bıldırcın sökünü