İçinde nas olan 9 harfli 15 kelime var. İçerisinde NAS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nas olan kelimeler listesine ya da Sonu nas ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NAS, SAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ESNASINDA
-
-
[zarf]
Sırasında, olduğu anda
-
[zarf]
Sırasında, olduğu anda
- BADANASIZ
-
-
[sıfat]
Badana edilmemiş
- "Mektep bir katlı, duvarları badanasız idi." (Ömer Seyfettin)
-
Badanası bozulmuş
-
[sıfat]
Badana edilmemiş
- MÜTENASİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Orantılı, oranlı, uygun
-
[sıfat]
Orantılı, oranlı, uygun
- ZIVANASIZ
-
-
[sıfat]
Zıvanası olmayan
-
Kaçık
-
[sıfat]
Zıvanası olmayan
- NASBETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Atamak
-
[-i]
Atamak
- MANASIZCA
- ...
- PARNASYEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Parnasizm yanlısı
-
[sıfat]
Parnasizm yanlısı
- PARNASİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sanat sanat içindir ilkesini benimseyen, genellikle şiirde kendini gösteren bir edebiyat akımı
-
[isim]
Sanat sanat içindir ilkesini benimseyen, genellikle şiirde kendini gösteren bir edebiyat akımı
- MÜNASEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlgiler, ilişkiler
-
[isim]
İlgiler, ilişkiler
- ANASONSUZ
-
-
[sıfat]
Anasonu olmayan
-
[sıfat]
Anasonu olmayan
- MÜNASEBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- "İzmir'den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım." (Atatürk)
- "Onunla temas ve münasebete girmektense hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir münasebeti düşerse söylerim."
-
İki şey arasındaki uygunluk
- "Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sebep, vesile, gerekçe, neden
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- JİMNASTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücudu çevikleştirmek ve güçlendirmek için yapılan alıştırmaların tümü, idman, kültürfizik
- "Bir jimnastik hareketiyle kollarını iki üç defa yana doğru açtı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Sabah kalkar, jimnastiğini yapar, duşunu alır, erkenden bürosuna gider." (Haldun Taner)
-
Erkeklerde, yer alıştırmaları, barparalel, barfiks, halkalar ve kulplu beygir; kadınlarda yer alıştırmaları, eşit olmayan çubuklar, barfiks, denge kalası alıştırmalarını içeren yarışma disiplini
-
[isim]
Vücudu çevikleştirmek ve güçlendirmek için yapılan alıştırmaların tümü, idman, kültürfizik
- NAMÜNASİP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Uygunsuz
- "Bazı kimseler, bana müracaat ederek bu namünasip hâllerden şikâyet ettiler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Uygunsuz
- ANASIZLIK
-
-
[isim]
Anasız olma durumu
-
[isim]
Anasız olma durumu
- NASİHATÇİ
-
-
[isim]
Öğüt veren kimse, öğütçü
- "Birinci ciltte garip, kaçık, bön, saf gördüğümüz Don Kişot, ikinci ciltte nasihatçi, oldukça muvazeneli bir adam oluyor." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Öğüt veren kimse, öğütçü