İçinde nama olan 39 kelime var. İçerisinde NAMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nama olan kelimeler listesine ya da Sonu nama ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ANAMALCILIK, BEYNAMAZLIK, NAMAĞLUPLUK, NAMAHREMLİK, NAMAZSIZLIK
NAMAZBOZAN
NAMAZLAĞI
ANAMALCI, BEYNAMAZ, KANAMALI, KAYNAMAK, NAMAĞLUP, NAMAHREM, NAMAZGAH, NAMAZLIK, NAMAZSIZ, PANAMALI
AĞNAMAK, BUNAMAK, DONAMAK, KANAMAK, KAYNAMA, KINAMAK, NAMAZCI, OYNAMAK, SINAMAK
AĞNAMA, ANAMAL, BUNAMA, DONAMA, KANAMA, KINAMA, MANAMA, ONAMAK, OYNAMA, PANAMA, SINAMA
NAMAZ, ONAMA
A A M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AMAN, ANAM, ANMA, MANA
3 Harfli Kelimeler
AMA, ANA, NAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AN, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NAMAĞLUPLUK
- ...
- ANAMALCILIK
-
-
[isim]
Anamala dayanan ve kâr amacı güden üretim düzeni, kapitalizm
-
[isim]
Anamala dayanan ve kâr amacı güden üretim düzeni, kapitalizm
- BEYNAMAZLIK
-
-
[isim]
Beynamaz olma durumu
-
[isim]
Beynamaz olma durumu
- NAMAZSIZLIK
- ...
- NAMAHREMLİK
-
-
[isim]
Namahrem olma durumu
-
[isim]
Namahrem olma durumu
- NAMAZBOZAN
-
-
[isim]
Eğrelti otu türünden bir bitki
-
[isim]
Eğrelti otu türünden bir bitki
- NAMAZLAĞI
-
-
[isim]
Üstünde namaz kılınan seccade
-
[isim]
Üstünde namaz kılınan seccade
- NAMAZSIZ
-
-
[sıfat]
Aybaşı durumunda olan (kadın)
-
Namaz kılmayan
-
[sıfat]
Aybaşı durumunda olan (kadın)
- PANAMALI
- ...
- ANAMALCI
-
-
[isim]
Üretim araçlarını özel mülkiyetinde bulunduran kimse, anamal sahibi, sermayedar, sermayeci, kapitalist
-
Anamalcılık düzenini benimsemiş kimse
-
[isim]
Üretim araçlarını özel mülkiyetinde bulunduran kimse, anamal sahibi, sermayedar, sermayeci, kapitalist
- NAMAHREM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Evlenmelerinde yasa bakımından sakınca olmayan (kadın ve erkek)
-
Yabancı, el
- "Doğrusunu isterseniz beni aldatmamıştır; ama namahrem karşısında oynamıştır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Evlenmelerinde yasa bakımından sakınca olmayan (kadın ve erkek)
- NAMAĞLUP
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Mağlup olmamış, hiçbir yenilgi almamış
-
[sıfat]
Mağlup olmamış, hiçbir yenilgi almamış
- NAMAZLIK
-
-
[isim]
Seccade
-
[sıfat]
Namaz kadar süresi olan, süren
- "Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
Namazda okunan kısa dualar
-
[isim]
Seccade
- NAMAZGAH
- ...
- KANAMALI
-
-
[sıfat]
Kanaması olan
- "Kanamalı bir hasta."
-
[sıfat]
Kanaması olan
- BEYNAMAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Namaz kılmayan (kimse)
-
[sıfat]
Namaz kılmayan (kimse)
- KAYNAMAK
-
-
[nsz]
Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak
- "Su, 100 °C'de kaynar."
-
Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak
- "Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu." (Tarık Buğra)
-
Yerden çıkmak
- "Paşaoluk yaylasının her bucağından bir pınar kaynar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kırık, çatlak kemik veya metal parçalar eski durumunu almak, birbirine yapışmak
-
Yara kapanmak, iyileşmek
-
Mayalı bir şey kabarıp köpürmek
- "Şıra kaynamış."
-
Mide ekşimek
-
Çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak
- "Deniz kaynıyor."
-
Çok miktarda bulunmak
- "Burada karıncalar kaynıyor."
-
Gizli bir iş çevirmek, için için hazırlanmak
- "Burada bir iş kaynıyor."
-
Gerektiği gibi yapılamamak
- "Lafa daldık, ders kaynadı."
-
Artmak, çoğalmak, yoğunlaşmak
- "Gittikçe kaynayıp kabaran bir hiddet, taşmak raddesine gelmiş kelimelerle dudaklarına kadar çıkıp titriyordu." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
Coşmak, heyecanlanmak
-
Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak
-
Arada kaybolmak
- "Değerli bir çalışma kaynadı gibi geliyor bana." (Selim İleri)
-
[nsz]
Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak
- BUNAMAK
-
-
[nsz]
Çeşitli sebeplerle zihin gücünü yitirerek ne yaptığını bilemez duruma gelmek, ateh getirmek
-
[nsz]
Çeşitli sebeplerle zihin gücünü yitirerek ne yaptığını bilemez duruma gelmek, ateh getirmek
- DONAMAK
-
-
[-i]
Süslemek, tezyin etmek
-
[-i]
Süslemek, tezyin etmek
- KANAMAK
-
-
[nsz]
Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek, kan kaybetmek
-
Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek
-
[nsz]
Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek, kan kaybetmek