İçinde nal olan 9 harfli 32 kelime var. İçerisinde NAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nal olan kelimeler listesine ya da Sonu nal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAN, NAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AN, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖMİFİNAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yarı final
-
[isim]
Yarı final
- ANALJEZİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Ağrı kesici
-
Ağrı kesici
- NALSIZLIK
- ...
- BUNALTICI
-
-
[sıfat]
Boğucu, sıkıcı, sıkıntı veren
- "Tartışma koyulaşıp salonun havası hepsine bunaltıcı geldi mi pencereler açılıyor." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Boğucu, sıkıcı, sıkıntı veren
- DİYAGONAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eğri bir biçimde dokunmuş kumaş
-
Köşegen
-
[isim]
Eğri bir biçimde dokunmuş kumaş
- KINALAMAK
-
-
[-i]
Kına koymak, kına ile boyamak
- "Ellerini kınaladı."
-
[-i]
Kına koymak, kına ile boyamak
- PIRNALLIK
-
-
[isim]
Pırnal çalılığı
- "Sık pırnallıklar, erguvan, defne, alıç kümeleri yer yer yolu boğuyor." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Pırnal çalılığı
- TORNALAMA
-
-
[isim]
Tornalamak işi
-
[isim]
Tornalamak işi
- KINALANMA
-
-
[isim]
Kınalanmak işi
-
[isim]
Kınalanmak işi
- İTİNALICA
- ...
- FENOMENAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Olguya ilişkin
- "Her şair için doğal olan bir duyguluğun çok ötesinde, fenomenal denebilecek bir iç sezisi vardı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Olguya ilişkin
- KANALIYLA
-
-
[zarf]
Bir kimse veya bir şey aracılığıyla, yoluyla, eliyle
-
[zarf]
Bir kimse veya bir şey aracılığıyla, yoluyla, eliyle
- BOŞUNALIK
-
-
[isim]
Gereksizlik, hiçlik
-
[isim]
Gereksizlik, hiçlik
- BUNALTMAK
-
-
[-i]
Bunalmasına yol açmak
- "Artık onu sımsıkı sarıyorlarmış gibi bunaltan duvarlar, o kilitli kapılar yoktu." (Peyami Safa)
-
[-i]
Bunalmasına yol açmak
- ATARKANAL
-
-
[isim]
Spermayı idrar yoluna salan iki kanal
-
[isim]
Spermayı idrar yoluna salan iki kanal
- FENALAŞMA
-
-
[isim]
Fenalaşmak işi
- "Mebrure, Hatice'nin böyle birdenbire fenalaşmasından ürkerek ayağa kalktı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Fenalaşmak işi
- İSTİSNALI
- ...
- NALBURLUK
-
-
[isim]
Nalbur olma durumu, hırdavatçılık
-
[isim]
Nalbur olma durumu, hırdavatçılık
- BUNALIMLI
-
-
[sıfat]
Gerginlik, sıkıntı veren, gerginliği olan
- "O bunalımlı günlerde işi gücü bırakıp varlığını âdeta ona adadı." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Gerginlik, sıkıntı veren, gerginliği olan
- ONALTILIK
-
-
[isim]
Birlik notanın on altıda biri uzunluğunda nota
-
[isim]
Birlik notanın on altıda biri uzunluğunda nota