İçinde nal olan 8 harfli 34 kelime var. İçerisinde NAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nal olan kelimeler listesine ya da Sonu nal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAN, NAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AN, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HORMONAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Hormonla ilgili, hormona ait
- "Halkın, sanatı ve edebiyatı hormonal bir etkinlik saymasına gülüp geçemeyiz; örnekleri boldur." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Hormonla ilgili, hormona ait
- DÖRTNALA
-
-
[zarf]
At, dörtnal koşarak
- "Aydınlıktan huylanan atlar şaha kalkarak deli gibi dörtnala ileri atılıyorlardı." (Ömer Seyfettin)
- "Atı dörtnala kaldırdı."
- "Atlar bazen dörtnala kalkıyor, bazen tırısa geçiyordu." (Reşat Enis)
-
[zarf]
At, dörtnal koşarak
- KINALAMA
-
-
[isim]
Kınalamak işi
-
[isim]
Kınalamak işi
- ANALİZÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Analiz yapan cihaz, aygıt veya organ
-
[isim]
Analiz yapan cihaz, aygıt veya organ
- ANALJEZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Acı yitimi
-
[isim]
Acı yitimi
- NASYONAL
- ...
- ORİJİNAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Özgün
- "Teslim, bu orijinal isimli kadın, dayımın emektar aşçısıdır." (Refik Halit Karay)
-
Fabrikası tarafından yapılmış olan, taklit olmayan (araç ve gereç)
-
Otantik
-
Alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan
- "Ankara ikliminin en orijinal tarafını ısıda buluruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Özgün
- NALDÖKEN
-
-
[isim]
Taşlı, çakıllı yol
-
[isim]
Taşlı, çakıllı yol
- FİNALİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şampiyonu belirleyecek son yarışmaya kalan sporcu veya takım
-
[isim]
Şampiyonu belirleyecek son yarışmaya kalan sporcu veya takım
- BADANALI
-
-
[sıfat]
Badana edilmiş olan
- "Geniş, perdesiz, kırmızı badanalı bir odanın ta ortasında birinci sınıfı Fransızcadan imtihan ediyorduk." (Ömer Seyfettin)
-
Yüzüne çok pudra ve boya sürmüş olan (kadın)
-
[sıfat]
Badana edilmiş olan
- ANALİTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Çözümlemeli
-
[sıfat]
Çözümlemeli
- BUNALMAK
-
-
[nsz]
Soluk alması güçleşmek
- "Hoca bu son sözleri söylerken havasızlıktan bunalıyor gibi başını tavana kaldırıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çok sıkılmak, çok tedirgin olmak
- "Geçenlerde yeni çıkan uzunca bir şiirini okuyuncaya kadar bunaldım." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Soluk alması güçleşmek
- KANALCIK
-
-
[isim]
Küçük kanal
-
Bir organizmadaki küçük kanal
-
[isim]
Küçük kanal
- MARJİNAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Birimleri matematik anlamda değişken olabilen
-
Aykırı
-
[sıfat]
Birimleri matematik anlamda değişken olabilen
- MANALICA
- ...
- NALLANMA
-
-
[isim]
Nallanmak işi
-
[isim]
Nallanmak işi
- ANALOJİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Analoji ile ilgili, benzeşmeye dayanan
-
[sıfat]
Analoji ile ilgili, benzeşmeye dayanan
- ZIVANALI
-
-
[sıfat]
Zıvanası olan
-
[sıfat]
Zıvanası olan
- AŞİNALIK
-
-
[isim]
Birbirini bilme, tanıma, tanışıklık
- "İstanbul'un öyledir baharı / Bir aşk oluverdi aşinalık." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Birbirini bilme, tanıma, tanışıklık
- NALLANIŞ
-
-
[isim]
Nallanma işi veya biçimi
-
[isim]
Nallanma işi veya biçimi