İçinde nal olan 7 harfli 25 kelime var. İçerisinde NAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nal olan kelimeler listesine ya da Sonu nal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAN, NAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AN, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUNALTI
-
-
[isim]
Sıkıntı, iç sıkıntısı
- "Bütün yazdıklarımızın neticesi bir bunaltı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Sıkıntı, iç sıkıntısı
- ANALOJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Benzeşim, benzeşme
-
Örnekseme
-
Andırış
-
[isim]
Benzeşim, benzeşme
- ADANALI
- ...
- ANALİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tahlil, analiz yapan kimse, çözümleyici
-
[isim]
Tahlil, analiz yapan kimse, çözümleyici
- PENALTI
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Futbol ve hentbolda ceza alanı içinde yapılan kural dışı bir hareket sebebiyle yalnız kalecinin koruduğu kaleye ortadan ve tam karşıdan yapılan atış, ceza atışı, ceza vuruşu
- "En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de bakarsın bacak arasından en olmayacak golleri yerdi." (Haldun Taner)
-
Elemeli futbol maçlarının sonrasındaki eşitlik durumlarında takımların birbirlerine üstünlük sağlamaları için rakip kaleye en az beşer kez yaptığı vuruş
-
[isim]
Futbol ve hentbolda ceza alanı içinde yapılan kural dışı bir hareket sebebiyle yalnız kalecinin koruduğu kaleye ortadan ve tam karşıdan yapılan atış, ceza atışı, ceza vuruşu
- BUNALIM
-
-
[isim]
Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz
- "Kızcağızın daha önce de bazı bunalımlar geçirmiş olduğu ortaya çıktı." (Erhan Bener)
-
Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz
- "Bunalım anlarında insanın yüreğini, en ürkütücü olasılıklar yoklamaz mı?" (Atilla İlhan)
-
Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, ruhsal çöküntü, depresyon
- "Zavallı oğlan bu bunalım anlarında acınacak hâlde oluyordu." (Haldun Taner)
-
Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle sonuçlanan, birdenbire olan fizyolojik değişiklik, kriz
-
Çoğunluğa ilişkin satın alma gücünün durması, satış değerlerinin düşmesi, çalışma gücünün azalması vb. sebeplerle ortaya çıkan ekonomik durum, kriz
-
[isim]
Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz
- FENALIK
-
-
[isim]
Kötülük, şer
- "Bu alçaklar sana her fenalığı yapabilirler." (Aka Gündüz)
- "Bilmeyerek sütnineciğime ve kendime büyük bir fenalık etmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Ben biraz fenalık geçirdim de eczaneden rica ettik." (Burhan Felek)
-
Rahatsızlık veren şey
- "Fenalık iki tarafın ağaçlık, sık orman oluşu..." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kötülük, şer
- KANALET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küçük kanal
-
[isim]
Küçük kanal
- BUNALMA
-
-
[isim]
Bunalmak işi
-
[isim]
Bunalmak işi
- NALLAMA
-
-
[isim]
Nallamak işi
-
[isim]
Nallamak işi
- DÖRTNAL
-
-
[isim]
Atın en hızlı koşma biçimi
- "Dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak." (Nazım Hikmet)
-
Bir işi çok çabuk yapma, acele etme
-
[isim]
Atın en hızlı koşma biçimi
- NALBANT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hayvanların ayağına nal çakan kimse
- "Odun yardı, tarlalarda çalıştı, nalbanda yardım etti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Hayvanların ayağına nal çakan kimse
- ZURNALI
- ...
- KONALGA
-
-
[isim]
Göçebe ve yolcuların yolculuk veya göç sırasında konakladıkları sulu ve otlu yer, konak yeri
-
[isim]
Göçebe ve yolcuların yolculuk veya göç sırasında konakladıkları sulu ve otlu yer, konak yeri
- AYNALIK
-
-
[isim]
Geminin ve bağlı bulunduğu limanın adı yazılan, düz veya az yuvarlak kıç bölüm
-
[isim]
Geminin ve bağlı bulunduğu limanın adı yazılan, düz veya az yuvarlak kıç bölüm
- NOMİNAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Saymaca
-
Yazılı
-
[sıfat]
Saymaca
- TORNALI
-
-
[sıfat]
Tornada işlenmiş
-
Tornalanmış parçalarla yapılmış
- "Tornalı masa."
-
[sıfat]
Tornada işlenmiş
- NALEKAR
- ...
- İTİNALI
-
-
[sıfat]
Özenli
- "Sakalı tıpkı babamın sakalı gibi kısa ve itinalıydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Özenli
- NALAYIK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Yakışıksız, hoş olmayan
- "Başka kızların böyle nalayık hâllerde bulunması senin için bir mazeret değildir kızım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yakışıksız, hoş olmayan