İçinde na olan 4 harfli 55 kelime var. İçerisinde NA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında na olan kelimeler listesine ya da Sonu na ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ESNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işin yapıldığı an, sıra
    • "Ben de o esnada onun söyleyemediği tarafları zihnimden tamamlıyordum." (Reşat Nuri Güntekin)

VENA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Toplardamar

GANA
...
NAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin niteliklerini övme
  2. Hz. Muhammed'in niteliklerini övmek, ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside

NANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)
  2. Bu bitkinin kurutulmuş yapraklarından elde edilen baharat

PENA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Telli sazları çalmaya yarayan ve kemik, boynuz vb. şeylerden yapılan çalma aracı, mızrap, çalgıç

NAZİ
...
ANAÇ

  1. [isim] Yemiş verecek durumdaki ağaç
    • "Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler." (Burhan Felek)
  2. Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan
  3. [sıfat] İri, kart
    • "Ön sıranın başına oturmuş, iki anaç kız, baş başa konuşuyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
  4. [sıfat] Kurnaz
  5. [sıfat] Deneyli, bilgili
  6. [sıfat] Başına buyruk

BANA

  1. [zarf] Ben zamirinin yönelme durumu ekli biçimi
    • "Bana bak, karışmam sonra!"
    • "Bu yaptığını babana söylemezsem bana da adam demesinler."
    • "Daha nice manevi trenlerimizi yıllar yılı taşlayanlar var da bana mısın demiyoruz." (Haldun Taner)

NAAŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ölen insanın vücudu, ceset
    • "Annemin naaşı teneşir üzerinde beyaz bir kefenle örtülüydü." (Yahya Kemal Beyatlı)

NALE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İnleme, inilti

ZONA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Deride, sinirler boyunca, özellikle gövde, bacak ve yüzde birtakım ağrılı fiskelerin dökülmesiyle beliren, mikroplu bir hastalık

BİNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapı
    • "Yalı, çok pencereli, iki katlı, yayvan bir binadır." (Burhan Felek)
  2. Arapça fiil çatısını konu edinen bilim ve kitap
    • "Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur."
    • "Düşüncelerini ne üzerine bina ediyorsun."
  3. Çatı

İFNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yok etme
  2. Tüketme

ANAT
...
FENA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İyi nitelikte olmayan, kötü
    • "Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir." (Burhan Felek)
    • "Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum duygusu kapladı." (Peyami Safa)
  2. Üzücü
    • "Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki..." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bu koku beni fena etti."
  3. İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse)
    • "Fena bir öğrenci."
  4. Hoşa gitmeyen, rahatsız edici
    • "Fena günler yaşadığına inanmak için bin şahit lazım." (Refik Halit Karay)
  5. Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan
    • "Siz fena adamsınız, odanıza geldiğime bin kere pişman oldum." (Peyami Safa)
  6. [zarf] Çok
    • "Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor." (Peyami Safa)

İNAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim
    • "Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir." (Tarık Buğra)
    • "Umarım ki o da çocukça inatlar etmez, bu iş de böylece bitmiş olur." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme
    • "İddia kızışmış, âdeta inat hâlini almıştı." (Ömer Seyfettin)
  3. [sıfat] İnatçı

İKNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma
    • "Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Mektubu sırf Saffet'in saadeti için gönderdiğine kendi vicdanını ikna etmek mecburiyetini hissediyordu." (Halide Edip Adıvar)

MANA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlam
    • "Ne halk buyruğun tutarsın ne kul sözün işitirsin / Hiç bilmezsin mana nedir, ne dilde çağırmak gerek." (Yunus Emre)
    • "Kızın adını Emel koydu. Oğlanınkini Fethi ... Sanki bundan emelini fethetmiş manası çıkıyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ONAR

  1. [sıfat] On sayının üleştirme sayı sıfatı, her birine on, her defasında onu bir arada

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü