İçinde n olan 7 harfli 2491 kelime var. İçerisinde N harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında n harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu n harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇENETLİ

  1. [sıfat] İki veya daha çok çeneti bulunan

ÇINLAMA

  1. [isim] Çınlamak işi

İNSAFLI

  1. [sıfat] İnsafı olan, acıyarak hakkını vererek davranan, vicdanlı, imanlı
    • "Basitlik, aleladelik derken belki de biraz insaflı davranıyorum." (Orhan Veli Kanık)

KANUNEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Yasa gereğince, yasal olarak

ONKOLOG
...
SELİNTİ

  1. [isim] Yağış sebebiyle oluşan ufak sel
  2. Sel sularının bıraktığı çer çöp

ANALİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tahlil, analiz yapan kimse, çözümleyici

HİNDİBA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birleşikgillerden, yaprakları haşlanarak salata gibi yenebilen birkaç yıllık otsu bir bitki, güneğik, karakavuk (Cichorium endivia)

İNTİKAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
    • "Sonra bahis yine sempati meselesine intikal etti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Anlama, kavrama
    • "Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı." (Haldun Taner)
  3. Miras olarak babadan çocuğuna kalma
  4. Öteleme
  5. Geçişim

JAKOBEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fransa'da Aziz Dominicus tarikatına bağlı rahip ve rahibeler
  2. Demokrasi yanlısı
  3. Tepeden inmeci

KILINIŞ

  1. [isim] Kılınma işi veya biçimi

NÜKTECİ

  1. [sıfat] Nüktedan
    • "Bu hazırcevap, nükteci ve biraz da tok sözlü Barba ile hemen ahbap olduk." (Osman Cemal Kaygılı)

OKŞANTI

  1. [isim] Okşama

RANDEVU

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma
    • "Bunlar bana öyle gelir ki vaktiyle verdikleri bir randevuya o gün canları istememiş de gitmemişler." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Adamcağız, samimi bir refah ve zevkle yeni bir randevu aldıktan sonra gitti." (Aka Gündüz)
    • "Az sonra birbirimize randevu vermişiz gibi ben de gelirim." (Refik Halit Karay)
    • "Bilmem ki anne, gene o Fahri'yle randevusu olmasın?" (Peyami Safa)

ÜŞENMEK

  1. [nsz] Kendinde bir gevşeklik duyarak bir işi yapmaya isteği olmamak, erinmek
    • "Demek sen şimdi bu iş için üşenmeden Bursa'ya gideceksin?" (Reşat Nuri Güntekin)

VELAKİN
...
ANTİDOT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Panzehir

AŞKINCI
...
BİGÜNAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Suçsuz, günahsız

HINÇSIZ

  1. [sıfat] Hıncı olmayan, öfkesiz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü