İçinde n olan 4 harfli 328 kelime var. İçerisinde N harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında n harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu n harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MONO
...
OYUN

  1. [isim] Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence
    • "Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur."
    • "Ömer de bizimle idi ama oyunumu bozacağı için sana yüzünü göstermemiştim." (Refik Halit Karay)
    • "Millî takım güzel bir oyun çıkardı."
    • "Kendisine oyun ettim diye, benden kuşkulandığı hâlde gene bana başvuruyor." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Kumar
    • "Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar." (Peyami Safa)
  3. Şaşkınlık uyandırıcı hüner
    • "Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu."
  4. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
  5. Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
    • "Zeybek oyunu."
    • "Büyük annem yeni dansları eski kabakçı Arapların oyunu kadar bile güzel bulmuyor." (Halide Edip Adıvar)
  6. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
  7. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
    • "Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları."
  8. Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket
  9. Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç
  10. Hile, düzen, desise, entrika
    • "Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir." (Haldun Taner)

VENA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Toplardamar

ALAN

  1. [isim] Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
  2. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran
  3. Yüz ölçümü
  4. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer
  5. Bir çalışma çevresi
    • "Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır." (Nurullah ataç)
  6. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası
    • "Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı."
  7. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
  8. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha

FİNK

  1. [isim] "Hiçbir şeye aldırmadan gönlünce gezip eğlenmek" anlamına gelen fink atmak deyiminde geçen bir söz
    • "Senin derdin İstanbullarda fink atmak, ben buna aracı olamam." (Adalet Ağaoğlu)

İFNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yok etme
  2. Tüketme

KAİN
...
NESİ

  1. [zamir] Akrabası mı, yakını mı?
    • "Ali, Ahmet'in nesidir?"
    • "Hem nesi var yahu, akça pakça kız." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Eşkıyalar yolun gerisini de tutmuşlardı. Can maldan tatlı. Herkes nesi var nesi yok efenin önüne döktü." (Ömer Seyfettin)
  2. Hangi yönü, hangi tarafı?
    • "Bunun nesi iyi?" (Haldun Taner)
    • "Cemal'in nesi var? - Nezle olmuş."

VİNÇ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Ağır yük kaldırmaya ve bir yere taşımaya yarayan araç

FENA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İyi nitelikte olmayan, kötü
    • "Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir." (Burhan Felek)
    • "Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum duygusu kapladı." (Peyami Safa)
  2. Üzücü
    • "Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki..." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bu koku beni fena etti."
  3. İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse)
    • "Fena bir öğrenci."
  4. Hoşa gitmeyen, rahatsız edici
    • "Fena günler yaşadığına inanmak için bin şahit lazım." (Refik Halit Karay)
  5. Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan
    • "Siz fena adamsınız, odanıza geldiğime bin kere pişman oldum." (Peyami Safa)
  6. [zarf] Çok
    • "Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor." (Peyami Safa)

NAİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tahtta hükümdar olmadığı zaman veya hükümdarın çocukluğu sırasında devleti yöneten kimse
    • "Kral naibi."

NANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)
  2. Bu bitkinin kurutulmuş yapraklarından elde edilen baharat

STEN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] 9 mm çapında, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek

FENT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Düzen, hile

PUNT

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir şey için uygun zaman, fırsat
    • "O döner dönmez bir punduna getirip tanıştırayım sizi." (Atilla İlhan)

GREN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kâğıdın yüzeyinin pürüzlülük derece ve tipinin bir izlenimi

TREN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Demir yolunda yolcu ve yük taşımakta kullanılan, bir veya birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi, katar, şimendifer
    • "O gece Eskişehir'den son kalkan trenle Ankara'ya dönüyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)

BANA

  1. [zarf] Ben zamirinin yönelme durumu ekli biçimi
    • "Bana bak, karışmam sonra!"
    • "Bu yaptığını babana söylemezsem bana da adam demesinler."
    • "Daha nice manevi trenlerimizi yıllar yılı taşlayanlar var da bana mısın demiyoruz." (Haldun Taner)

İNAK

  1. [isim] Dogma

GİNE

  1. [zarf] Gene, yine

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü