İçinde müs olan 8 harfli 39 kelime var. İçerisinde MÜS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında müs olan kelimeler listesine ya da Sonu müs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜSEKKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yatıştırıcı
-
[sıfat]
Yatıştırıcı
- MÜSVEDDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazı taslağı, karalama
-
Bir şeyin kötü benzeri
- "Anne değil ki anne müsveddesi."
-
[isim]
Yazı taslağı, karalama
- MÜSTEŞAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
-
Bakanlıklarda, elçiliklerde bakan veya büyükelçiden sonra gelen en büyük yönetici
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
- MÜSTECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
- MÜSTAĞNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Elinde olanla yetinen, doygun
-
Nazlı davranan
-
[sıfat]
Elinde olanla yetinen, doygun
- MÜSEVVİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müsvedde yapan kimse
- "Müsevvit, bir tezkerenin müsveddesini yapan kâtibin unvanıdır." (Refik Halit Karay)
-
Taslak yapan kimse
-
[isim]
Müsvedde yapan kimse
- MÜSTEHAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hoşa giden, sevilen, beğenilen
-
[isim]
Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış
-
[sıfat]
Hoşa giden, sevilen, beğenilen
- MÜSAMAHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hoşgörü, tolerans
-
Görmezlikten gelme, göz yumma
-
[isim]
Hoşgörü, tolerans
- MÜSTAKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru, doğruluktan şaşmayan
-
Doğrulu
-
[sıfat]
Doğru, doğruluktan şaşmayan
- MÜSTEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
- MÜSTEHZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alaycı
- "Dans edenlerin dansını beğenmiyormuş gibi müstehzi bir ağız çarpıklığıyla dudaklarını kıvırıyordu." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Alaycı
- MÜSEBBİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyin olmasına, yapılmasına sebep olan, yol açan (kimse veya şey)
-
[sıfat]
Bir şeyin olmasına, yapılmasına sebep olan, yol açan (kimse veya şey)
- MÜSTEFİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararlanma
- "İlminden, irfanından, büyük küçük herkesi müstefit ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Yararlanma
- MÜSTEVLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Bir yeri istila eden, yönetimi altına alan (kimse, devlet, ordu vb.)
- "Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler." (Atatürk)
-
Salgın
-
Bir yeri istila eden, yönetimi altına alan (kimse, devlet, ordu vb.)
- MÜSAMERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okullarda öğrencilerin sunduğu, programında koşuk, oyun vb. gösterilerinin yer aldığı eğlence
- "Bir gün Şişli Ermeni yetimhanesi menfaatine verilen bir müsamereye gitmişlerdi." (Haldun Taner)
-
Çoğunlukla akşam toplantısı, akşam eğlencesi
-
[isim]
Okullarda öğrencilerin sunduğu, programında koşuk, oyun vb. gösterilerinin yer aldığı eğlence
- MÜSTAHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hak etmiş, hak kazanmış, layık
- "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!" (Necati Cumalı)
- "Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza
-
[sıfat]
Hak etmiş, hak kazanmış, layık
- MÜSTENİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dayanan, yaslanan
-
[sıfat]
Dayanan, yaslanan
- MÜSTAKAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İstikrar bulmuş, durulmuş
-
[isim]
Karar kılınan, yerleşilen yer
-
[sıfat]
İstikrar bulmuş, durulmuş
- MÜSELMAN
- ...
- MÜSADERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zor alım
-
[isim]
Zor alım