İçinde müs olan 8 harfli 39 kelime var. İçerisinde MÜS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında müs olan kelimeler listesine ya da Sonu müs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

M S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜSTESNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz
  2. Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan
    • "Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Kural dışı
  4. [zarf] Dışındaki, ayrı tutularak, hariç
    • "Bir iki gazete müstesna, bütün İstanbul basını da Serbest Fıkra taraflısı idi." (Falih Rıfkı Atay)

MÜSECCEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kütüğe geçirilmiş, tescil edilmiş, sicilli

MÜSELMAN
...
MÜSTEBAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Olacağı sanılmayan, uzak görülen

MÜSEBBİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir şeyin olmasına, yapılmasına sebep olan, yol açan (kimse veya şey)

MÜSTEFİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yararlanma
    • "İlminden, irfanından, büyük küçük herkesi müstefit ederdi." (Ömer Seyfettin)

MÜSTEZAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım türü

MÜSTERİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
    • "Müsterih ol, artık hiç korkmayacak, mesut olacaksın." (Ömer Seyfettin)

MÜSTAĞNİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Elinde olanla yetinen, doygun
  2. Nazlı davranan

MÜSTAKİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
    • "Müstakil ev."
  2. Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan
    • "Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MÜSEVVİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müsvedde yapan kimse
    • "Müsevvit, bir tezkerenin müsveddesini yapan kâtibin unvanıdır." (Refik Halit Karay)
  2. Taslak yapan kimse

MÜSELLEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İnkâr edilemeyen, karşı çıkılamayan, söz götürmez

MÜSLÜMAN
...
MÜSELLES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üçgen
  2. Kokteyl türünden karışık bir içki
  3. Üç kere damıtılarak yapılmış özel bir şarap
  4. Üçlü

MÜSTAKAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İstikrar bulmuş, durulmuş
  2. [isim] Karar kılınan, yerleşilen yer

MÜSTEHAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hoşa giden, sevilen, beğenilen
  2. [isim] Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış

MÜSTACEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Acele

MÜSABAKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yarışma
    • "Biraz daha geçti, sırıkla yüksek atlama müsabakası ilan olundu." (Memduh Şevket Esendal)

MÜSAMERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Okullarda öğrencilerin sunduğu, programında koşuk, oyun vb. gösterilerinin yer aldığı eğlence
    • "Bir gün Şişli Ermeni yetimhanesi menfaatine verilen bir müsamereye gitmişlerdi." (Haldun Taner)
  2. Çoğunlukla akşam toplantısı, akşam eğlencesi

MÜSTEŞAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
  2. Bakanlıklarda, elçiliklerde bakan veya büyükelçiden sonra gelen en büyük yönetici

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü