İçinde müs olan 8 harfli 39 kelime var. İçerisinde MÜS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında müs olan kelimeler listesine ya da Sonu müs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜSTEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
- MÜSEVVİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müsvedde yapan kimse
- "Müsevvit, bir tezkerenin müsveddesini yapan kâtibin unvanıdır." (Refik Halit Karay)
-
Taslak yapan kimse
-
[isim]
Müsvedde yapan kimse
- MÜSADEME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Silahlı iki grup arasındaki kısa çatışma, çarpışma
-
Uğraşma
-
[isim]
Silahlı iki grup arasındaki kısa çatışma, çarpışma
- MÜSELLES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üçgen
-
Kokteyl türünden karışık bir içki
-
Üç kere damıtılarak yapılmış özel bir şarap
-
Üçlü
-
[isim]
Üçgen
- MÜSTACEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Acele
-
[sıfat]
Acele
- MÜSTAĞNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Elinde olanla yetinen, doygun
-
Nazlı davranan
-
[sıfat]
Elinde olanla yetinen, doygun
- MÜSTEŞAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
-
Bakanlıklarda, elçiliklerde bakan veya büyükelçiden sonra gelen en büyük yönetici
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
- MÜSTAKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
- "Müstakil ev."
-
Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan
- "Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
- MÜSTEFİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararlanma
- "İlminden, irfanından, büyük küçük herkesi müstefit ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Yararlanma
- MÜSLÜMAN
- ...
- MÜSKİRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sarhoş eden şeyler, alkollü içkiler
-
[isim]
Sarhoş eden şeyler, alkollü içkiler
- NAMÜSAİT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Uygun olmayan, elverişsiz
- "Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir." (Atatürk)
-
[sıfat]
Uygun olmayan, elverişsiz
- MÜSTEHZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alaycı
- "Dans edenlerin dansını beğenmiyormuş gibi müstehzi bir ağız çarpıklığıyla dudaklarını kıvırıyordu." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Alaycı
- MÜSELMAN
- ...
- MÜSELLİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde eyalet ve sancakta yönetimi elinde bulunduran kişi
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde eyalet ve sancakta yönetimi elinde bulunduran kişi
- MÜSTERİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
- "Müsterih ol, artık hiç korkmayacak, mesut olacaksın." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
- MÜSTAKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru, doğruluktan şaşmayan
-
Doğrulu
-
[sıfat]
Doğru, doğruluktan şaşmayan
- MÜSABAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yarışma
- "Biraz daha geçti, sırıkla yüksek atlama müsabakası ilan olundu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yarışma
- MÜSELLEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnkâr edilemeyen, karşı çıkılamayan, söz götürmez
-
[sıfat]
İnkâr edilemeyen, karşı çıkılamayan, söz götürmez
- MÜSEKKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yatıştırıcı
-
[sıfat]
Yatıştırıcı