İçinde mül olan 8 harfli 15 kelime var. İçerisinde MÜL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mül olan kelimeler listesine ya da Sonu mül ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEKEMMÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Olgunlaşma, yetkinleşme
-
[isim]
Olgunlaşma, yetkinleşme
- MÜLEVVES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kirli, pis
-
Karışık, düzensiz
-
[sıfat]
Kirli, pis
- GÖMÜLMEK
-
-
[nsz]
Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak
- "Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü." (Çetin Altan)
-
[-e]
Yerleşmek, oturtulmak, kendini gömmek
- "Abdi Bey'e kalsa, koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak." (Atilla İlhan)
-
[-e]
Yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak
- "Eğer meselede bir sır varsa o sır Nina ile denize gömülmüştü." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Bir şeyin derinliğine inmek
- "Hepsi kendi hayatlarının matemine gömülmüş bir hâlde dalgın ve mahzun idiler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[nsz]
Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak
- MÜLHAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir bütüne katılanlar, ekler
-
Bir merkeze bağlı olan yerler
- "Ankara'nın mülhakatı."
-
[isim]
Bir bütüne katılanlar, ekler
- MÜLEVVEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Renk renk, renkli
-
[sıfat]
Renk renk, renkli
- FORMÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Formülü olan
- "Hayatı bu kadar basit ve formüllü gören samimi insanların bu zihniyetlerine gıpta ettim." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Formülü olan
- MÜLKİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyelik, sahiplik
-
[isim]
İyelik, sahiplik
- TAHAMMÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması
- "Sanıyorum ki hep benim hatırım için bu hayata tahammül ediyor." (Ömer Seyfettin)
-
İnsanın kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma
- "Bu gece kendi kendimle uğraşmaya tahammülüm yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması
- GÖMÜLEME
-
-
[isim]
Gömülemek işi
-
[isim]
Gömülemek işi
- FORMÜLER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Formüllerin bir araya toplandığı kitap veya dergi
-
[isim]
Formüllerin bir araya toplandığı kitap veya dergi
- MÜLTEFİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Güler yüz gösteren, hoş davranan
-
[sıfat]
Güler yüz gösteren, hoş davranan
- MÜLAHAZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünce
- "Bu mülahazaya binaen, padişaha hitaben bir telgrafname hazırlandı." (Atatürk)
- "Bu mülahazayı kafasında değil, bağıra bağıra yaptı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Düşünce
- MÜLAHHAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şişman
- "O mülahham bir adam, şişman sayılmasa bile gövdesi ağır ve hantal, boynu ve kolları kısa." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Şişman
- MÜLEYYİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yumuşaklık veren, yumuşatıcı
-
Bağırsakları boşaltan, dışkının dışarı çıkmasını kolaylaştıran ilaç
-
[sıfat]
Yumuşaklık veren, yumuşatıcı
- MÜLTEZİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesenekçi
-
[isim]
Kesenekçi