İçinde mül olan 8 harfli 15 kelime var. İçerisinde MÜL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mül olan kelimeler listesine ya da Sonu mül ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜLTEZİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kesenekçi

MÜLEVVEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Renk renk, renkli

MÜLAHAZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düşünce
    • "Bu mülahazaya binaen, padişaha hitaben bir telgrafname hazırlandı." (Atatürk)
    • "Bu mülahazayı kafasında değil, bağıra bağıra yaptı." (Sait Faik Abasıyanık)

MÜLEVVES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kirli, pis
  2. Karışık, düzensiz

TEKEMMÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Olgunlaşma, yetkinleşme

FORMÜLER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Formüllerin bir araya toplandığı kitap veya dergi

MÜLKİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyelik, sahiplik

TAHAMMÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması
    • "Sanıyorum ki hep benim hatırım için bu hayata tahammül ediyor." (Ömer Seyfettin)
  2. İnsanın kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma
    • "Bu gece kendi kendimle uğraşmaya tahammülüm yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)

GÖMÜLMEK

  1. [nsz] Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak
    • "Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü." (Çetin Altan)
  2. [-e] Yerleşmek, oturtulmak, kendini gömmek
    • "Abdi Bey'e kalsa, koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak." (Atilla İlhan)
  3. [-e] Yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak
    • "Eğer meselede bir sır varsa o sır Nina ile denize gömülmüştü." (Refik Halit Karay)
  4. [-e] Bir şeyin derinliğine inmek
    • "Hepsi kendi hayatlarının matemine gömülmüş bir hâlde dalgın ve mahzun idiler." (Hüseyin Cahit Yalçın)

MÜLEYYİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yumuşaklık veren, yumuşatıcı
  2. Bağırsakları boşaltan, dışkının dışarı çıkmasını kolaylaştıran ilaç

MÜLAHHAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Şişman
    • "O mülahham bir adam, şişman sayılmasa bile gövdesi ağır ve hantal, boynu ve kolları kısa." (Atilla İlhan)

GÖMÜLEME

  1. [isim] Gömülemek işi

FORMÜLLÜ

  1. [sıfat] Formülü olan
    • "Hayatı bu kadar basit ve formüllü gören samimi insanların bu zihniyetlerine gıpta ettim." (Aka Gündüz)

MÜLHAKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir bütüne katılanlar, ekler
  2. Bir merkeze bağlı olan yerler
    • "Ankara'nın mülhakatı."

MÜLTEFİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Güler yüz gösteren, hoş davranan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü