İçinde mü olan 9 harfli 128 kelime var. İçerisinde MÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mü olan kelimeler listesine ya da Sonu mü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜBAYENET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrılık, başkalık
-
Tutmazlık, karşıtlık, uyuşmazlık
-
[isim]
Ayrılık, başkalık
- MÜTEAFFİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kokuşuk, pis kokulu
- "Güngörmez rutubetli mezbele hâlini almış müteaffin aralıklardan sefaletin kokusu sızıyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Kokuşuk, pis kokulu
- MÜTENEVVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Türlü, çeşitli
-
[sıfat]
Türlü, çeşitli
- GÖMÜCÜLÜK
- ...
- MÜMBİTLİK
- ...
- MÜSPETLİK
- ...
- MÜNASEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlgiler, ilişkiler
-
[isim]
İlgiler, ilişkiler
- MÜSTEHCEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız
- "Müstehcen yayın."
-
[sıfat]
Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız
- MÜEBBEDEN
- ...
- MÜDDETSİZ
-
-
[sıfat]
Süresiz, süresi olmayan
-
[sıfat]
Süresiz, süresi olmayan
- MÜLAYEMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yumuşaklık
-
Bağırsakta yumuşaklık
- "Kayısı vücuda mülayemet verir."
-
[isim]
Yumuşaklık
- MÜSTAKBEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İleri bir tarihte beklenen, gelecek
- "Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar." (Atatürk)
-
[sıfat]
İleri bir tarihte beklenen, gelecek
- MÜSTENKİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Oy vermekten veya bir karara katılmaktan çekinen, çekimser
-
[sıfat]
Oy vermekten veya bir karara katılmaktan çekinen, çekimser
- MÜTECANİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağdaşık
-
[sıfat]
Bağdaşık
- MÜTEALLİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlişkin, ilgili
-
[sıfat]
İlişkin, ilgili
- MÜNASEBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- "İzmir'den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım." (Atatürk)
- "Onunla temas ve münasebete girmektense hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir münasebeti düşerse söylerim."
-
İki şey arasındaki uygunluk
- "Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sebep, vesile, gerekçe, neden
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- MÜREBBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çocuğun eğitim ve bakımıyla görevlendirilmiş kadın
-
[isim]
Bir çocuğun eğitim ve bakımıyla görevlendirilmiş kadın
- MÜZAKERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir konuyla ilgili konuşmalar, danışmalar, müzakereler
- "Üç gün devam eden müzakerat neticesinde, ikişer nüsha olmak üzere protokol tanzim edildi." (Atatürk)
-
[isim]
Bir konuyla ilgili konuşmalar, danışmalar, müzakereler
- MÜCRİMLİK
- ...
- MÜSTEŞRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğu bilimci
-
[isim]
Doğu bilimci