İçinde mü olan 8 harfli 206 kelime var. İçerisinde MÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mü olan kelimeler listesine ya da Sonu mü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÖMÜRLÜK
-
-
[isim]
Kömür saklanan veya konulan yer
-
[isim]
Kömür saklanan veya konulan yer
- MÜNECCİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıldız falcısı
-
[isim]
Yıldız falcısı
- MÜRACAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başvuru
- "Bize daha önce yapmış olduğunuz müracaatla evlenmek istediğinizi bildirmişsiniz." (Çetin Altan)
- "Mademki böyledir, müracaat eder, müsaadesini alırız, dedim." (Haldun Taner)
-
Danışma
-
Herhangi bir eserden yararlanma
-
[isim]
Başvuru
- MÜRAİLİK
-
-
[isim]
İkiyüzlülük
-
[isim]
İkiyüzlülük
- MÜREVVİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşüncenin taraftarı veya yayıcısı
-
[isim]
Bir düşüncenin taraftarı veya yayıcısı
- KOMÜNİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Komünizm yanlısı olan kimse
-
[isim]
Komünizm yanlısı olan kimse
- MÜRTEKİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Para, kazanç karşılığı olarak kötü, uygunsuz işler çeviren (kimse)
-
Yiyici
-
[sıfat]
Para, kazanç karşılığı olarak kötü, uygunsuz işler çeviren (kimse)
- MÜDEVVEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir araya getirilerek divan durumunda toplanmış (şiir vb.)
-
Bir araya toplanmış, düzenlenmiş
-
[sıfat]
Bir araya getirilerek divan durumunda toplanmış (şiir vb.)
- MÜRÜVVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ailede çocukların doğumu, sünneti, evliliği, iyi bir göreve geçmeleri vb. olaylardan duyulan mutluluk, sevinç
- "Ne kaldı şurada alnımızın akıyla ilk torunumun mürüvvetini görmeye?" (Adalet Ağaoğlu)
-
Cömertlik
-
Yiğitlik, mertlik
-
[isim]
Bir ailede çocukların doğumu, sünneti, evliliği, iyi bir göreve geçmeleri vb. olaylardan duyulan mutluluk, sevinç
- SÖMÜRMEK
-
-
[-i]
Yiyecek içeceğin hepsini birden yiyip bitirmek, silip süpürmek
-
Dudaklarını yapıştırarak soluğu ile çekip içmek
-
Üretim araçları sahipleri, başkalarının emeğine ve onların yarattıkları değerlere el koymak
-
Bir ulus veya devlet, diğer bir ulusun veya devletin doğal kaynaklarından, ekonomik değerlerinden çıkar sağlamak
-
Bir kimseden veya bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak
- "Batı, beynini sömürdüğü insanlara kendi uyruklarına sağladığı konfordan pay verip gönül alır." (Haldun Taner)
-
[-i]
Yiyecek içeceğin hepsini birden yiyip bitirmek, silip süpürmek
- MÜBALAĞA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Abartı
-
[isim]
Abartı
- MÜKEDDER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üzgün
-
[sıfat]
Üzgün
- MÜLHAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir bütüne katılanlar, ekler
-
Bir merkeze bağlı olan yerler
- "Ankara'nın mülhakatı."
-
[isim]
Bir bütüne katılanlar, ekler
- GÖMÜLMEK
-
-
[nsz]
Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak
- "Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü." (Çetin Altan)
-
[-e]
Yerleşmek, oturtulmak, kendini gömmek
- "Abdi Bey'e kalsa, koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak." (Atilla İlhan)
-
[-e]
Yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak
- "Eğer meselede bir sır varsa o sır Nina ile denize gömülmüştü." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Bir şeyin derinliğine inmek
- "Hepsi kendi hayatlarının matemine gömülmüş bir hâlde dalgın ve mahzun idiler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[nsz]
Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak
- MÜDAHALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karışma, araya girme
- "Sözümü adi bir müdahale zanneder diye korktum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Katiyen, müzakereye müdahale etmeyeceğimi ve hiçbir söz söylemek niyetinde olmadığımı ... bildirdim." (Atatürk)
-
Bir dava sonucu verilecek olan kararın, dolaylı olarak etkileyeceği üçüncü kişilerin davaya katılmaları
-
[isim]
Karışma, araya girme
- KÖMÜRSÜZ
- ...
- MÜŞEBBEH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyle arasında benzerlik bulunan, benzetilen
-
[sıfat]
Bir şeyle arasında benzerlik bulunan, benzetilen
- MÜTEMADİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sürekli, aralıksız
- "Karadeniz limanlarından Ankara'ya doğru mütemadi bir akın var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Sürekli, aralıksız
- MÜSADERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zor alım
-
[isim]
Zor alım
- MÜHENDİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elekronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse
-
[isim]
İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elekronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse