İçinde olan 7 harfli 114 kelime var. İçerisinde MÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mü olan kelimeler listesine ya da Sonu mü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜSTAFİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kendi isteğiyle işinden çekilmiş, istifa etmiş
    • "Müstafi başbakan olmadan, bir memleketimi ziyaret edeyim." (Erhan Bener)

MÜPTEDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Yeni başlayan, acemi

SÜMÜKLÜ

  1. [sıfat] Sümüğü olan
  2. Burnundan sürekli sümük akan
    • "Şu yumurcakların içinde temizi, sümüklüsü, çarıklısı, yarım entarilisi hepsi hepsi vardı." (Aka Gündüz)

MÜŞAHİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gözlemci

MÜZAHİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Arkalayan, destekleyici, arka çıkan, yardımcı

MÜESSES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kurulu, kurulmuş

MÜDAFAA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Savunma, koruma

KÖMÜRCÜ

  1. [isim] Kömür alıp satan veya odun kömürü yapan kimse
    • "Yoksul kömürcü olduğundan Amanos ormanlarının kurdu idi." (Refik Halit Karay)
  2. Vapurda, fabrikada, kalorifer dairesinde ocağa kömür atan işçi

MÜSADİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Rastlayan

MÜZİKAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Müzikle ilgili
  2. [isim] Müzik eşliğinde sergilenen film veya tiyatro oyunu
    • "Halk müzikallere ilgi göstermeye başlıyor."

MÜNASİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Uygun, yerinde
    • "O şekilde yaşayacak olsam İstanbul daha münasiptir." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Karısını affederek onunla barışmayı daha münasip bulduğunu bildiriyordu." (Haldun Taner)
    • "O makama daha gayur bir zat münasip düşüyordu." (Atilla İlhan)
    • "Kendi çocukları hep kız olduğu için yeğeni Bilâl'i bu işe münasip gördü." (Halide Edip Adıvar)
  2. Beğenilen, hoşa giden
    • "Yaşta küçük amma boyda münasip / Sallanıyor bir fidanca dal gibi." (Dadaloğlu)

MÜBAREK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Verimli, bereketli
  2. Kutlu, uğurlu, kutsal
    • "Bunlar senin mübarek elini öpmeye geldiler." (Osman Cemal Kaygılı)
  3. Çok saygı duyulan
    • "Mübarek yüzlü bir ihtiyar."
  4. [ünlem] Beğenilen, sevilen şeyler için söylenen bir söz
    • "Mübarek, ne güzel yer."
  5. Kızılan, şaşılan (kimse veya şey)
    • "Ne de hafıza vardı mübarekte, neler de anlatmazdı." (Haldun Taner)

MÜESSİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Üzücü, üzüntü veren
  2. Hoşa gitmeyen, kötü (olay, durum)

SÖMÜRME

  1. [isim] Sömürmek işi

MÜBAYAA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Satın alma

KUŞGÖMÜ

  1. [isim] Pastırmanın fileto bölümü

MÜNHANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Eğri

MÜNFAİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gücenmiş, alınmış, kırgın
    • "Sende kalmıştı münfail, kırgın / Mustarip gönlümün son ümidi." (Tevfik Fikret)
  2. Edilgin

GÜMÜŞÇÜ

  1. [isim] Gümüşü işleyen sanatçı veya gümüşten yapılmış eşya satıcısı

GÜMÜŞSÜ

  1. [sıfat] Gümüşü andıran, gümüşe benzeyen, gümüş gibi, gümüşümsü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü