İçinde mü olan 7 harfli 114 kelime var. İçerisinde MÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mü olan kelimeler listesine ya da Sonu mü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜMÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Sümüğü olan
-
Burnundan sürekli sümük akan
- "Şu yumurcakların içinde temizi, sümüklüsü, çarıklısı, yarım entarilisi hepsi hepsi vardı." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Sümüğü olan
- MÜDRİKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlık
-
[isim]
Anlık
- MÜPTEDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Yeni başlayan, acemi
-
Yeni başlayan, acemi
- MÜLEMMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alaca renkli, renk renk
-
[isim]
Dizelerinden her biri başka dille yazılmış şiir
-
Bulaşmış, sıvanmış
-
[sıfat]
Alaca renkli, renk renk
- MÜRTEFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yükselen, yüksek bir yere çıkmış olan
-
Yüksek, yüce
-
[sıfat]
Yükselen, yüksek bir yere çıkmış olan
- GÜMÜŞSÜ
-
-
[sıfat]
Gümüşü andıran, gümüşe benzeyen, gümüş gibi, gümüşümsü
-
[sıfat]
Gümüşü andıran, gümüşe benzeyen, gümüş gibi, gümüşümsü
- MÜŞABİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Aralarında benzerlik olan, benzer, benzeş
-
[sıfat]
Aralarında benzerlik olan, benzer, benzeş
- PÜLÜMÜR
- ...
- MÜSİLAJ
- ...
- MÜCELLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Parlatılmış, parlak
- "Mücella mermer tezgâhın sathında hafif bir çizgi bile yoktu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Parlatılmış, parlak
- MÜJDECİ
-
-
[isim]
Muştucu
-
Öncü
- "Biz hecenin beş şairi, artık yeni bir çağın müjdecileriydik." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Muştucu
- MÜTALAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okumaya, ders çalışmaya ayrılan zaman, etüt
- "Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu." (Çetin Altan)
-
İrdeleme, müzakere, görüş
- "Kolordu kumandanlarının fikir ve mütalaalarını bilmek, bence pek faydalı idi." (Atatürk)
-
Düşünce
-
[isim]
Okumaya, ders çalışmaya ayrılan zaman, etüt
- MÜFREZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Türlü askerî görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturulan grup
- "Dört kişilik müfreze atlarını durdurmuştu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Türlü askerî görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturulan grup
- MÜESSİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dokunaklı
-
Etkili, sonuçlu
- "Cümlelerin altında hafif müessir bir eda vardı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Etken
-
[sıfat]
Dokunaklı
- GÜMÜŞLÜ
-
-
[sıfat]
Gümüşü olan, gümüşle kaplanmış veya süslenmiş olan
-
[sıfat]
Gümüşü olan, gümüşle kaplanmış veya süslenmiş olan
- MÜSTAFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kendi isteğiyle işinden çekilmiş, istifa etmiş
- "Müstafi başbakan olmadan, bir memleketimi ziyaret edeyim." (Erhan Bener)
-
[sıfat]
Kendi isteğiyle işinden çekilmiş, istifa etmiş
- MÜVEZZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dağıtıcı
- "Posta müvezzisi."
-
[isim]
Dağıtıcı
- MÜSAADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İzin, icazet, ruhsat
- "Rica ederim, bize artık müsaade edin!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
Elverişli, uygun olma durumu
-
[isim]
İzin, icazet, ruhsat
- SÖMÜRÜŞ
-
-
[isim]
Sömürme işi veya biçimi
-
[isim]
Sömürme işi veya biçimi
- MÜRTECİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Yeni düzene karşı direnen (kimse), gerici
-
Yeni düzene karşı direnen (kimse), gerici