İçinde mü olan 6 harfli 70 kelime var. İçerisinde MÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mü olan kelimeler listesine ya da Sonu mü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜŞTAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Başka bir kelime veya kökten türemiş, çıkmış
-
[isim]
Türev
-
[sıfat]
Başka bir kelime veya kökten türemiş, çıkmış
- MÜDAFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savunucu
-
Bir davada, davacı veya davalının haklarını savunan kimse
-
[isim]
Savunucu
- MÜNHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık
- "Münhal kadro."
-
Erir, eriyebilen, çözülen
-
[sıfat]
Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık
- MÜNHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Engin (II), alçak
- "Münhat arazi."
-
[sıfat]
Engin (II), alçak
- MÜNKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnkâr eden, kabul etmeyen
- "Kurban kılayım bu canı aşka münkir olmayayım / Aşktır bu derdin dermanı aşk yolunda verem canı" (Yunus Emre)
-
Tanrı'nın varlığına inanmayan, Tanrı'nın varlığını inkâr eden (kimse)
-
[sıfat]
İnkâr eden, kabul etmeyen
- MÜTHİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Korkuya düşüren, korkunç, dehşetli
- "Müthiş bir fırtına çıktı."
-
Çok rahatsız eden, dayanılmaz
- "Bu müthiş yokluğa, bu derin acıya tahammül edemiyordum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Şaşılacak kadar değişik
- "Birdenbire kendinde müthiş bir sükûnet, tarifsiz bir rahatlık hissetti." (Şevket Rado)
-
[ünlem]
"Ne acayip şey" anlamında kullanılan bir söz
-
[sıfat]
Korkuya düşüren, korkunç, dehşetli
- MÜLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Buluşan, kavuşan, görüşen
- "Serbest kalır kalmaz ona mülaki olursa sevinecekmiş." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Buluşan, kavuşan, görüşen
- MÜRŞİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğru yolu gösteren kimse, kılavuz
- "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." (Atatürk)
-
Müritlerine tasavvufu öğreten, sırları ve gerçekleri gösteren tarikat şeyhi
-
[isim]
Doğru yolu gösteren kimse, kılavuz
- MÜRVER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hanımeligillerden, yaprakları karşılıklı, demet durumundaki beyaz çiçeklerinden hekimlikte yararlanılan, meyvesi zeytine benzer bir ağaççık (Sambucus nigra)
-
[isim]
Hanımeligillerden, yaprakları karşılıklı, demet durumundaki beyaz çiçeklerinden hekimlikte yararlanılan, meyvesi zeytine benzer bir ağaççık (Sambucus nigra)
- MÜHLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için gösterilen süre, vade, mehil
- "Hatta merkez kumandanı kendisine üç gün mühlet vermiş, hemen yola çıkması için diretmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için gösterilen süre, vade, mehil
- MÜSKAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Özellikle et yemekleri ile çorbalarda kullanılan küçük Hindistan cevizi
-
[isim]
Özellikle et yemekleri ile çorbalarda kullanılan küçük Hindistan cevizi
- MÜFREZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir bütünden ayrılmış
- "Müfrez arsalar."
-
[sıfat]
Bir bütünden ayrılmış
- GÖMÜCÜ
- ...
- MÜHMEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bırakılmış, bakılmamış, ilgisizliğe uğramış
-
[sıfat]
Bırakılmış, bakılmamış, ilgisizliğe uğramış
- GÖMÜLÜ
-
-
[sıfat]
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
-
Batmış, kaybolmuş olan
- "Denizin derinliklerine gömülü gemi."
-
[sıfat]
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
- MÜCBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zorlayıcı
-
[sıfat]
Zorlayıcı
- MÜKRİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İkramcı
-
[isim]
İkramcı
- MÜNCER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir yana doğru çekilip sürüklenen
-
[sıfat]
Bir yana doğru çekilip sürüklenen
- MÜFRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Teklik
-
[isim]
Teklik
- MÜŞRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tanrı'ya ortak koşan
-
[sıfat]
Tanrı'ya ortak koşan