İçinde mü olan 6 harfli 70 kelime var. İçerisinde MÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mü olan kelimeler listesine ya da Sonu mü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜDARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüze gülme, yüze gülücülük, dost gibi görünme
- "Ateşe düşmüş bir kül olup gittim de ona müdara etmedim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yüze gülme, yüze gülücülük, dost gibi görünme
- MÜLAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Buluşan, kavuşan, görüşen
- "Serbest kalır kalmaz ona mülaki olursa sevinecekmiş." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Buluşan, kavuşan, görüşen
- MÜSPET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olumlu
-
[sıfat]
Olumlu
- MÜSAVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eşit, denk
-
[sıfat]
Eşit, denk
- MÜDRİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İdrarı artıran, idrar söktürücü
- "Müdrir bir ilaç."
-
[sıfat]
İdrarı artıran, idrar söktürücü
- MÜSMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Verimli
-
Sonuç veren
-
[sıfat]
Verimli
- MÜSKAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Özellikle et yemekleri ile çorbalarda kullanılan küçük Hindistan cevizi
-
[isim]
Özellikle et yemekleri ile çorbalarda kullanılan küçük Hindistan cevizi
- MÜZMİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Süreğen
- "... kadıncağızın müzmin romatizması vardı." (Haldun Taner)
-
Ne kadar süreceği belli olmaksızın sürüp giden
- "Genç kadınlara bakmak, bu adamda müzmin bir illetti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Süreğen
- BROMÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bromhidrik asidin tuzu veya eteri
-
[isim]
Bromhidrik asidin tuzu veya eteri
- MÜLKLÜ
- ...
- MÜBREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok gerekli olan, kaçınılmaz, vazgeçilmez
-
[sıfat]
Çok gerekli olan, kaçınılmaz, vazgeçilmez
- MÜHMEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bırakılmış, bakılmamış, ilgisizliğe uğramış
-
[sıfat]
Bırakılmış, bakılmamış, ilgisizliğe uğramış
- MÜŞTAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Başka bir kelime veya kökten türemiş, çıkmış
-
[isim]
Türev
-
[sıfat]
Başka bir kelime veya kökten türemiş, çıkmış
- MÜDDET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Süre
- "Odada yalnız kalınca iki eski arkadaş bir müddet daha ağlaştılar." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Süre
- MÜNCER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir yana doğru çekilip sürüklenen
-
[sıfat]
Bir yana doğru çekilip sürüklenen
- MÜFRİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Aşırı
-
[sıfat]
Aşırı
- GÖMÜCÜ
- ...
- MÜDİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın müdür, kadın yönetici
-
[isim]
Kadın müdür, kadın yönetici
- FORMÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı
- "O, bu nazik duruma karşı bir formül bulmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek
- "Cevap formülü son derece basit idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım
-
Bir veya birçok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan matematiksel anlatım
-
Çıkar yol, tutulan yol, yöntem
- "Her yerde yapılabilen bir şey, yalnız formülleri, şekilleri değişir." (Aka Gündüz)
-
Birleşik bir cismin birleşimine giren maddeleri ve bunların o birleşik maddedeki oranlarını gösteren kısaltma takımı
- "Karbonmonoksit CO formülüyle gösterilir."
-
[isim]
Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı
- MÜSRİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tutumsuz
- "Müsrif zannettiği karısı, evin hayatını, kendisi yokken, en akıllı adamlar gibi zamaneye uydurmuştu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Tutumsuz