İçinde mu olan 8 harfli 185 kelime var. İçerisinde MU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mu olan kelimeler listesine ya da Sonu mu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUHAMMES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Beş parçası olan, beşli
-
[isim]
Beşgen
-
[isim]
Beşli
-
[sıfat]
Beş parçası olan, beşli
- MURAHHAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Delege
-
[isim]
Delege
- SOMUTLUK
-
-
[isim]
Somut olma durumu
-
[isim]
Somut olma durumu
- MUHAVVİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Değiştiren, dönüştüren
-
[sıfat]
Değiştiren, dönüştüren
- MUNFASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ayrı duran, ayrılmış, ayrık
-
[sıfat]
Ayrı duran, ayrılmış, ayrık
- MUDAREBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yandan sermaye, öte yandan emek konularak kurulan şirket
-
[isim]
Bir yandan sermaye, öte yandan emek konularak kurulan şirket
- MUSANNİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınıflandırma işlemi yapan kimse
-
Kitap yazan, yazar
-
[isim]
Sınıflandırma işlemi yapan kimse
- MUHAYYEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hayal gücüyle yaratılan, hayal edilen
- "Gülümser bir resimdir / Muhayyel sevgilimdir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Hayal gücüyle yaratılan, hayal edilen
- MUSADDAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Onaylı
-
[sıfat]
Onaylı
- MUKABELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşılık verme, karşılama, karşılık
- "Dâhilî isyanlara mukabele ve mukavemet ettik." (Atatürk)
-
Karşı gelme, başkaldırma
-
Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur'an okumasını bilenlerin gözleriyle Kur'an'ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi
-
Karşılaştırma, karşılıklı yapılan okuma
-
[isim]
Karşılık verme, karşılama, karşılık
- MUMLANMA
-
-
[isim]
Mumlanmak işi
-
[isim]
Mumlanmak işi
- SALAMURA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Peynir, et, balık, turşu, asma yaprağı vb. yiyeceklerin, bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su
-
Bu suyun içinde tutulmuş yiyecek
- "... meze tabağını hazırlamıştır bile... Başta sazan balığı, yumurtası ve salamurası." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Bu suyun içinde tutulmuş olan
- "Salamura balık."
-
[isim]
Peynir, et, balık, turşu, asma yaprağı vb. yiyeceklerin, bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su
- MUTTASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bitişik, yan yana olan
-
[zarf]
Aralık vermeden, aralıksız, durmadan, biteviye
- "Tokmak muttasıl dövülüyor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Bitişik, yan yana olan
- MUHASEBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme
-
Hesap işleriyle uğraşma
-
Hesapların bütünü
-
Hesap işlerinin yürütüldüğü yer, saymanlık
- "Nedir bu benim çilem / Hesap bilmem / Muhasebede memurum." (Oktay Rifat)
-
[isim]
Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme
- MUHABBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgi
- "Mutfakta onlara yemek, kahvaltı hazırlanırken yukarıda her akşamdan fazla bir muhabbet havası esiyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder." (Halide Edip Adıvar)
-
Dostça konuşma, yârenlik
- "Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sevgi
- YUMUŞAMA
-
-
[isim]
Yumuşamak işi
- "Yüzünde belli belirsiz bir yumuşama vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Dünyada soğuk savaş döneminden sonra stratejik silahların geliştirilmesiyle başlayan siyasal gerginliğin ortadan kaldırılması siyaseti, detant
-
Ötümsüz ünsüzlerin ötümlü ünsüz veya sızıcı ünsüz oluşu
- "Ekmek-e > ekmeğe, kabak-a > kabağa, yurt-a > yurda, borç-a > borca, dip-e > dibe."
-
[isim]
Yumuşamak işi
- MUHTASAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kısaltılmış olan
-
[sıfat]
Kısaltılmış olan
- MUKALLİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Taklitçi
-
Taklitçi
- MUHTEKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Vurguncu
-
[sıfat]
Vurguncu
- PAMUKAKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği
- "Annesine gelince şu anda nansuk üzerine pembe pamukaki ile fisto yapmakta." (Haldun Taner)
-
[isim]
Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği