İçinde mu olan 6 harfli 80 kelime var. İçerisinde MU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mu olan kelimeler listesine ya da Sonu mu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAHMUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yüklü, dolu
- "Telgraf hatları ziyadesiyle mahmul, çektikleri telgrafı babasıyla annesi bakalım alabilecekler mi?" (Atilla İlhan)
- "Asıl şair, dilinin bütün imkânlarını, zenginliklerini bilen, hudutsuz bir sevgi, sonsuz bir hırs ve şehvetle mahmul olan kimsedir." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Yükletilmiş
-
[isim]
Yüklem
-
[sıfat]
Yüklü, dolu
- MUĞBER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gücenmiş, gücenik, küskün
-
[sıfat]
Gücenmiş, gücenik, küskün
- DOLMUŞ
-
-
[sıfat]
Boş yeri kalmamış, meşbu
-
[isim]
Yolcu taşımaya yarayan kayık, motor, otomobil, minibüs vb. küçük taşıt
- "En iyisi ben buradan bir dolmuşa binip eve gideyim." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Boş yeri kalmamış, meşbu
- MUADİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eşit, denk, eş değer
-
[sıfat]
Eşit, denk, eş değer
- MUSHAF
- ...
- MUTENA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Özenilmiş, özenle yapılmış
- "En mutena çiçek muhakkak ki menekşedir." (Refik Halit Karay)
-
Seçkin, önemli
- "Bir dakika evvelki mutena alayın hayalini heyecanlı ... gözlerle takip ediyorlardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Özenilmiş, özenle yapılmış
- MUHTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Köy ve mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy veya mahallede oturanların seçtikleri kimse
- "Bir sabah kalktım, sofaya muhtar önde bütün köylü yığılmış." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Her işe burnunu sokan
-
[sıfat]
Özerk
-
[isim]
Köy ve mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy veya mahallede oturanların seçtikleri kimse
- MUTLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Salt
- "Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık
-
[zarf]
Kesinlikle
-
[sıfat]
Salt
- MUZLİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Karanlık
-
Gizli, belirsiz
-
[sıfat]
Karanlık
- MURDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kirli, pis
- "Bu murdar kümeste nasıl oturuyorsun bilmem?" (Ahmet Mithat)
-
Cinsel birleşmeden sonra yıkanmamış (kimse)
-
Şeriata uygun olarak kesilmemiş olan (hayvan)
-
[sıfat]
Kirli, pis
- MUAMMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilmece
- "Eski kadınlar, çocukların zihinlerini bilmek için muammalara başvururlardı." (Ahmet Rasim)
-
Âşıklık geleneğinde manzum bilmece
-
Anlaşılmayan, bilinmeyen şey
- "Ruhu uykuda farz ettiğim kadın bana pek yaman bir muamma gibi geldi." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bilmece
- MUKOZA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Sümük doku
-
[isim]
Sümük doku
- MUZTAR
- ...
- OMUZLU
-
-
[sıfat]
Omzu olan
- "İçeriye orta boylu, geniş omuzlu, iri gövdeli bir adam girdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Omzu olan
- MUHKEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sağlam, sağlamlaştırılmış
- "Duvarlar ses geçmeyecek derecede muhkemdi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Sağlam, sağlamlaştırılmış
- MUKRİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ödünç para veren, borç veren
-
[sıfat]
Ödünç para veren, borç veren
- SİMURG
- ...
- DOYMUŞ
-
-
[sıfat]
Bir şey yiyerek tok duruma gelmiş
-
İsteği kalmamış, isteği giderilmiş, tatmin olmuş
-
Doyma durumuna gelmiş (gaz, sıvı veya elektromıknatıs), meşbu
-
[sıfat]
Bir şey yiyerek tok duruma gelmiş
- MUHZIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlgililerin mahkemede bulunmalarını sağlayan görevli
- "Kadı ola davacı ve muhzır dahi şahit / Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet."
-
[isim]
İlgililerin mahkemede bulunmalarını sağlayan görevli
- MAĞMUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gamlı
- "Otobüsün içi, bizimkilerin mağmum kalplerinden, mağmum bakışlarından bin kez iyi." (Adalet Ağaoğlu)
-
Sıkıcı, kapanık (hava)
-
[sıfat]
Gamlı