İçinde mu olan 5 harfli 79 kelime var. İçerisinde MU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mu olan kelimeler listesine ya da Sonu mu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MULAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir şeyin bal mumu, alçı vb. bir madde ile kalıbını çıkarmak için yapılan işlemlerin bütünü
-
Bu işlemler sonunda elde edilen kalıp
-
[isim]
Bir şeyin bal mumu, alçı vb. bir madde ile kalıbını çıkarmak için yapılan işlemlerin bütünü
- MUSIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)
-
[sıfat]
Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)
- MURAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstek, dilek
- "Enişteleri murat etseler ona iyi bir koca bulamazlar mıydı sanki?" (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sevdalılar nihayet murada eriyorlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Amaç, erek, gaye
-
[isim]
İstek, dilek
- MUHİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Seven, sevgi besleyen, dost
-
[sıfat]
Seven, sevgi besleyen, dost
- DOMUR
-
-
[isim]
Kabarcık
-
Tomurcuk
-
[isim]
Kabarcık
- DUMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Körelme
- "Aşk, bende öyle dumura uğramış bir duygu ki sevmek hasretini bile duyamıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Körelme
- MECMU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir araya getirilmiş, toplanmış, bütün, hep
-
[isim]
Toplam
-
[sıfat]
Bir araya getirilmiş, toplanmış, bütün, hep
- MEMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli
- "Kasabaya gelen her yeni memur ilk olarak beni tanır." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Yükümlü
- "Sen de kaçmamasına dikkat edeceksin. Muhafazasına memursun." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli
- KUMUÇ
-
-
[isim]
Sivrisineğe benzer çok küçük bir tür sinek
-
İçine et veya peynir konarak yapılan bir çeşit sigara böreği
-
[isim]
Sivrisineğe benzer çok küçük bir tür sinek
- KOMUT
-
-
[isim]
Askerlere, izcilere, öğrencilere beden eğitimi çalışmalarında veya bir tören sırasında bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için verilen buyruk, emir
-
[isim]
Askerlere, izcilere, öğrencilere beden eğitimi çalışmalarında veya bir tören sırasında bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için verilen buyruk, emir
- SOMUN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yuvarlak ve şişkin ekmek
- "Çocuk işe başlamadan Şaban amca bir çanak yoğurtla bir yarım somunu getiriyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yuvarlak ve şişkin ekmek
- MUFLA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cisimleri, aleve değdirmeden ateşin etkisine uğratmak için kullanılan büyük toprak kap
-
Porselen fırını
-
[isim]
Cisimleri, aleve değdirmeden ateşin etkisine uğratmak için kullanılan büyük toprak kap
- MUŞTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Karşısındakine vurmak için özel olarak açılmış deliklerine parmakların geçirilmesi ile kullanılan demir parçası
-
Kunduracıların, derileri vurarak inceltmek için kullandıkları metalden tokmak
-
Parmağın biri bükülüp sivriltilerek vurulan yumruk
-
[isim]
Karşısındakine vurmak için özel olarak açılmış deliklerine parmakların geçirilmesi ile kullanılan demir parçası
- ARMUZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturdukları çizgi
-
[isim]
Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturdukları çizgi
- MUZİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şaka etmekten hoşlanan, takılgan
- "Hiç de yaramaz ve muzip bir çocuk olamamakla beraber ona kötü oyunlar oynamaktan çekinmemişimdir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Şaka etmekten hoşlanan, takılgan
- MUSON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güney Asya kıyılarıyla Hint Denizi'nde yaz ve kış mevsimlerinde birbirine ters yönlerden esen geniş alanlı rüzgâr
-
[isim]
Güney Asya kıyılarıyla Hint Denizi'nde yaz ve kış mevsimlerinde birbirine ters yönlerden esen geniş alanlı rüzgâr
- ALMUS
- ...
- DOMUZ
-
-
[isim]
Çift parmaklılardan, eti ve yağı için beslenen evcil hayvan (Susacrofa domestica)
- "Şişmanlıyorum, neden yine bir domuz gibi tıkındım?" (Atilla İlhan)
-
Hain, aksi, ters, inatçı kimse
- "Domuzun malı için can tüketmeye mi geldik dünyaya?" (Refik Halit Karay)
- "Domuz gibi bilir ama söylemez!"
-
[isim]
Çift parmaklılardan, eti ve yağı için beslenen evcil hayvan (Susacrofa domestica)
- HUMUS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bitkilerin çürümesiyle oluşan koyu renkte organik toprak
-
[isim]
Bitkilerin çürümesiyle oluşan koyu renkte organik toprak
- MUCUK
-
-
[isim]
Bir çeşit küçük sinek
-
[isim]
Bir çeşit küçük sinek