İçinde ms olan 6 harfli 23 kelime var. İçerisinde MS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ms olan kelimeler listesine ya da Sonu ms ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GREMSE
...
SAMSUN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Savaşta kullanılan köpek

TÜMSEK

  1. [isim] Küçük tepe, tüm (II), tümbek
    • "Sazlarla, kamışlarla örtülü bir tümseği atladım. Kıyıdayım." (Orhan Veli Kanık)
  2. Çıkıntılı yer, kabarıklık, şişkinlik
    • "Bu uzun hayalden birdenbire önümde bir tümsek beni uyandırdı." (Halide Edip Adıvar)

TİMSAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sembol, örnek, simge
    • "O günden beri ceviz, bana ulvi bir şeyin timsali gibi görünüyor." (Memduh Şevket Esendal)

ÜZÜMSÜ

  1. [sıfat] Üzümü andıran, üzüme benzeyen, üzüm gibi

KUMSAL

  1. [isim] Su kıyılarında oluşan kumlu yer, plaj
    • "Kumsal boyunca deli gibi koşuyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Kumlu
    • "Kumsal toprak."

TEMSİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birinin veya bir topluluğun adına davranma
  2. Belirgin özellikleri ile yansıtma, sembolü olma, simgeleme
    • "Ayağa kalktı, ezberlediği bir sahneyi temsil etti." (Peyami Safa)
  3. Sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, oyun
    • "Çarşamba akşamı Tepebaşı'nda bir temsil verdim." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Sizin temsil ettiğiniz zümre bu sahada belli başlı bir rol oynayacak kudrette değildir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. [edat] Söz gelişi
  5. Özümleme

SİMSAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Komisyoncu
    • "Bu adam kıyafet itibarıyla öbür sandaldaki simsar tercüman, satıcı, gezdirici vesaireden farklı değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

CAMSIZ

  1. [sıfat] Camı olmayan
    • "Çerçevesiz, camsız pencereden, ova ne durgun, ne mutlu görünüyor." (Halide Edip Adıvar)

YOMSUZ

  1. [sıfat] Uğursuz

GAMSIZ

  1. [sıfat] Kaygısı, tasası, sıkıntısı, üzüntüsü olmayan
    • "Sesi taze, pürüzsüz ve gamsızdı." (Cahit Uçuk)
  2. Olayları kendine dert etmeden geçiştiren, aldırış etmeyen, tasasız, vurdumduymaz
    • "Zavallı anneciğin çok şen, güler yüzlü, gamsız bir kadındı." (Mahmut Yesari)

SUMSUK

  1. [isim] Yumruk
  2. Yumrukla vurma

GRİMSİ

  1. [sıfat] Rengi griyi andıran, griye benzeyen, grimtırak

KROMSU

  1. [sıfat] Kromu andıran, kroma benzeyen, krom gibi

ACIMSI

  1. [sıfat] Acıyı andıran, acıya benzeyen, acı gibi
  2. Dokunaklı
    • "Acımsı bir kitabı daha vardır." (Yusuf Ziya Ortaç)

KREMSİ
...
DAMSIZ

  1. [sıfat] Damı olmayan
    • "Taş yığınlarının yanında damsız birkaç ev kümesi etrafında bir gölge kırık bir tencereyi kaynatıyor." (Halide Edip Adıvar)

HAMSİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Erbainden sonra gelen, 31 Ocakta başlayan elli günlük kış dönemi

SÜMSÜK

  1. [sıfat] Uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık (kimse)
    • "Beş yıl öncesine kadar kara kuru, sümsük bir kızken şimdi gelişivermiş bir dişi." (Haldun Taner)

ZAMSIZ

  1. [sıfat] Fiyatı arttırılmamış

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü