İçinde men olan 8 harfli 49 kelime var. İçerisinde MEN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında men olan kelimeler listesine ya da Sonu men ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MEN, NEM
2 Harfli Kelimeler
EM, EN, ME, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ASTEĞMEN
-
-
[isim]
Orduda en küçük rütbeli subay
-
[isim]
Orduda en küçük rütbeli subay
- MENENJİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ateş, şiddetli baş ağrısı, kusma, sayıklama vb. belirtilerle ortaya çıkan, beyin zarlarının iltihaplanmasıyla oluşan bir hastalık
-
[isim]
Ateş, şiddetli baş ağrısı, kusma, sayıklama vb. belirtilerle ortaya çıkan, beyin zarlarının iltihaplanmasıyla oluşan bir hastalık
- MENENGİÇ
-
-
[isim]
Çitlembik
-
[isim]
Çitlembik
- MENDİREK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kıyılarda dalgakıranla yapılmış liman
- "Bir mendirek inşa edip denizle sahilin alakasını kestiler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kıyılarda dalgakıranla yapılmış liman
- MENETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yasak etmek, yasaklamak, engel olmak
- "Bildiğim bir şey varsa o da patronun odanızdan dışarıya çıkmayı size menettiğidir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Yasak etmek, yasaklamak, engel olmak
- FELEMENK
- ...
- DEĞİRMEN
-
-
[isim]
İçinde öğütme işi yapılan yer
- "Su değirmeni. Yel değirmeni."
- "Hasılı, hastaneye benzemeyen hastanemden pek memnundum. Yalnız, bu değirmenin suyu nereden geliyordu?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kahve, buğday, nohut vb. taneleri öğüten araç veya alet
- "Değirmende biraz kahve çekti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
İçinde öğütme işi yapılan yer
- DÜMENDEN
-
-
[zarf]
Yalancıktan, gösteriş olarak
-
[zarf]
Yalancıktan, gösteriş olarak
- ÇEKMENLİ
- ...
- DÜMENSİZ
-
-
[sıfat]
Dümeni olmayan
- "Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Dümeni olmayan
- YEMENİLİ
-
-
[sıfat]
Yemenisi olan
- "Başı yemenili, cılız bir kız çocuğu kahvelerden birine girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yemeni takmış olan
-
[sıfat]
Yemenisi olan
- ÇEMENSİZ
-
-
[sıfat]
Çemeni olmayan
-
[sıfat]
Çemeni olmayan
- GÖZETMEN
-
-
[isim]
Sınavın kurallara uygun bir biçimde yapılmasını sağlayan kimse, gözcü
-
Film çalışmalarında yapımcı adına filmin sanat, teknik ve para yönünü düzenleyen kimse
-
[isim]
Sınavın kurallara uygun bir biçimde yapılmasını sağlayan kimse, gözcü
- MUHAMMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Oranlanan, tahmin edilen
-
[sıfat]
Oranlanan, tahmin edilen
- SEMENDER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Semendergillerden, uzun gövdeli, dört bacaklı, kuyruklu, kertenkeleye benzeyen, birçok türü bulunan bir hayvan, salamandra (Salamandra)
-
Ateşte yanmadığına hatta ateşi söndürdüğüne inanılan efsanevi hayvan
- "Köse Vezir, ateş içinde yanmayan bir semender gibi sakindi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Semendergillerden, uzun gövdeli, dört bacaklı, kuyruklu, kertenkeleye benzeyen, birçok türü bulunan bir hayvan, salamandra (Salamandra)
- CERMENCE
- ...
- ÜSTEĞMEN
-
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
- MENZİLCİ
-
-
[isim]
Uzak yerlere menzil beygirleriyle giden posta tatarı
-
[isim]
Uzak yerlere menzil beygirleriyle giden posta tatarı
- YÖNETMEN
-
-
[isim]
Bir kuruluşu yönetme yetkisi olan kimse, müdür, direktör
-
Tiyatro ve sinema oyunlarında oyuncuların rollerini dağıtıp oyunu düzenleyen, metin, yorum, dekor, müzik vb. ögeler arasında birlik sağlamaya çalışan kimse, rejisör
-
[isim]
Bir kuruluşu yönetme yetkisi olan kimse, müdür, direktör
- ÇEVİRMEN
-
-
[isim]
Bir yazıyı veya konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, tercüman, mütercim
- "Çevirmen güncel çalışmaları nedeniyle bu romandan sık sık uzaklaşmak durumunda kalıyordu." (Selim İleri)
-
[isim]
Bir yazıyı veya konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, tercüman, mütercim