İçinde men olan 8 harfli 49 kelime var. İçerisinde MEN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında men olan kelimeler listesine ya da Sonu men ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
MEN, NEM
2 Harfli Kelimeler
EM, EN, ME, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SEMENDER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Semendergillerden, uzun gövdeli, dört bacaklı, kuyruklu, kertenkeleye benzeyen, birçok türü bulunan bir hayvan, salamandra (Salamandra)
-
Ateşte yanmadığına hatta ateşi söndürdüğüne inanılan efsanevi hayvan
- "Köse Vezir, ateş içinde yanmayan bir semender gibi sakindi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Semendergillerden, uzun gövdeli, dört bacaklı, kuyruklu, kertenkeleye benzeyen, birçok türü bulunan bir hayvan, salamandra (Salamandra)
- DEĞİRMEN
-
-
[isim]
İçinde öğütme işi yapılan yer
- "Su değirmeni. Yel değirmeni."
- "Hasılı, hastaneye benzemeyen hastanemden pek memnundum. Yalnız, bu değirmenin suyu nereden geliyordu?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kahve, buğday, nohut vb. taneleri öğüten araç veya alet
- "Değirmende biraz kahve çekti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
İçinde öğütme işi yapılan yer
- MENETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yasak etmek, yasaklamak, engel olmak
- "Bildiğim bir şey varsa o da patronun odanızdan dışarıya çıkmayı size menettiğidir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Yasak etmek, yasaklamak, engel olmak
- DENETMEN
-
-
[isim]
Bir kuruluştaki işlerin kanun ve tüzüklere uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini denetleyen kimse, müfettiş
-
[isim]
Bir kuruluştaki işlerin kanun ve tüzüklere uygun olarak yürütülüp yürütülmediğini denetleyen kimse, müfettiş
- MENDİLLİ
-
-
[sıfat]
Mendili olan
- "Mendilli eliyle karşıdan el kol işaretlerine başladı." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Mendili olan
- ÖĞRETMEN
-
-
[isim]
Mesleği bilgi öğretmek olan kimse, muallim, muallime
- "Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Mesleği bilgi öğretmek olan kimse, muallim, muallime
- MENÜSKÜS
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Menisküs
-
[isim]
Menisküs
- MENDEBUR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sümsük, sünepe, pis, iğrenç
- "Karşımıza kör, topal, sakat, mendebur bir mahluk da çıkabilir." (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Sümsük, sünepe, pis, iğrenç
- ÇİMENLİK
-
-
[isim]
Çimeni olan yer
- "Çimenliklerde bir tek kuru yaprak yoktu." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Çimeni olan yer
- DÜMENEVİ
-
-
[isim]
Dümen boğazının geçmesi için kıç bodoslamasının üst ucuna ve teknenin kümbet olan bölümüne açılmış oval delik
-
[isim]
Dümen boğazının geçmesi için kıç bodoslamasının üst ucuna ve teknenin kümbet olan bölümüne açılmış oval delik
- GÖZETMEN
-
-
[isim]
Sınavın kurallara uygun bir biçimde yapılmasını sağlayan kimse, gözcü
-
Film çalışmalarında yapımcı adına filmin sanat, teknik ve para yönünü düzenleyen kimse
-
[isim]
Sınavın kurallara uygun bir biçimde yapılmasını sağlayan kimse, gözcü
- MENENJİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ateş, şiddetli baş ağrısı, kusma, sayıklama vb. belirtilerle ortaya çıkan, beyin zarlarının iltihaplanmasıyla oluşan bir hastalık
-
[isim]
Ateş, şiddetli baş ağrısı, kusma, sayıklama vb. belirtilerle ortaya çıkan, beyin zarlarının iltihaplanmasıyla oluşan bir hastalık
- SERDÜMEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dümen kullanmakla görevli bilgili ve deneyimli tayfa
-
Savaş gemilerinde çavuştan yüksek bir aşamada bulunan er
-
[isim]
Dümen kullanmakla görevli bilgili ve deneyimli tayfa
- MENDERES
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Bir akarsu yatağının az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği S harfine benzeyen kıvrım
-
[isim]
Bir akarsu yatağının az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği S harfine benzeyen kıvrım
- SÜRMENAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sürekli ve aşırı çalışmadan doğan yorgunluk, bitkinlik
-
[isim]
Sürekli ve aşırı çalışmadan doğan yorgunluk, bitkinlik
- HEMENCEK
-
-
[zarf]
Çabucak
- "Bu pencerelerin çerçevelerinde gizli bir pencerecik saklıymış; dedikodu için hemencek açılıp kapatılabilecek bir kanat." (Selim İleri)
-
[zarf]
Çabucak
- DÜMENDEN
-
-
[zarf]
Yalancıktan, gösteriş olarak
-
[zarf]
Yalancıktan, gösteriş olarak
- DÜMENSİZ
-
-
[sıfat]
Dümeni olmayan
- "Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Dümeni olmayan
- MENHİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Din yasakları
-
[isim]
Din yasakları
- ÇEVİRMEN
-
-
[isim]
Bir yazıyı veya konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, tercüman, mütercim
- "Çevirmen güncel çalışmaları nedeniyle bu romandan sık sık uzaklaşmak durumunda kalıyordu." (Selim İleri)
-
[isim]
Bir yazıyı veya konuşmayı bir dilden başka bir dile çeviren kimse, çevirici, dilmaç, tercüman, mütercim