İçinde mek olan 8 harfli 432 kelime var. İçerisinde MEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mek olan kelimeler listesine ya da Sonu mek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KEM

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, KE, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GEĞİRMEK

  1. [nsz] Midede toplanan gazı ağızdan sesli bir biçimde çıkarmak
    • "Geğirebilsem açılır mıyım acaba? Sancı göğsümde hatta kolumda..." (Atilla İlhan)

ETTİRMEK

  1. İşi başkasının yapmasını sağlamak
    • "Avukat yardımcısına bilgileri not ettirdi."
  2. Sebep olmak
    • "Bu tutum beni çalışmaktan nefret ettirdi."

SESLEMEK

  1. [-i] Dinlemek, kulak vermek
  2. Çağırmak

SÖYLEMEK

  1. [-i] Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak
    • "Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bir vakitler aralarında su sızmayan hatun kişiler şimdi birbirlerini çekemiyorlar, birbirlerinin arkasından söylemediklerini bırakmıyorlardı." (Haldun Taner)
  2. Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak
    • "Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Yapılmasını istemek
    • "Biraz sonra nazırın yine beni istediğini söylediler." (Falih Rıfkı Atay)
  4. [nsz] Türkü, şarkı vb. okumak
    • "Kanto söyler gibi hareketler ve taklitlerle söylediği şarkılar pek eğlenceli şeylerdi." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. [nsz] Yazmak, düzmek
    • "Şiir söylemek."
  6. [-e] Haber vermek
    • "Benim burada nasıl yaşadığımı görenler gidip babama da söylerler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  7. [-i] Önceden bildirmek, tahmin etmek
    • "Bir değil iki tane olduğunu size söylemiştim." (Refik Halit Karay)
  8. [nsz] Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak
    • "Ne söyler bu türküler / Ay karanlık gecelerde yüzen gemiler." (Necati Cumalı)

YELLEMEK

  1. [-i] Körükle, yelpaze ile veya başka bir araçla rüzgâr yapmak

ÇÖZÜNMEK

  1. [nsz] Çözülme işine konu olmak, dağılmak, erimek

PİSLEMEK

  1. [-i] Büyük veya küçük abdestini etmek, kirletmek
    • "Kedi halıya pislemiş."
  2. Pisletmek

TEPİLMEK

  1. [nsz] Tepme işi yapılmak
    • "Dış tarafımdan bitkin, hevessizim ama geriye tepilmiş arzular yüzünden şuuraltı benliğim isyan hâlinde." (Refik Halit Karay)
  2. Geri çevrilmek

GÖVERMEK

  1. [nsz] Yeşermek
    • "Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür." (Behçet Necatigil)
  2. Morarmak

SÜSLEMEK

  1. [-i] Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek
    • "Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Söz oyunlarıyla güzelleştirmek
    • "Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı âdeta ağlamaklı ederdim." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Birinin kusurlarını uzun uzun yüzüne vurmak
    • "Ben onu bir süsleyeyim de görsün."

İTELEMEK

  1. [-i] Sürekli itmek, arka arkaya itmek, iteklemek
    • "Bu, insanı yanlış yollara itelese de bir çıkış noktası bulunmasına omuz verebilir." (Salâh Birsel)

DİŞLEMEK

  1. [-i] Bir şeyin bir parçasını ısırmak veya koparmak
    • "Bu elmayı kim dişledi?"
  2. Çiğnemek
    • "Ağızlarına attıkları üzüm tanelerini dişleyip ilk yudumları içtikten sonra birbirlerine baktılar." (Tarık Buğra)

GİRİŞMEK

  1. [-e] Bir işe, bir şeye başlamak için hazırlık yapmak, ele almak, teşebbüs etmek
    • "Erkek arkadaşları ile sosyal nizam üzerinde sonu gelmeyen tartışmalara girişirdi." (Haldun Taner)
  2. Kalkışmak
  3. Birbirina karışmak
  4. Dövmeye başlamak
  5. Kavgaya tutuşmak

İSTENMEK

  1. [nsz] İstenilmek

ÖZLENMEK

  1. [nsz] Özleme işine konu olmak
    • "Ben özlenerek hatırlananlardan bahsediyorum." (Peyami Safa)

ESKİTMEK

  1. [-i] Çok kullanarak eskimiş duruma getirmek, yıpratmak
    • "Çocuk pantolonunu eskitti."
  2. Yaşlandırmak
    • "Alkol, tütün ve aşk eskitti beni." (Atilla İlhan)
  3. Etkisini sürdürememek, yıpratmak
    • "Yunus Emre'yi yüzyıllar eskitemedi."

GÜNLEMEK

  1. [-i] Günü belirlemek, tarihlendirmek

REFETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-i] Yukarı kaldırmak
  2. Ortadan kaldırmak, gidermek

ELLENMEK

  1. [nsz] Bir şeye elle dokunulmak

MELETMEK
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü