İçinde mek olan 8 harfli 432 kelime var. İçerisinde MEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mek olan kelimeler listesine ya da Sonu mek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, KE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÜYÜTMEK
-
-
[-i]
Büyük duruma getirmek, genişletmek
-
Yetiştirmek, bakmak
- "Büyüt bu fidanı ey genç / Hazır yeşermişken." (Behçet Necatigil)
-
Abartmak, mübalağa etmek
- "Bir ara yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Büyük duruma getirmek, genişletmek
- GEÇİŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirinin içine geçip karışmak, tedahül etmek
-
[nsz]
Birbirinin içine geçip karışmak, tedahül etmek
- GİDİŞMEK
-
-
[nsz]
Kaşıntı duymak, kaşınmak, gicişmek
-
[nsz]
Kaşıntı duymak, kaşınmak, gicişmek
- GÖZÜKMEK
-
-
[nsz]
Görünmek
- "Bazen hareketleriyle pek makul, bazen âdetleriyle garip ve gülünç gözükürmüş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Görünmek
- SÜDREMEK
-
-
[nsz]
Sarhoş olmak, esrimek
-
[nsz]
Sarhoş olmak, esrimek
- GEVŞEMEK
-
-
[nsz]
Sertlik ve gerginliği bozulmak
- "Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti." (Aka Gündüz)
-
Çözülmek
- "Boynuna dolanan kolları gevşedi."
-
Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek
- "Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor." (Atilla İlhan)
-
Sevmek, hoşlanmak
-
Para piyasasında değer yitirmek
-
[nsz]
Sertlik ve gerginliği bozulmak
- TEPİNMEK
-
-
[nsz]
Ayaklarını hızla yere vurmak
- "Tekmelediler, üzerime çıkıp tepindiler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Öfke ve sevincini açığa vuracak davranışlarda bulunmak
- "Bir zaman erkek arkadaşlar buluşur, tepinir, rakı içer, dövüş eder..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ayaklarını vurarak gürültü etmek
-
Bir şeyi istememek, diretmek, kabul etmemek
- "Tepiniyor, tokatlayacağını, tekme ile dışarı atacağını söylüyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Ayaklarını hızla yere vurmak
- EMEKLEME
-
-
[isim]
Emeklemek işi
-
[isim]
Emeklemek işi
- DİPLEMEK
-
-
[-i]
Bitkiyi kökünden sökmek
-
İçilecek bir şeyi dibine kadar içmek
-
[-i]
Bitkiyi kökünden sökmek
- İRKİLMEK
-
-
[nsz]
Ürkerek geri çekilir gibi olmak
- "Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını." (Erhan Bener)
-
Şaşırıp duraklamak
-
Vücudun bir yeri dışarıdan gelen bir uyarıcının etkisiyle kanlanıp şişmek, taharrüş etmek
-
Akan bir şey, bir engel karşısında duraklayıp birikmek
-
[nsz]
Ürkerek geri çekilir gibi olmak
- BİÇİLMEK
-
-
[nsz]
Biçme işine konu olmak
- "Zırhlı otomobilin mitralyözü tarafından biçilir biçilmez bilincini yitiriyor." (Atilla İlhan)
- "Adliye vekilliği hakikaten senin için biçilmiş kaftandır." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Biçme işine konu olmak
- DERİLMEK
-
-
[nsz]
Derme işine konu olmak
-
[nsz]
Derme işine konu olmak
- BELLEMEK
-
-
[nsz]
Öğrenip akılda tutmak
- "Kasım lodosla girdi mi kış yumuşak olur diye bellemiş atalarımız." (Haldun Taner)
-
Sanmak
- "Yumuşak, sabırlı, şefkatli bir insan bellemişsin." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Öğrenip akılda tutmak
- DÖVÜLMEK
-
-
[nsz]
Dövme işine konu olmak
- "Köyün içinde birkaç kat davul sabahtan başladı, gece yarılarına kadar dövüldü." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Dövme işine konu olmak
- DÖKÜNMEK
-
-
[nsz]
Kendi üstüne dökmek
- "Su dökünmek."
-
Rahat bir kıyafet giymek
-
[nsz]
Kendi üstüne dökmek
- KESİNMEK
-
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
- KÖRELMEK
-
-
[nsz]
Keskinliğini yitirmek
- "Bıçak köreldi."
-
Suyu çekilmek
- "Kuyu köreldi."
-
Ateş veya ışık sönecek duruma gelmek
-
Değer, önem veya yeteneğini yitirmek
-
Soyu tükenmek
- "Bu aile köreldi."
-
Bir organ beslenemeyerek küçülmek, dumura uğramak
-
[nsz]
Keskinliğini yitirmek
- DİLENMEK
-
-
[nsz]
Sadaka istemek
- "Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-den]
Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek
- "Gelip geçen otomobillerden pompa dilendiklerini gözümle gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Sadaka istemek
- GİYİLMEK
-
-
[nsz]
Giyme işi yapılmak
-
[nsz]
Giyme işi yapılmak
- GÜRLEMEK
-
-
[nsz]
Kalın ve gür ses çıkarmak
- "Pala bıyıklı adamın sesi kapının önünde gürledi." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Huri'nin anası, doğurduktan sonra bir tifo hastalığında gürleyip gitmişti." (Nabizade Nazım)
-
[nsz]
Kalın ve gür ses çıkarmak