İçinde mek olan 8 harfli 432 kelime var. İçerisinde MEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mek olan kelimeler listesine ya da Sonu mek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KEM

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, KE, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DELEPMEK

  1. [nsz] Parlamak
    • "Kaçındasın gelin Ümmü kaçında / Sar'altınlar delebiyor saçında." (Halk türküsü)

ESELEMEK
...
EŞLENMEK

  1. [nsz] Eşleme işine konu olmak

BİNİLMEK

  1. Binme işi yapılmak
    • "Arabaya binildi."

SEVİNMEK

  1. [nsz] Sevinç duymak
    • "Dönecektim, kurtuldum diyecektim ve sevinecektim." (Memduh Şevket Esendal)

İNCİNMEK

  1. [nsz] Çarpma, sıkışma, burkulma vb. etkenlerle vücudun bir yeri ağrı verir duruma gelmek
    • "İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. [-den] Birinin herhangi bir davranışı yüzünden üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak

ÇİZİLMEK

  1. [nsz] Çizme işine konu olmak
    • "Şişenin bir tarafı birer santimetre ara ile çizilmiş ve üzerine de birer rakam konulmuş." (Ahmet Mithat)

DEĞİNMEK

  1. [-e] Bir konuyu ele alarak ondan kısaca söz etmek, dokunmak, temas etmek
    • "Gündüz yüzme havuzunda açmadığı bir konuya değinmek gereksinmesi duyuyordu." (Necati Cumalı)

İÇİRTMEK

  1. [-i] İçme işini yaptırmak

BİLETMEK

  1. [-i] Bileme işini yaptırmak

DİKİLMEK

  1. [nsz] Dikme (I) işi yapılmak
    • "Buraya anıt dikilecek. Bahçeye ağaçlar dikildi."
  2. Dik duruma gelmek
  3. Ayakta durmak
    • "Hissem neyse ben de isterim diye karşıma dikilmez mi?" (Haldun Taner)
  4. Göz belli bir noktaya uzun süre bakmak
    • "Gözlerime dikilen gözlerinden damla damla inen yaşları unutmuyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Karşı koymak, engellemek
  6. Bazı üreme organları dokularına kan dolmasıyla sert ve dik bir duruma gelmek

ÖVDÜRMEK
...
DİRİLMEK

  1. [nsz] Güçlenip canlanmak
    • "Bir bardak suyu içince dirildi."
  2. Bitki solmuş, pörsümüş durumdayken yeniden canlılık kazanmak, diri duruma gelmek
  3. Hasta yeniden sağlığını kazanmak, iyileşmek
  4. Öldüğü sanılan şey canlılık kazanmak
    • "Masal bu, ölüyken dirilmiş, kabirden dışarı atlamış insanların masalı." (Peyami Safa)
  5. Yeniden etkin olmak, geçerli duruma gelmek
    • "Aruz ölçüsü bir gün yeniden dirilecek mi bilmiyorum." (Nurullah ataç)

ÇİYLEMEK

  1. [nsz] Yağmur, hafif ve ince yağmak

GEBERMEK

  1. [nsz] Kötü bir biçimde ölmek
    • "Kayıkla gelip kurtarmasalardı satlıcandan geberecektim." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Biz geberip gitsek yüz sene sonra evlat ve ahbabımızdan bu parayı tahsil ederler." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir kimseye aşırı ilgi, istek ve yakınlık duymak

İŞLETMEK

  1. [-i] İşlemesini sağlamak, çalıştırmak
    • "Trenlerimizi odunla işletiyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak
    • "O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu tarlasında işletmek isterdi." (Halide Edip Adıvar)
  3. [nsz] Üzerine işleme yaptırmak
    • "Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler ... satın alıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmek
    • "Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni." (Atilla İlhan)

BİLENMEK

  1. [nsz] Bileme işine konu olmak, keskin duruma getirilmek
  2. Bir işe yoğun bir biçimde hazırlanmak, konsantre olmak
    • "İkisi de doyasıya tatlı bir gece geçirmek için bilenmiş gibiydiler." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  3. Hırslanmak, aşırı derecede istemek

BEKİNMEK

  1. [nsz] İnat etmek, direnmek
  2. Kapanmak, tıkanmak
    • "Gaz ocağının deliği bekinmiş, açılmıyor."

GÖVERMEK

  1. [nsz] Yeşermek
    • "Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür." (Behçet Necatigil)
  2. Morarmak

GÖZETMEK

  1. [-i] Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek
    • "Büyük kardeşler küçükleri gözetir."
  2. Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak
  3. [nsz] Kollamak, beklemek
    • "Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek."
  4. Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate almak
  5. Kayırmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü