İçinde mek olan 7 harfli 140 kelime var. İçerisinde MEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mek olan kelimeler listesine ya da Sonu mek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KEM

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, KE, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İŞLEMEK

  1. [-i] Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek
  2. [nsz] İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak
    • "Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar, şüphesiz, sanatının âşığıydı." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [-e] İçine girmek, etkilemek, nüfuz etmek
    • "O uzun ve derin bakış genç adamın ta yüreğine kadar işlemişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. [nsz] İyi çalışmak, müşterisi bol olmak
  5. Durağan durumdan hareketli duruma geçmek, çalışmak
  6. Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek
  7. Düşüncelerini herhangi birine etki yaparak benimsetmek
    • "Ali Rıza Bey bu ilk çocuğu ile, bir çiçek meraklısı, bahçesiyle oynar gibi oynamış, onu ancak kendi hayalinde yaşayan mükemmel insan maddelerine göre işlemişti." (Reşat Nuri Güntekin)
  8. [-den] İşlek, etkin durumda olmak
    • "Lütfügiller büyücek bahçelerinin ana yola açılan kapısından işlerlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. [nsz] Çıban, olgunlaşma yolunda olmak
  10. [nsz] Yara, kapanmamak
  11. [nsz] Gidip gelmek
    • "Şimdi otomobillerin, otobüslerin işledikleri asfalt caddeden bir zamanlar ne kervan ne insan geçerdi." (Sermet Muhtar Alus)
  12. Hesapları, kayıtları düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak
    • "Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum." (Erhan Bener)
  13. Herhangi bir ürünü satışa sunulmadan önce birtakım işlemlerden geçirmek

İTİLMEK

  1. [-e] İtme işi yapılmak
    • "Başında arkaya itilmiş yeni kasketi, kulağının arkasında cıgarası..." (Memduh Şevket Esendal)

ÖLÜNMEK

  1. Ölme işi yapılmak

SÜRÜMEK

  1. [-i] Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
  2. Hafif bir şeyi sürüklemek
    • "Eteğini sürümek. Duvağını sürümek."
  3. Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek
  4. Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek
    • "Diyar diyar beni aldı / Sürüdü gönlüm sürüdü." (Âşık Veysel)

ENENMEK

  1. [nsz] Eneme işi yapılmak, erkekliği giderilmek

İZLEMEK

  1. [-i] Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek
  2. Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak
    • "Geceyi gündüz izler."
  3. Bir olayın gelişimini gözden geçirmek
    • "Bu ustaca düzeni Osmanlıların her işinde izleyebilirsiniz." (Salâh Birsel)
  4. Eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak, seyretmek
    • "Televizyonu izlemek."
  5. Belirli bir yönde gitmek
    • "Geç vakit hayvanla, Deliçay'ı izleyip gidiyordum." (Halide Edip Adıvar)
  6. Gözlemek, incelemek
    • "Çocuk kuşu gözleriyle izledi."
  7. Belirli bir tutum, davranış veya düşünceyi benimsemek
    • "Bu üretim politikasını izleyeceğiz."
  8. Bir şeye uymak, bağlı olmak
    • "Modayı izlemek."
  9. Herhangi bir olayla ilgilenmek
    • "Çeşitli siyasi olaylar karşısındaki tepki ve düşüncelerini dolaylı da olsa izleyebiliyordum." (Haldun Taner)

AŞERMEK

  1. [nsz] Hamilelikte bazı yiyeceklere karşı aşırı düşkünlük göstermek, çok arzulamak veya nefret etmek, tiksinmek

ÜTÜLMEK

  1. [nsz] Oyunda, yenilmek, kaybetmek

ÇENTMEK

  1. [-i] Bir şeyin kenarında kertik açmak
  2. [-le] Soğan, salatalık vb.ni küçük ve ince parçalar biçiminde doğramak
    • "... yabansı çiçeklerden toz toplayıp tunç havanda dövdüler, içine sabun çenttiler." (Tarık Dursun K)

İSTEMEK

  1. [-i] İstek duymak, arzulamak
    • "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." (Peyami Safa)
    • "İster misin, bu enişte bey bir damga olup onun sırtında asılıp kalsın?" (Memduh Şevket Esendal)
    • "Verirse ne âlâ! İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara der, işin içinden çıkarım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [-den] Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemek
    • "Bir gün benden okumak için kitap istedi." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Görmek istediğini bildirmek
    • "Sizi isteyen kimdi?"
  4. Gerek olmak
    • "Yurdun ilerlemesi için çok çalışmak ister."
  5. Evlenmek dileğinde bulunmak
    • "Komşunun kızını istemişler."

ÖPÜLMEK

  1. [nsz] Öpme işine konu olmak
    • "Kaynana eli öper gibi adam öpülmez." (Burhan Felek)

ÖKSEMEK

  1. [-i] Özlemek, göreceği gelmek, istemek

ÜLEŞMEK

  1. [nsz] Bölüşmek, paylaşmak

DEMEMEK

  1. koşullar ne olursa olsun aldırış etmeden bir işi yapmak
    • "Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar." (Burhan Felek)
    • "Eskiden saat üç dedi mi paralar dağılmış olurdu." (Orhan Kemal)
    • "Dediğimden dışarı çıkarsa kendi bilir."
    • "Öyle sevindim ki deme gitsin."

YÜRÜMEK

  1. [nsz] Adım atarak ilerlemek, gitmek
    • "Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu." (Haldun Taner)
  2. [-e] Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek
    • "Buz dağları güneye yürümüş."
  3. Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek
    • "Çocuk erken yürüdü."
  4. Yayan gezmek, yayan gitmek
    • "Gölgesinde yürüdüğü duvarın arkasından bir horoz sesi fark etti." (Ömer Seyfettin)
  5. Yol almak
    • "Biraz yürüyelim, geç kaldık."
  6. [-e] Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak
    • "Dallara su yürümek."
  7. [-e] Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek
    • "Asker kaleye yürüdü."
  8. Faiz, hesap edilmek, işlemek
    • "Bu paranın faizi yüzde beşten mi yürüyor?"
  9. Geçmek, ilerlemek, değişmek
    • "Doktor o hayatın dışında kalmış. Bu ne demek? Bu, o demek ki hayat yürümüş gitmiş, birlikte yürüyememiş." (Memduh Şevket Esendal)
  10. Bir işte ileri gitmek
  11. Gereği gibi yapılmak veya ilerlemek
    • "Bu evliliğin yürümeyeceği daha başından anlaşılmıştı ama belki yürütürüz demiştim." (Zeyyat Selimoğlu)
  12. Ölmek
    • "O da yürümüş."

ÇİTİMEK
...
BEZEMEK

  1. [-i] Süslemek
    • "Gördüğü iyiliğe karşılık ikram fazlasından masamızı mezelerin çeşitlisiyle bezedi." (Refik Halit Karay)

ESİRMEK

  1. [nsz] Sarhoş olmak
  2. Aklını yitirmek, delirmek
  3. Çok kızmak, sertleşmek

İNİLMEK

  1. [nsz] İnme işi yapılmak
    • "İstanbul'a vapurla, parayla inilir." (Sait Faik Abasıyanık)

ÖĞÜTMEK

  1. [-i] Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
    • "Bu değirmen, günde ancak kırk elli çuval öğütebilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Ezmek, çiğnemek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü