İçinde malu olan 13 kelime var. İçerisinde MALU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında malu olan kelimeler listesine ya da Sonu malu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MALUMATFURUŞLUK
MALUMATSIZLIK
MALUMATFURUŞ
MALUMATSIZ, MALUMATTAR
MALULİYET, MALUMATLI
MALULLÜK, MALUMLUK
MALULEN, MALUMAT
MALUL, MALUM
A L M U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ULAM
3 Harfli Kelimeler
LAM, MAL, ULA
2 Harfli Kelimeler
AL, AM, LA, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MALUMATFURUŞLUK
-
-
[isim]
Bilgiçlik taslama, malumatfuruş olma durumu
-
[isim]
Bilgiçlik taslama, malumatfuruş olma durumu
- MALUMATSIZLIK
-
-
[isim]
Malumatsız olma durumu
-
[isim]
Malumatsız olma durumu
- MALUMATFURUŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bilgiçlik taslayan
-
[sıfat]
Bilgiçlik taslayan
- MALUMATSIZ
-
-
[sıfat]
Bilgisiz
-
[sıfat]
Bilgisiz
- MALUMATTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Malumat sahibi
- "Tahkikatın neticesinden beni de malumattar ediniz." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Malumat sahibi
- MALUMATLI
-
-
[sıfat]
Bilgili
- "Namuslu, çalışkan ve oldukça malumatlı bir adamdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Bilgili
- MALULİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sakatlık
-
[isim]
Sakatlık
- MALUMLUK
- ...
- MALULLÜK
-
-
[isim]
Sakatlık
-
[isim]
Sakatlık
- MALULEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sakat, hasta bir biçimde
-
Hastalık, sakatlık sebebiyle
-
[zarf]
Sakat, hasta bir biçimde
- MALUMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilgi
- "Bu hakikatler artık çocukların bildikleri en basit malumat sırasına geçmiştir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Bilgi
- MALUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sakat (kimse)
- "Devlet ... malul ve gazileri korur." (Anayasa)
-
Hasta (kimse)
-
[sıfat]
Sakat (kimse)
- MALUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bilinen, belli
- "Ona da malum oldu haber / Koşup geldi odama." (Behçet Necatigil)
- "Bana gücenmeyiniz hanımefendi, malum ya, elçiye zeval yoktur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Herkesçe bilinen ancak dile getirilmeyen
- "Malum kişi. Malum çevre."
-
[isim]
Bilinen konu, iş vb
-
[zarf]
Bilindiği üzere, bilindiği gibi, kuşkusuz
-
[isim]
Etken
-
Bilinen
-
[sıfat]
Bilinen, belli