İçinde mal olan 5 harfli 22 kelime var. İçerisinde MAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mal olan kelimeler listesine ya da Sonu mal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAM, MAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AM, LA, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İCMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gösterge
- "Günahlarımızın icmaline gelince ben tutamam vallahi tutamam, takatim yetmez." (Atilla İlhan)
-
Özet, kısaltma
-
[isim]
Gösterge
- MALAK
-
-
[isim]
Manda yavrusu
-
[isim]
Manda yavrusu
- MALCI
-
-
[isim]
Mal alıp satan kimse
-
[isim]
Mal alıp satan kimse
- MALTA
- ...
- MALYA
-
-
[isim]
Deniz dibinde otlara takılmış oltayı kurtarmaya ve deniz derinliklerinden ağ, halat, sicim vb. şeyleri çıkarmaya yarayan dört tırnaklı demir
-
[isim]
Deniz dibinde otlara takılmış oltayı kurtarmaya ve deniz derinliklerinden ağ, halat, sicim vb. şeyleri çıkarmaya yarayan dört tırnaklı demir
- MALAZ
-
-
[isim]
Sulak yer
-
Sürülmemiş, ot bürümüş toprak
-
Su altında kalan, su basmış tarla
-
[isim]
Sulak yer
- MALEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Mal olarak, malca
-
[zarf]
Mal olarak, malca
- HAMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşıyıcı
- "Hamalın biri, sırtına koca bir ayna vurmuş götürüyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Taşıyıcı
- İMALI
-
-
[sıfat]
Üstü kapalı, örtülü (söz veya davranış)
- "Başka bir gün, aralarında, gene imalı bir konuşma oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Üstü kapalı, örtülü (söz veya davranış)
- MALUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bilinen, belli
- "Ona da malum oldu haber / Koşup geldi odama." (Behçet Necatigil)
- "Bana gücenmeyiniz hanımefendi, malum ya, elçiye zeval yoktur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Herkesçe bilinen ancak dile getirilmeyen
- "Malum kişi. Malum çevre."
-
[isim]
Bilinen konu, iş vb
-
[zarf]
Bilindiği üzere, bilindiği gibi, kuşkusuz
-
[isim]
Etken
-
Bilinen
-
[sıfat]
Bilinen, belli
- ŞİMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuzey
-
[isim]
Kuzey
- MALİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sahip, iye
- "Yersiz yurtsuz bir aile görünce sekiz kat apartmanlara malik iratçıyı hatırlayınız." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sahip, iye
- CEMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüz güzelliği
- "Sadakatinden dinî bir zevk duyuyor, cemaline tutkun kalmaktan temiz neşeler topluyordu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yüz güzelliği
- İKMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eksik bir şeyi tamamlama, daha iyi duruma getirme, bütünleme
- "... kolordu ikmaliyle ilgili bir iş için görevli olarak gelmiş." (Atilla İlhan)
- "İkmale kalmış zengin çocuklarına hususi ders veriyorum." (Haldun Taner)
-
Bitirme
- "Her neyse otur bakalım karşıma da hatıratımı ikmal edeyim!" (Refik Halit Karay)
-
Cümlenin, dizenin anlamını sonra gelen cümle veya dize ile tamamlama
-
[isim]
Eksik bir şeyi tamamlama, daha iyi duruma getirme, bütünleme
- KEMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik
-
En yüksek değer
- "Tozu kaldı ise bir paket al, saçak tütün iç. Bunun kemali altmış para!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik
- MALAY
- ...
- MALCA
-
-
[zarf]
Mal olarak, mal bakımından
-
[zarf]
Mal olarak, mal bakımından
- MALUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sakat (kimse)
- "Devlet ... malul ve gazileri korur." (Anayasa)
-
Hasta (kimse)
-
[sıfat]
Sakat (kimse)
- AMALI
- ...
- İHMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savsama, önem vermeme
- "Ama ben yaşımın toyluğuna kapılmış, ufak tefek ihmaller bulmuştum bu tercümede." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "İstanbul'a inerken eldiven ve baston kullanmayı da ihmal etmez." (Haldun Taner)
-
[isim]
Gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savsama, önem vermeme