İçinde mahsu olan 10 kelime var. İçerisinde MAHSU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mahsu olan kelimeler listesine ya da Sonu mahsu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

9 Harfli Kelimeler

MAHSULDAR, MAHSUSLUK, MAHSUSTAN

8 Harfli Kelimeler

MAHSUBEN, MAHSULAT, MAHSUSEN

6 Harfli Kelimeler

MAHSUL, MAHSUP, MAHSUR, MAHSUS


Kelime bulma makinesi

A H M S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

SUMA

3 Harfli Kelimeler

AHU, HAM, HAS, MAH, MAS, MUS, SAH, SAM

2 Harfli Kelimeler

AH, AM, AS, HA, HU, MA, SU, US

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAHSULDAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Verimli
    • "İstediğiniz kadar cennet köyler, sevişen insanlar, mahsuldar topraklar tahayyül edebiliriz." (Sait Faik Abasıyanık)

MAHSUSTAN

  1. [zarf] İsteyerek, özellikle
    • "Eve gelmeden her zamanki yolumdan saptım ve ıhlamurların altından geçtim, mahsustan." (Tarık Dursun K)

MAHSUSLUK
...
MAHSUSEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Özellikle

MAHSULAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ürünler
  2. Ortaya çıkan, elde edilen şeyler

MAHSUBEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Hesaba geçirilerek, alacağa sayılarak, hesabına sayılmak üzere
    • "Bazen sıkışınca da ileride getireceği reklamlara mahsuben avans olarak şarap istiyordu." (Çetin Altan)

MAHSUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hesap edilmiş, hesaba geçirilmiş

MAHSUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ürün
  2. Verim
  3. Ortaya çıkan, elde edilen şey
    • "Her yeni âlem bir eski kıyametin mahsulü değil midir?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MAHSUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş

MAHSUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Özgü
    • "Her sanata mahsus aletler vardır. Bize de böyle bir şeyler lazım..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır
    • "Vatan bizim kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize mahsus, kendimize münhasır biliriz." (Namık Kemal)
  3. Özel
    • "Kayseri'nin sayın valisine mahsus selam ederim." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. [zarf] Özellikle
    • "Buraya, mahsus bunun için geldim."
  5. [zarf] Bilerek, isteyerek, kasten
    • "... kapıyı mahsus açık bırakmıştı." (Atilla İlhan)
  6. [zarf] Şaka olarak, şakadan
    • "Mahsus söylüyor, inanmayın."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü