İçinde mah olan 6 harfli 36 kelime var. İçerisinde MAH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mah olan kelimeler listesine ya da Sonu mah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A H M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

HAM, MAH

2 Harfli Kelimeler

AH, AM, HA, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAHLUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Katışık
  2. [isim] Karışım

MAHMUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yüklü, dolu
    • "Telgraf hatları ziyadesiyle mahmul, çektikleri telgrafı babasıyla annesi bakalım alabilecekler mi?" (Atilla İlhan)
    • "Asıl şair, dilinin bütün imkânlarını, zenginliklerini bilen, hudutsuz bir sevgi, sonsuz bir hırs ve şehvetle mahmul olan kimsedir." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Yükletilmiş
  3. [isim] Yüklem

MAHLUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hallolmuş, çözülmüş, dağılmış
  2. Mirasçısı olmayan bir kimseden hükûmete kalan (mülk)
  3. [isim] Eriyik

MAHSUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hesap edilmiş, hesaba geçirilmiş

MAHZEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapılarda yer altı deposu
    • "Bakanlığın bu değerli birikimini tozlu mahzenlerden çıkarıp hiç değilse bir defa okumasını rica ederim." (Haldun Taner)

MAHZUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sakınca
    • "Ne gibi mahzurlar doğurabileceğini görmemezlikten gelmek mümkün değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Engel

MAHREK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yörünge

MAHSUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Özgü
    • "Her sanata mahsus aletler vardır. Bize de böyle bir şeyler lazım..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır
    • "Vatan bizim kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize mahsus, kendimize münhasır biliriz." (Namık Kemal)
  3. Özel
    • "Kayseri'nin sayın valisine mahsus selam ederim." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. [zarf] Özellikle
    • "Buraya, mahsus bunun için geldim."
  5. [zarf] Bilerek, isteyerek, kasten
    • "... kapıyı mahsus açık bırakmıştı." (Atilla İlhan)
  6. [zarf] Şaka olarak, şakadan
    • "Mahsus söylüyor, inanmayın."

MAHLEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gülgillerden, 6-10 m yüksekliğinde bir ağaç, kokulu kiraz, İdris ağacı (Prunus mahaleb)
  2. Bu ağacın bahar olarak kullanılan, nohut büyüklüğündeki yemişi

MAHSUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ürün
  2. Verim
  3. Ortaya çıkan, elde edilen şey
    • "Her yeni âlem bir eski kıyametin mahsulü değil midir?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MAHMUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
    • "Konağın içinde kılıç ve mahmuz şakırtıları duyuldu." (Aka Gündüz)
  2. Tavukgillerin ve bazı kuşların ayakları ardında bulunan, boynuz yapısındaki sivri uzantı
  3. Köprü ayaklarında, basıncı azaltmak için suyun geldiği ve gittiği yanlardaki çıkıntı
  4. Eski tür savaş gemilerinde su kesimi altında, ileriye doğru uzanan, karşısındaki gemiyi batırabilen uzantı

MAHZUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Üzgün
    • "Kızlar mahzun bir sessizlik içinde parça parça dökülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Harap mezarlığın öyle bir hâli vardır ki insanı ister istemez mahzun eder." (Memduh Şevket Esendal)

MAHLUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaratık
    • "Bütün arzum, bu kinsiz, gurursuz, sade ve sakin mahlukların içinde yaşamaktan ibaretti." (Reşat Nuri Güntekin)

MAHPUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kapatılmış, hapsedilmiş (kimse)
  2. [isim] Bir çeşit tavla oyunu
  3. [isim] Hapishane
    • "At martini Debreli Hasan, dağlar inlesin / Drama mahpusunda, aman dostlar dinlesin." (H. Türküsü)

MAHREM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yakın akrabadan olduğu için nikâh düşmeyen (kimse)
  2. Başkalarına söylenmeyen, gizli
    • "Müdür, dosyadan başka bir rapor çıkardı. Kenarında kırmızı bir damga: Mahrem." (Refik Halit Karay)
  3. [isim] Sırdaş
    • "Az vakitte mahremlerimden biri oldu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

MAHRUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koni

MAHFUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Saklanmış, korunmuş, korunan, saklı

MAHBUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevilen erkek

MAHDUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çevrilmiş, sınırlanmış
  2. Sayısı belli olan, sayılı, az
    • "Hükûmetler mahdut bir zaman içinde yaşar." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Dar, basit
    • "Heyhat, dedi, siz de mahdut fikirli bir muharrirmişsiniz!" (Ömer Seyfettin)

MAHCUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kısıtlı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü