İçinde m olan 7 harfli 2965 kelime var. İçerisinde M harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında m harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALMANYA
...
ATILMAK

  1. Atma işine konu olmak
    • "Tembel olanlar her yerden atılır."
  2. [-e] Saldırmak, hücum etmek
    • "Düşmanın üzerine atıldı."
  3. [nsz] Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak
    • "Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. [-e] Bir işe girişmek, başlamak
    • "Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar." (Falih Rıfkı Atay)
  5. [nsz] Patlamak
    • "Silah atıldı. Top atıldı."
  6. Bir yerden, görevden veya işten uzaklaştırılmak

ÇIRPMAK

  1. [-i] Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek
  2. [nsz] Kanatları hızla ve kesik kesik hareket ettirmek
    • "Kanat çırparken birden durulur, suya konarlar." (Haldun Taner)
  3. İki şeyi birbirine çarpmak
    • "Ali Bey ellerini çırptı: -Elif Hanım, hepimize kahve, diye seslendi." (Halide Edip Adıvar)
  4. Bir şeyin ucundan bir parça kesmek
    • "Ağacın dallarını çırpmak."
  5. Sulu yiyecekleri hızla ve sürekli olarak çatal, kaşık vb. ile karıştırmak
  6. Çalmak, hırsızlık etmek
  7. Güreşte rakibinin kollarını beli hizasında sımsıkı kavrayarak minderde kendi üzerinden sağa ve sola sırtüstü savurmak

EYTİŞİM

  1. [isim] Diyalektik

FÜMEROL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Etkin olmayan dönemlerde, yanardağların ağzından yayılan gaz

GEÇİŞME

  1. [isim] Geçişmek işi
  2. Yarı geçirgen bir zarla birbirinden ayrılmış iki sıvının karşılıklı geçerek birbirine karışması
  3. Yarı geçirgen bir çeperin iki yanına yerleştirilmiş, derişikliği farklı iki sıvıdan oluşan yer değiştirme olayı, hulul, ozmoz

KARIŞIM

  1. [isim] Birden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen veya ortaya çıkan şey
  2. İki veya daha çok maddenin kimyasal tepkimeye girmeden bir araya gelmesi, mahlut

KIDEMLİ

  1. [sıfat] Bir işte eski ve deneyimi çok olan
  2. [isim] Sınıf temsilcisi, mümessil

KÜRİYUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atom numarası 96, atom ağırlığı 248 olan, aktinitlerden, plütonyum 239'un helyum çekirdekleriyle bombardımanından elde edilen radyoaktif bir element (simgesi Cm)

MISIRLI
...
SÖMÜRME

  1. [isim] Sömürmek işi

ŞUTLAMA

  1. [isim] Şutlamak işi veya durumu

TANILMA

  1. [isim] Tanılmak işi

BAĞIMLI

  1. [sıfat] Başka bir şeyin istemine, gücüne veya yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, tabi
  2. Bir kimseye maddi veya manevi yönden aşırı bağlı olan
  3. Sigara, uyuşturucu madde vb.ne aşırı derecede düşkün

BAKIŞIM

  1. [isim] İki veya daha çok şey arasında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğu, simetri
  2. Eksen olarak alınan bir doğrudan, benzer noktaları karşılıklı olarak aynı uzaklıkta bulunan iki benzer parçanın birbirine göre olan durumu, tenazur, simetri

BÖLMELİ

  1. [sıfat] Bölme ile ayrılmış
    • "Gazino bahçesinin hususi gibi olan bölmeli kısmına girerler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

GEMİLİK

  1. [isim] Gemi yapılan yer, tersane

İPİLEME

  1. [isim] İpilemek işi

İŞLEMEK

  1. [-i] Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek
  2. [nsz] İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak
    • "Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar, şüphesiz, sanatının âşığıydı." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [-e] İçine girmek, etkilemek, nüfuz etmek
    • "O uzun ve derin bakış genç adamın ta yüreğine kadar işlemişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. [nsz] İyi çalışmak, müşterisi bol olmak
  5. Durağan durumdan hareketli duruma geçmek, çalışmak
  6. Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek
  7. Düşüncelerini herhangi birine etki yaparak benimsetmek
    • "Ali Rıza Bey bu ilk çocuğu ile, bir çiçek meraklısı, bahçesiyle oynar gibi oynamış, onu ancak kendi hayalinde yaşayan mükemmel insan maddelerine göre işlemişti." (Reşat Nuri Güntekin)
  8. [-den] İşlek, etkin durumda olmak
    • "Lütfügiller büyücek bahçelerinin ana yola açılan kapısından işlerlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. [nsz] Çıban, olgunlaşma yolunda olmak
  10. [nsz] Yara, kapanmamak
  11. [nsz] Gidip gelmek
    • "Şimdi otomobillerin, otobüslerin işledikleri asfalt caddeden bir zamanlar ne kervan ne insan geçerdi." (Sermet Muhtar Alus)
  12. Hesapları, kayıtları düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak
    • "Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum." (Erhan Bener)
  13. Herhangi bir ürünü satışa sunulmadan önce birtakım işlemlerden geçirmek

MAJESTE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Devlet başkanları için kullanılan san
  2. esk. Hükümdarlara verilen san

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü