İçinde m olan 7 harfli 2965 kelime var. İçerisinde M harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında m harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALMANYA
- ...
- ATILMAK
-
-
Atma işine konu olmak
- "Tembel olanlar her yerden atılır."
-
[-e]
Saldırmak, hücum etmek
- "Düşmanın üzerine atıldı."
-
[nsz]
Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak
- "Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Bir işe girişmek, başlamak
- "Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Patlamak
- "Silah atıldı. Top atıldı."
-
Bir yerden, görevden veya işten uzaklaştırılmak
-
Atma işine konu olmak
- ÇIRPMAK
-
-
[-i]
Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek
-
[nsz]
Kanatları hızla ve kesik kesik hareket ettirmek
- "Kanat çırparken birden durulur, suya konarlar." (Haldun Taner)
-
İki şeyi birbirine çarpmak
- "Ali Bey ellerini çırptı: -Elif Hanım, hepimize kahve, diye seslendi." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeyin ucundan bir parça kesmek
- "Ağacın dallarını çırpmak."
-
Sulu yiyecekleri hızla ve sürekli olarak çatal, kaşık vb. ile karıştırmak
-
Çalmak, hırsızlık etmek
-
Güreşte rakibinin kollarını beli hizasında sımsıkı kavrayarak minderde kendi üzerinden sağa ve sola sırtüstü savurmak
-
[-i]
Halı, kilim vb. şeyleri hızla ve kesik kesik silkelemek
- EYTİŞİM
-
-
[isim]
Diyalektik
-
[isim]
Diyalektik
- FÜMEROL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Etkin olmayan dönemlerde, yanardağların ağzından yayılan gaz
-
[isim]
Etkin olmayan dönemlerde, yanardağların ağzından yayılan gaz
- GEÇİŞME
-
-
[isim]
Geçişmek işi
-
Yarı geçirgen bir zarla birbirinden ayrılmış iki sıvının karşılıklı geçerek birbirine karışması
-
Yarı geçirgen bir çeperin iki yanına yerleştirilmiş, derişikliği farklı iki sıvıdan oluşan yer değiştirme olayı, hulul, ozmoz
-
[isim]
Geçişmek işi
- KARIŞIM
-
-
[isim]
Birden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen veya ortaya çıkan şey
-
İki veya daha çok maddenin kimyasal tepkimeye girmeden bir araya gelmesi, mahlut
-
[isim]
Birden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen veya ortaya çıkan şey
- KIDEMLİ
-
-
[sıfat]
Bir işte eski ve deneyimi çok olan
-
[isim]
Sınıf temsilcisi, mümessil
-
[sıfat]
Bir işte eski ve deneyimi çok olan
- KÜRİYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 96, atom ağırlığı 248 olan, aktinitlerden, plütonyum 239'un helyum çekirdekleriyle bombardımanından elde edilen radyoaktif bir element (simgesi Cm)
-
[isim]
Atom numarası 96, atom ağırlığı 248 olan, aktinitlerden, plütonyum 239'un helyum çekirdekleriyle bombardımanından elde edilen radyoaktif bir element (simgesi Cm)
- MISIRLI
- ...
- SÖMÜRME
-
-
[isim]
Sömürmek işi
-
[isim]
Sömürmek işi
- ŞUTLAMA
-
-
[isim]
Şutlamak işi veya durumu
-
[isim]
Şutlamak işi veya durumu
- TANILMA
-
-
[isim]
Tanılmak işi
-
[isim]
Tanılmak işi
- BAĞIMLI
-
-
[sıfat]
Başka bir şeyin istemine, gücüne veya yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, tabi
-
Bir kimseye maddi veya manevi yönden aşırı bağlı olan
-
Sigara, uyuşturucu madde vb.ne aşırı derecede düşkün
-
[sıfat]
Başka bir şeyin istemine, gücüne veya yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, tabi
- BAKIŞIM
-
-
[isim]
İki veya daha çok şey arasında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğu, simetri
-
Eksen olarak alınan bir doğrudan, benzer noktaları karşılıklı olarak aynı uzaklıkta bulunan iki benzer parçanın birbirine göre olan durumu, tenazur, simetri
-
[isim]
İki veya daha çok şey arasında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğu, simetri
- BÖLMELİ
-
-
[sıfat]
Bölme ile ayrılmış
- "Gazino bahçesinin hususi gibi olan bölmeli kısmına girerler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Bölme ile ayrılmış
- GEMİLİK
-
-
[isim]
Gemi yapılan yer, tersane
-
[isim]
Gemi yapılan yer, tersane
- İPİLEME
-
-
[isim]
İpilemek işi
-
[isim]
İpilemek işi
- İŞLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek
-
[nsz]
İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak
- "Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar, şüphesiz, sanatının âşığıydı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
İçine girmek, etkilemek, nüfuz etmek
- "O uzun ve derin bakış genç adamın ta yüreğine kadar işlemişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
İyi çalışmak, müşterisi bol olmak
-
Durağan durumdan hareketli duruma geçmek, çalışmak
-
Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek
-
Düşüncelerini herhangi birine etki yaparak benimsetmek
- "Ali Rıza Bey bu ilk çocuğu ile, bir çiçek meraklısı, bahçesiyle oynar gibi oynamış, onu ancak kendi hayalinde yaşayan mükemmel insan maddelerine göre işlemişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-den]
İşlek, etkin durumda olmak
- "Lütfügiller büyücek bahçelerinin ana yola açılan kapısından işlerlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Çıban, olgunlaşma yolunda olmak
-
[nsz]
Yara, kapanmamak
-
[nsz]
Gidip gelmek
- "Şimdi otomobillerin, otobüslerin işledikleri asfalt caddeden bir zamanlar ne kervan ne insan geçerdi." (Sermet Muhtar Alus)
-
Hesapları, kayıtları düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak
- "Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum." (Erhan Bener)
-
Herhangi bir ürünü satışa sunulmadan önce birtakım işlemlerden geçirmek
-
[-i]
Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek
- MAJESTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Devlet başkanları için kullanılan san
-
esk. Hükümdarlara verilen san
-
[isim]
Devlet başkanları için kullanılan san