İçinde m olan 4 harfli 315 kelime var. İçerisinde M harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında m harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MİNK
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Vizon
-
[isim]
Vizon
- OVMA
-
-
[isim]
Ovmak işi
-
[isim]
Ovmak işi
- ATIM
-
-
[isim]
Atma işi
- "Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık
- "Bir kurşun atımı yer."
-
[isim]
Atma işi
- MAUN
-
-
[isim]
Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju (Swietenia mahagoni)
-
Bu ağacın parlak kırmızımtırak renkte, sert ve iyi cilalanan kerestesi
-
[sıfat]
Bu keresteden yapılan
- "Parası olsa o deminki maun yemek odası takımını üç bin dokuz yüze koparıverirdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju (Swietenia mahagoni)
- MONO
- ...
- ONMA
-
-
[isim]
Onmak işi veya durumu
-
[isim]
Onmak işi veya durumu
- İNAM
-
-
[isim]
Emanet, vedia
-
[isim]
Emanet, vedia
- LAMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan (Lama)
-
[isim]
Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan (Lama)
- MEKE
-
-
[isim]
Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği
-
Alt çene
-
Çocukların oyun oynadıkları küçük ve yassı taş
-
Sönmüş yanardağ
-
Mısır ve tanesi
-
Mısır unundan yapılan ekmek
-
[isim]
Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği
- ENAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaratılmış bütün canlılar
-
Halk
-
[isim]
Yaratılmış bütün canlılar
- UMUŞ
- ...
- ESME
-
-
[isim]
Esmek işi
-
[isim]
Esmek işi
- OMUZ
-
-
[isim]
Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm
- "Başı omuzları içine çökmüş gibi idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "Seni hizmetime alacağım, dedim. Âdeta omuz silkerek: -Pekâlâ, dedi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm
- AMFİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amfiteatr
-
[isim]
Amfiteatr
- ADIM
-
-
[isim]
Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri
- "Kâmil Bey merdivene doğru adım attı."
- "Faik Bey artık konağa adımını atmıyor, artık ne Servet Bey'e hatta ne de Cemal'e görünüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Ferit daha hızlı yürüdü, onlar da adımlarını sıklaştırarak aradaki mesafeyi muhafazaya çalışıyorlardı." (Peyami Safa)
-
Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 cm olan mesafe
-
Girişim, hamle
-
Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol
-
Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap
-
Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi
-
İki dişli arasındaki aralık
- "Bir vida adımı."
-
[isim]
Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri
- RUMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme
-
[isim]
Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme
- EMME
-
-
[isim]
Emmek işi
-
Boruda akan sıvının oluşturduğu çekiş
-
Bir deponun böyle bir çekilme ile doldurulması işlemi
-
Soğurma
-
Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi
-
[isim]
Emmek işi
- İMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnanç
- "Ben bu devreyi geçirinceye kadar imanım gevremiştir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Güçlü inanç, inan
- "Kalpleri vatan aşkı ve imanı ile doluydu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Onun özveri, alçak gönüllülük taşan yüzünü görünce hayatın sadece bir para çekişmesi olmadığına iman getirir, ferahlardınız." (Haldun Taner)
- "Müslüman olmadan varmayacağını anlayınca kırkyıllık kart gâvuru imana getirdi." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İnanç
- MİSK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Asya'nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu madde
-
Mis
-
[isim]
Asya'nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu madde
- ÖDEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dokularda genellikle yüzde, ellerde, ayaklarda ve bazı iç organlarda aşırı miktarda sıvı birikmesi
-
[isim]
Dokularda genellikle yüzde, ellerde, ayaklarda ve bazı iç organlarda aşırı miktarda sıvı birikmesi