İçinde m olan 4 harfli 315 kelime var. İçerisinde M harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında m harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EMEÇ

  1. [isim] Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı

MİDİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Orta

SİMA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yüz (II)
    • "Beni bu sima altında tanımazsın." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Kimse, insan, tip
    • "Eski tanıdığımız simalar bize şimdi, ne kadar uzak görünüyorlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

EĞME

  1. [isim] Eğmek işi

EMİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buyruk, komut, talimat, ferman
    • "Validen sert bir emir aldım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Eczaneye, doğru eczaneye, diye emir verdi." (Haldun Taner)
  2. İstek
    • "İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bu daireyi büro olarak onun emrine verdiler."
  3. Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm

AMİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı

MİHR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslüman bir erkeğin nikâh esnasında eşine vermeyi kabullendiği mal veya para

MONT

  1. [isim] Kumaştan veya deriden yapılan, genellikle belden kemerli, üstünde cepleri bulunan, gömlek, hırka vb. üzerine giyilen kısa, hafif giysi

TEMA

Kelime Kökeni : Yunanca

  1. [isim] Asıl konu, temel motif
    • "Tablonun teması. Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı."
  2. Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş
  3. Bir besteyi oluşturan temel motif

AMME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kamu

ONUM

  1. [isim] Kötü bir durumdan kurtulma

İVME

  1. [isim] İvmek işi
  2. Hareket eden nesnenin kısa bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin bu zamana oranı
    • "Ankara'da yer çekimi ivmesi 980 santimetre/saniyekaredir."

ÇEŞM
...
NEMF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Böceklerin kurtçuk durumdan yetişkin duruma geçerken aldıkları özel biçim

AMMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] Ama
  2. Yanına getirildiği kelimenin anlamına aşırılık katarak şaşma veya hayranlık anlatan bir söz
    • "Hatırladıkça amma da yılışıkmışım ha der, utana utana." (Tarık Buğra)

ADAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan
    • "Adam hesabına koyup bir hatır sormaz, bir çift lakırtı etmezler." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Anasını durmadan nefes aldırmadan azarlıyor, babasını adam yerine koymuyor, ağzını açarken susturuyordu." (Refik Halit Karay)
    • "İşimiz adamına düştü de kolayca yapıldı."
  2. Erkek kişi, kadın karşıtı
    • "İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Şimdiki belediye başkanı sayesinde şehir adama benzedi."
  3. Birinin yanında ve işinde bulunan kimse
    • "Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar." (Kemal Tahir)
  4. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse
    • "Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı." (Cemil Meriç)
  5. Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı
    • "O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez."
  6. Görevli kimse
    • "Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse." (Refik Halit Karay)
  7. İyi huylu, güvenilir kimse
    • "Amcam, güngörmüş bir adamdı." (Reşat Nuri Güntekin)
  8. Bir alanda derin bilgisi olan kimse
    • "Bir sanatçının, bilim adamının düşünmek için bol zamana ihtiyacı vardır." (Haldun Taner)
  9. Bir alanı benimseyen kimse
  10. [ünlem] Bir şeyin önemsenmediği anlatılmak istendiğinde kullanılan söz
    • "Adam, vazgeç!"
  11. Eş, koca

ALMA

  1. [isim] Almak işi
  2. Alıntı, iktibas
    • "Ondan acemicesine alma olarak." (Muallim Naci)

İNME

  1. [isim] İnmek işi
    • "Sağ yanına inme inmiş. Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler, kan aldılar ise de fayda etmedi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, paralizi, nüzul

OMUR

  1. [isim] Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri, fıkra
    • "Boyun omurları. Bel omurları. Sağrı omurları. Kuyruk omurları."

OYUM

  1. [isim] Oyma işi
    • "Tünel açmak için bu dağın oyumu iki ay sürdü."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü