İçinde m olan 4 harfli 315 kelime var. İçerisinde M harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında m harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EMEÇ
-
-
[isim]
Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı
-
[isim]
Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı
- MİDİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Orta
-
[sıfat]
Orta
- SİMA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yüz (II)
- "Beni bu sima altında tanımazsın." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Kimse, insan, tip
- "Eski tanıdığımız simalar bize şimdi, ne kadar uzak görünüyorlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yüz (II)
- EĞME
-
-
[isim]
Eğmek işi
-
[isim]
Eğmek işi
- EMİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buyruk, komut, talimat, ferman
- "Validen sert bir emir aldım." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Eczaneye, doğru eczaneye, diye emir verdi." (Haldun Taner)
-
İstek
- "İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bu daireyi büro olarak onun emrine verdiler."
-
Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm
-
[isim]
Buyruk, komut, talimat, ferman
- AMİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı
-
[isim]
Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı
- MİHR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslüman bir erkeğin nikâh esnasında eşine vermeyi kabullendiği mal veya para
-
[isim]
Müslüman bir erkeğin nikâh esnasında eşine vermeyi kabullendiği mal veya para
- MONT
-
-
[isim]
Kumaştan veya deriden yapılan, genellikle belden kemerli, üstünde cepleri bulunan, gömlek, hırka vb. üzerine giyilen kısa, hafif giysi
-
[isim]
Kumaştan veya deriden yapılan, genellikle belden kemerli, üstünde cepleri bulunan, gömlek, hırka vb. üzerine giyilen kısa, hafif giysi
- TEMA
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Asıl konu, temel motif
- "Tablonun teması. Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı."
-
Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş
-
Bir besteyi oluşturan temel motif
-
[isim]
Asıl konu, temel motif
- AMME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kamu
-
[isim]
Kamu
- ONUM
-
-
[isim]
Kötü bir durumdan kurtulma
-
[isim]
Kötü bir durumdan kurtulma
- İVME
-
-
[isim]
İvmek işi
-
Hareket eden nesnenin kısa bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin bu zamana oranı
- "Ankara'da yer çekimi ivmesi 980 santimetre/saniyekaredir."
-
[isim]
İvmek işi
- ÇEŞM
- ...
- NEMF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Böceklerin kurtçuk durumdan yetişkin duruma geçerken aldıkları özel biçim
-
[isim]
Böceklerin kurtçuk durumdan yetişkin duruma geçerken aldıkları özel biçim
- AMMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Ama
-
Yanına getirildiği kelimenin anlamına aşırılık katarak şaşma veya hayranlık anlatan bir söz
- "Hatırladıkça amma da yılışıkmışım ha der, utana utana." (Tarık Buğra)
-
[bağlaç]
Ama
- ADAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan
- "Adam hesabına koyup bir hatır sormaz, bir çift lakırtı etmezler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Anasını durmadan nefes aldırmadan azarlıyor, babasını adam yerine koymuyor, ağzını açarken susturuyordu." (Refik Halit Karay)
- "İşimiz adamına düştü de kolayca yapıldı."
-
Erkek kişi, kadın karşıtı
- "İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak." (Memduh Şevket Esendal)
- "Şimdiki belediye başkanı sayesinde şehir adama benzedi."
-
Birinin yanında ve işinde bulunan kimse
- "Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar." (Kemal Tahir)
-
Birinin yararlandığı, kullandığı kimse
- "Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı." (Cemil Meriç)
-
Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı
- "O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez."
-
Görevli kimse
- "Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse." (Refik Halit Karay)
-
İyi huylu, güvenilir kimse
- "Amcam, güngörmüş bir adamdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir alanda derin bilgisi olan kimse
- "Bir sanatçının, bilim adamının düşünmek için bol zamana ihtiyacı vardır." (Haldun Taner)
-
Bir alanı benimseyen kimse
-
[ünlem]
Bir şeyin önemsenmediği anlatılmak istendiğinde kullanılan söz
- "Adam, vazgeç!"
-
Eş, koca
-
[isim]
İnsan
- ALMA
-
-
[isim]
Almak işi
-
Alıntı, iktibas
- "Ondan acemicesine alma olarak." (Muallim Naci)
-
[isim]
Almak işi
- İNME
-
-
[isim]
İnmek işi
- "Sağ yanına inme inmiş. Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler, kan aldılar ise de fayda etmedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, paralizi, nüzul
-
[isim]
İnmek işi
- OMUR
-
-
[isim]
Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri, fıkra
- "Boyun omurları. Bel omurları. Sağrı omurları. Kuyruk omurları."
-
[isim]
Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri, fıkra
- OYUM
-
-
[isim]
Oyma işi
- "Tünel açmak için bu dağın oyumu iki ay sürdü."
-
[isim]
Oyma işi