İçinde m olan 3 harfli 79 kelime var. İçerisinde M harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında m harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SİM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gümüş
-
Genellikle işlemelerde kullanılan, gümüş görünüşünde ve parlaklığında olan iplik vb
-
[sıfat]
Gümüş gibi parlayan
-
[isim]
Gümüş
- UMU
-
-
[isim]
Umut, istek, arzu
-
[isim]
Umut, istek, arzu
- ROM
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla elde edilen alkollü sert içki
-
[isim]
Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla elde edilen alkollü sert içki
- MUM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir fitilin üzerine erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülüp genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
- "Kandil geceleri bu velilerin yerleri mumlarla donanırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Öteki çocuklar mum kesilmişler, sahte bir sessizlikle birer disiplin modeli olmuşlardı." (Çetin Altan)
- "Kısacası, böyle bir komşuyu mumla arasa bulamayacaktır." (Tarık Buğra)
-
Bal mumu
- "O bu işe çoktan mum olmuştur ama kendini naza çekiyor."
-
Işık şiddeti birimi, kandela
-
Bazı böcekler ve bitkiler tarafından salgılanan, böceklerin deri ve tüylerini, bitkilerin yüzeyini kaplayarak koruyucu görev yapan, içinde serbest yağ asitleri, alkoller ve doymuş hidrokarbonlar bulunan esterler
- "En bilinen mum, arıların yaptığı bal mumudur."
-
[isim]
Bir fitilin üzerine erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülüp genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
- CİM
-
-
[isim]
Arap alfabesinin beşinci harfinin adı
-
[isim]
Arap alfabesinin beşinci harfinin adı
- DEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu
- "Akasya dallarında bir tek bülbül uzun uzun dem çekiyor." (Haldun Taner)
- "Dinî seslere şarkı, çalgı sesleri cevap verir, onlara âdeta dem tutardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Amerika'nın, er geç savaşa katılacağı ihtimalinden dem vurmak hayli zor bir işti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Pişirilen yemeklerin yenecek kıvamda olması
-
Soluk, nefes
-
Zaman, çağ
- "Âdemden bu deme neslim getirdi / Bana türlü türlü meyve getirdi." (Âşık Veysel)
-
İçki
-
Koku
-
[isim]
Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu
- GÜM
-
-
[isim]
Derinden ve patlayıcı yankılı gürültü
- "Kapı güm diye kapandı."
- "Göğsünün nasıl güm güm attığını fark eder, ne olur diye meraka düşmekten kendini alamazdı." (Necati Cumalı)
- "Ama sözleri motor gürültüsünün içinde güme gitti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Derinden ve patlayıcı yankılı gürültü
- MET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kabarma
- "Bir met zamanı gökyüzü kurşunla örtülü / Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Kabarma
- MAÇ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Karşılaşma
- "Paris'te maça gitmek şöyle dursun, stadyumların yerini bile öğrenmek aklımdan geçmedi." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Karşılaşma
- MOD
- ...
- KİM
-
-
[zamir]
"Hangi kişi?" anlamında cümlede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılan bir soru sözü
- "Bunu kim söyledi?"
- "Kim sesini çıkarırsa karşısında beni bulur." (Halit Ziya Uşaklıgil)
- "Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında / Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." (Cahit Sıtkı Tarancı)
- "Bambu ağacından takım kim, ben kim?" (Haldun Taner)
-
[zamir]
"Hangi kişi?" anlamında cümlede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılan bir soru sözü
- OHM
- ...
- MOR
-
-
[isim]
Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk, menekşe renginin kırmızıya çalanı
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Mor patlıcan."
-
[isim]
Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk, menekşe renginin kırmızıya çalanı
- NİM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yarı
- "Nim resmî."
-
[sıfat]
Yarı
- MUŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Altı düz, küçük gezinti vapuru
- "Ertuğrul yatına bir muş yaklaştı. O muştan redingotlu asker üniformalı birçok paşalar çıktılar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Altı düz, küçük gezinti vapuru
- YEM
-
-
[isim]
Hayvan yiyeceği
-
Kuş ve balık tutmak için tuzağa bırakılan, oltaya takılan yiyecek veya yiyecek görüntüsündeki nesne
- "İtina ile iğneye yemi taktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ağızotu
-
Birini aldatabilmek için hazırlanmış düzen, kullanılan kimse veya şey
-
[isim]
Hayvan yiyeceği
- NOM
-
-
[isim]
Eski Mısır'da şehir devleti
-
[isim]
Eski Mısır'da şehir devleti
- YOM
-
-
[isim]
Uğur, iyi talih, iyi haber
-
[isim]
Uğur, iyi talih, iyi haber
- GEM
-
-
[isim]
Atı yönlendirmek için ağzına takılan demir araç
- "Kadın dizginleri çekmek istedi fakat hırçın hayvan sert bir boyun hareketi ile gemini kurtardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Atı yönlendirmek için ağzına takılan demir araç
- SOM
-
-
[sıfat]
İçi dolu olan ve dışı kaplama olmayan
- "Köşk, som gümüş bir parmaklıkla ikiye bölünmüştür." (Salâh Birsel)
-
Katışıksız
- "Karşıki binaların som ve ağır gölgelerinde Orta Çağın bütün azametli sıkleti var." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
İçi dolu olan ve dışı kaplama olmayan