İçinde m olan 3 harfli 79 kelime var. İçerisinde M harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında m harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toplama, bir araya getirme
    • "Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler." (Atatürk)
  2. Çokluk
  3. Toplama

TİM

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Silahlı kuvvetlerde, belirli bir iş veya hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birlik
  2. Silah, telsiz istasyonu vb.ni çalıştırmak için kurulan topluluk

ZUM

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Optik kaydırma

MÜL
...
ZAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin fiyatını artırma, bir fiyat üstüne yeni bir fiyat katma, bindirim
    • "Ekmek iki ayda üç defa zam gördü."

AMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma
    • "Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu." (Necati Cumalı)
    • "Ama ne manzara! Ama ne film!"
    • "Ama, diye sözünü kestim adamın. Aması maması yok, dedi o, sert bir sesle. Niye istifa etmedin?" (Nazlı Eray)
  2. Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz
    • "İnanmam ama fırsat bulursam baktırmadan da yapamam." (Kemal Tahir)
    • "Ama ne kılık!"
  3. Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz
    • "Gerçi Miralay bey bu suretle tekrar hatıralarına dalıp derdini unutur ama onu gece yarılarına kadar dinlemek fedakârlığı da yine bize düşer." (Haldun Taner)
  4. Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz
    • "Güzel ama güzel bir söz söyledi."
  5. Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz
    • "Gerçi, vekillerden bazıları yerli yerinde duruyordu ama!" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

DAM

  1. [isim] Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm
    • "Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Damdan düşer gibi birdenbire söyleyecek, açacak olursam itiraz eder." (Mahmut Yesari)
  2. Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi
    • "Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti." (Nabizade Nazım)
  3. Tutukevi
  4. Ahır
    • "At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı." (Halide Edip Adıvar)

MUŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Altı düz, küçük gezinti vapuru
    • "Ertuğrul yatına bir muş yaklaştı. O muştan redingotlu asker üniformalı birçok paşalar çıktılar." (Yahya Kemal Beyatlı)

TEM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tema

MUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Muzgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, bir çenekli, çok yıllık bir bitki (Musa sapientum)
  2. Bu bitkinin kendine özgü hoş kokulu, tatlı, besleyici, kalın kabuklu, uzun meyvesi

MİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren, tanrı, tanrıça, evrenin doğuşu ile ilgili hayalî, alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi, mitos
    • "Ergenekon efsanesi bir mittir."
  2. Efsaneleşen kavram veya kişi

LAM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası
  2. Dar, çok ince metal parça

MIH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çivi
  2. Büyük çivi

MEÇ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Süngü gibi yalnız batırılarak yaralamaya yarayan, kısa, düz ve ensiz kılıç

MİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı
  2. Biten bir yazının altına konulan işaret
    • "Bu lafıma mim koy dedi Sabri Bey." (Atilla İlhan)

TÜM

  1. [isim] Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi
    • "Parasının tümünü kaybetti."
  2. [sıfat] Yarım olmayan, bütün, eksiksiz

HEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [bağlaç] Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak veya anlamı güçlendirmek için "özellikle, zaten, bir de, şurası da var ki" anlamlarında kullanılan bir söz
    • "Hem ne lüzum var? Hem siz karışamazsınız."
    • "Ankara'yı sever misin? -Hem de nasıl."
  2. Açıklayıcı nitelikte olan ikinci cümleyi birinciye bağlayan bir söz
    • "Gidiyor hem koşarak gidiyor. Güzel hem pek güzel! Sıcak hem ne sıcak!"

MOD
...
ŞEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mum, balmumu
    • "Beni candan usandırdı cefadan yâr usanmaz mı / Felekler yandı ahımdan muradım şemi yanmaz mı?" (Fuzulî)

GAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tasa, kaygı, üzüntü
    • "Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var?" (Karacaoğlan)
    • "Gam çekme güzel, nasılsa baharın sonu yazdır." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
    • "Şu anda bile ölsem gam yemem." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü