İçinde lık olan 6 harfli 65 kelime var. İçerisinde LIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lık olan kelimeler listesine ya da Sonu lık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KIL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇARLIK
-
-
[isim]
Çar olma durumu
-
Çarın yönetiminde bulunan devlet
- "Rusya'da çarlık devrilmişti." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Çar olma durumu
- ODALIK
-
-
[isim]
Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın
- "Eskiden bu senin dediklerini yapanlara odalık denirdi." (Burhan Felek)
-
Padişah, şehzade ve paşaların saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın, ikbal
- "Rahmetli bilmem ne paşanın odalığı imiş." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın
- YANLIK
-
-
[isim]
Kahvaltıda ve diğer öğünlerde ana yiyeceğin yanında verilen çerez türü veya domates, salatalık vb. yiyecekler
-
[isim]
Kahvaltıda ve diğer öğünlerde ana yiyeceğin yanında verilen çerez türü veya domates, salatalık vb. yiyecekler
- KAPLIK
-
-
[isim]
Kap kacak koymaya yarayan yer
-
[sıfat]
Defter, kitap vb.ni kaplamaya yarayan
- "Kaplık kâğıt."
-
[sıfat]
Herhangi bir kap dolduracak miktarda olan
- "İki kaplık aşure."
-
[isim]
Kap kacak koymaya yarayan yer
- SAĞLIK
-
-
[isim]
Vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet
- "Sağlığa zarar veren şeylerden kaçınmalı."
- "Sürahi kırıldı diye üzülme, sağlık olsun!"
-
Sağ, canlı, diri olma durumu
- "Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet
- DAĞLIK
-
-
[sıfat]
Birçok dağın bulunduğu, dağlarla kaplı (bölge)
-
[sıfat]
Birçok dağın bulunduğu, dağlarla kaplı (bölge)
- AYILIK
-
-
[isim]
Kabalık, kaba davranış
-
[isim]
Kabalık, kaba davranış
- ÇITLIK
-
-
[isim]
Çitlembik
-
[isim]
Çitlembik
- BAŞLIK
-
-
[isim]
Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş
- "İyi ki güneş açmış, sıcak basmış da başlığını sıyırınca yüzünü görmüş tanımışlardı." (Necati Cumalı)
- "Marifet makaleye başlık koymakta değil, koyduğu prensibe uymaktadır." (Refik Halit Karay)
-
Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon
-
Hayvan koşumunun başa geçirilen bölümü
-
Bir sütunun, bir direğin tepeliği
- "Önünden yüzlerce defa geçmiş olduğumuz bin yıllık çeşme, bir sütun başlığı birden gözümüzde şahsiyet ve değer kazanırdı." (Samiha Ayverdi)
-
Kâğıt veya zarf üstüne basılmış ad ve adres, antet
-
Bir yazının, bir kitabın bölümlerinin başına konulan ve konuyu kısaca tanıtan ibare, serlevha
-
Bazı bölgelerde, evlenirken, damadın kaynatasına ödemesi görenek olan para
-
Tablaların veya iş parçalarının düzgün kalmasını sağlamak amacı ile baş taraflarına takılan parça
-
Tekerlek parmaklarının çakılı olduğu kısım, top
-
[isim]
Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş
- ANILIK
-
-
[sıfat]
Anı özelliği taşıyan
-
[isim]
İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri
-
[sıfat]
Anı özelliği taşıyan
- ÇIĞLIK
-
-
[isim]
Acı, ince ve keskin ses, feryat, figan
- "İki kardeş güzel güzel oynarken ne oldu ise birdenbire bir ağlama, bir çığlık başladı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Martılar acı çığlıklar atarak birbirlerinin ağzından balık kapıyorlar." (Haldun Taner)
- "Bir gün işte bu çalgı çalınırken küçük kız olanca kuvveti ile tepinmeye, çığlık basmaya başlamıştır." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Acı, ince ve keskin ses, feryat, figan
- ŞAŞLIK
-
-
[isim]
Baharatlı sirkeye yatırılmış koyun etinden hazırlanmış et
-
[isim]
Baharatlı sirkeye yatırılmış koyun etinden hazırlanmış et
- LAZLIK
- ...
- BAĞLIK
-
-
Bağ yeri, üzüm bağları çok olan yer
-
Bağ yeri, üzüm bağları çok olan yer
- ARALIK
-
-
[isim]
İki şey arasındaki açıklık, mesafe
- "İki masa arasında bir metre aralık var."
-
Sıra, vakit
- "O aralık açıkgözün biri de ayağımdan çıkan potini almış savuşmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Uygun, elverişli durum, fırsat
-
Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
-
Yılın otuz bir gün süren, son ayı, ilk kânun, kânunuevvel
-
Ayakyolu
-
Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas
-
[sıfat]
Yarı açık, tam kapanmamış
-
Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre
-
Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık
-
Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk
- "Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır."
-
Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık
-
[isim]
İki şey arasındaki açıklık, mesafe
- ILIKÇA
-
-
[sıfat]
Biraz ılık, ılıcak
-
[sıfat]
Biraz ılık, ılıcak
- CAMLIK
-
-
[isim]
Camlı çerçeve ile bölünmüş yer
-
Çiçek, sebze vb. bitkileri dış etkenlerden korumak için yapılmış küçük limonluk, camekân
-
[isim]
Camlı çerçeve ile bölünmüş yer
- TIĞLIK
-
-
[isim]
İçine tığ konulan kutu veya kap
-
[isim]
İçine tığ konulan kutu veya kap
- AMALIK
- ...
- SAZLIK
-
-
[isim]
Sazları (I) çok olan yer
- "Bu sık sazlığın gölgesinden kurtulan yerlerde, derenin sakin suları, buğulanmış bir gümüş rengiyle görünüyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sazları (I) çok olan yer