İçinde lı olan 7 harfli 620 kelime var. İçerisinde LI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lı olan kelimeler listesine ya da Sonu lı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AZINLIK
-
-
[isim]
Bir toplulukta herhangi bir nitelik bakımından ayrı ve ötekilerden sayıca az olanlar, ekalliyet, çoğunluk karşıtı
-
Bir ülkede ayrı soydan veya inançtan olan ve sayıca az bulunan topluluk, ekalliyet
-
[isim]
Bir toplulukta herhangi bir nitelik bakımından ayrı ve ötekilerden sayıca az olanlar, ekalliyet, çoğunluk karşıtı
- ÇALGILI
-
-
[sıfat]
İçinde çalgı çalınan
- "Adamı bir çalgılı meyhaneye götürüyor, rakı içiriyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çalgı çalınarak yapılan
- "Çalgılı düğün."
-
[sıfat]
İçinde çalgı çalınan
- ESVAPLI
- ...
- HIŞIMLI
-
-
[sıfat]
Öfkeli, kızgın, sinirli
- "Kadınsa bulaşıkları kurulamaya çalışır. Bir tabak düşürünce de hışımlı bakışlara muhatap olur." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Öfkeli, kızgın, sinirli
- KOÇARLI
- ...
- SAÇILIŞ
-
-
[isim]
Saçılma işi veya biçimi
-
[isim]
Saçılma işi veya biçimi
- BALTALI
-
-
[sıfat]
Baltası olan
-
[isim]
Baltacı
-
[sıfat]
Baltası olan
- HAŞILLI
- ...
- ÇOMAKLI
- ...
- HIZLICA
- ...
- MERAKLI
-
-
[sıfat]
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis
- "Büyük kapının önünde binlerce meraklı birikmişti." (Haldun Taner)
-
Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan
- "Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan (kimse)
-
Kaygılı
- "O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez."
-
[sıfat]
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis
- PUSATLI
-
-
[sıfat]
Pusatı olan
-
Zırh giymiş
-
[sıfat]
Pusatı olan
- BAVLIMA
-
-
[isim]
Bavlımak işi
-
[isim]
Bavlımak işi
- ÇALIŞMA
-
-
[isim]
Çalışmak işi, emek, say
- "Kendilerine iyi bir çalışma fırsatı verdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması
- "Bu kiriş hesabında kirişin aşırı yük altında çalışması göz önüne alınmıştır."
-
Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi
- "Ağaçtan üretilen işlerin sonradan bozulması istenmiyorsa bütün birleştirilmelerde ağacın çalışması özelliği dikkate alınmalıdır."
-
Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün
-
[isim]
Çalışmak işi, emek, say
- HOCALIK
-
-
[isim]
Hoca olma durumu veya hocanın yaptığı iş
- "Viyana üniversitesinde hocalığım sırasında amirim olan profesör ağır hasta idi." (Haldun Taner)
- "Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Hoca olma durumu veya hocanın yaptığı iş
- SARIKLI
-
-
[sıfat]
Başına sarık sarmış olan, sarığı olan
- "Aralarında iki asker, birkaç da sarıklı efendi var." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Müslüman din adamı, hoca
-
[sıfat]
Başına sarık sarmış olan, sarığı olan
- TIKILIŞ
- ...
- ALINLIK
-
-
[isim]
Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası
-
Yapılarda cephe süsü
-
[isim]
Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası
- AMCALIK
-
-
[isim]
Amca olma durumu
-
[isim]
Amca olma durumu
- ASALLIK
- ...