İçinde olan 5 harfli 127 kelime var. İçerisinde LI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lı olan kelimeler listesine ya da Sonu lı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALLIK

  1. [isim] Al olma durumu
    • "Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Kadınların süs için yanaklarına sürdükleri al boya

ILIMA

  1. [isim] Ilımak işi veya durumu

ABALI

  1. [sıfat] Aba giymiş olan
  2. Yumuşak huylu, sessiz (kimse)

NALIN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Takunya
    • "Çarşı hamamlarındaki nalınlar da boy boymuş." (Salâh Birsel)

OVALI

  1. [sıfat] Ovada yaşayan, ova halkından olan

HAÇLI

  1. [sıfat] Haçı olan

KARLI

  1. [sıfat] Üstünde kar bulunan
    • "Karlı dağ."
  2. Kar yağan
    • "Karlı hava."

ARALI
...
CANLI

  1. Canı olan, diri, yaşayan
    • "Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." (Necati Cumalı)
  2. Güçlü, etkili, hareketli, hayat dolu
    • "Recep çok canlı bir adamdı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk)
  4. [isim] Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan
  5. [isim] Canlı yayın

SALIK

  1. [isim] Tavsiye
    • "Dün akşam, bana bu kahveyi salık verdikleri zaman bütün gece sevincimden gözüme uyku girmedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber

BALLI

  1. [sıfat] İçinde bal bulunan
  2. Şanslı

OYALI

  1. [sıfat] Kenarına oya yapılmış veya geçirilmiş
    • "Başına kenarları yeşil oyalı mor bir gaz boyaması krep bağlıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)

AÇLIK

  1. [isim] Aç olma durumu
    • "Havada güzel güzel dönen bu kuşun, açlıkla, bu yılana saldıracağını hiç düşünmemiştim." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kaldırılmış harman yerlerinden buğday toplayıp açlığımızı öldürdük." (Orhan Kemal)
    • "Bu akşam açlıktan gözü dönmüş bir hâlde bir evin mutfağına girmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Açlıktan ölmeyecek kadar yiyor."
  2. Kıtlık
  3. Aşırı istek içinde bulunma
    • "İki arkadaş görülmemiş bir okuma açlığı içinde durmadan okuyordu." (Haldun Taner)

TAVLI

  1. [sıfat] Tavlanmış, tavı olan, tav verilmiş
  2. Semiz, şişman

RAFLI
...
AKLIK

  1. [isim] Ak olma durumu
    • "Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi." (Rıfat Ilgaz)
  2. Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün

BALIK

  1. [isim] Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı
    • "Balık baştan kokar, bilmez değilsin a! Hayriye tüccarının batmasına bizim saray sebep olmuştur." (Atilla İlhan)
    • "Evde olduğum günler, sabah erken onunla balığa çıkıyorduk." (Memduh Şevket Esendal)

ÇAVLI

  1. [isim] Henüz ava alıştırılmamış doğan yavrusu

ANLIK

  1. [sıfat] Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane
    • "Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu?" (Tarık Buğra)
  2. [isim] Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme melekesi, anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt

ÇALIM

  1. [isim] Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
    • "Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir." (Haldun Taner)
    • "İzmir ve dolaylarında çalım satıp dolaşmaya başlayacaklar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sanki demek istediğim bir çalımına gelseydi seni de yüzdürürdü." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Yıldız, çalımına getirdikçe ateş ediyordu." (Aka Gündüz)
  2. Kılıcın keskin yanı
  3. Menzil, erim
    • "Kurşun çalımı. Göz çalımı."
  4. Biraz benzeme, andırma
  5. Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması
  6. Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü