İçinde lü olan 6 harfli 89 kelime var. İçerisinde LÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lü olan kelimeler listesine ya da Sonu lü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÜYÜLÜ
-
-
[sıfat]
Kendisine büyü yapılmış (kimse)
-
Büyü gücü olan, sihirli
-
Çok etkileyici
- "Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak / Rüyalarım kadar sade, güzeldin." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Kendisine büyü yapılmış (kimse)
- DÖRTLÜ
-
-
[sıfat]
Dört parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dört tane bulunan
- "Dörtlü sefer tası. Dörtlü abajur."
-
[isim]
İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde dört işareti bulunan kâğıt veya pul
-
[isim]
Dört kişiden oluşan müzik topluluğu, kuartet
-
[isim]
Taşıtlarda uyarı için dört sinyal lambasının aynı anda yanıp sönmesini sağlayan düzen, flaşör
-
[sıfat]
Dört parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dört tane bulunan
- KÖRLÜK
-
-
[isim]
Görme engellilik
-
Kesmez olma durumu
- "Bileği taşındaki bıçak bir ileri gidiyor, bir geriliyor, ağzının körlüğünü yok ediyordu." (Tarık Dursun K)
-
Dikkatsizce ve beceriksizce yapılan iş
-
Gerçeği görememe durumu
-
Bitkilerin tomurcuk vermemesi durumu
-
[isim]
Görme engellilik
- GOLLÜK
-
-
[sıfat]
Gol olmaya elverişli, gol olabilecek
- "Bu, gollük bir şuttu."
-
[sıfat]
Gol olmaya elverişli, gol olabilecek
- LÜTFEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Birinden bir şey isterken "dilerim, rica ederim" anlamında kullanılan bir söz
- "Lütfen yukarıya teşrif buyurun beyefendi!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
İstemeyerek, gönülsüz bir biçimde
- "Aylarca sonra lütfen uğradı."
-
[zarf]
Birinden bir şey isterken "dilerim, rica ederim" anlamında kullanılan bir söz
- HÜRLÜK
-
-
[isim]
Hür, özgür olma durumu
-
[isim]
Hür, özgür olma durumu
- ÇÖPLÜK
-
-
[isim]
Çöplerin atıldığı veya biriktirildiği yer, çöp tenekesi, küllük, süprüntülük, gübürlük, mezbele mezbelelik
- "Evvelden buraları onların çöplüğü idi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çöplerin atıldığı veya biriktirildiği yer, çöp tenekesi, küllük, süprüntülük, gübürlük, mezbele mezbelelik
- ÖLÜLÜK
-
-
[isim]
Cansız kalma durumu, cansızlık
- "Kış müthiş olacak, kar yolları kapayacak, bembeyaz ovada ölülük uzayıp gidecek." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Cansız kalma durumu, cansızlık
- YÜLÜME
-
-
[isim]
Yülümek işi, tıraş
-
[isim]
Yülümek işi, tıraş
- KÜSÜLÜ
-
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- "Bayram gelir küsülüler barışır." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- ÖLÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- "Onu hâlâ hiç olmazsa rüyalarında ölümlülerin sevdiği gibi sevebilir." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İnsan
-
[sıfat]
Gelip geçici, kalımsız, fâni
- HÖLLÜK
-
-
[isim]
Bazı yerlerde kundak çocuklarının altına bez yerine konulan toprak
- "Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim." (Halk türküsü)
-
[isim]
Bazı yerlerde kundak çocuklarının altına bez yerine konulan toprak
- ÖLÜNME
-
-
[isim]
Ölünmek işi veya durumu
-
[isim]
Ölünmek işi veya durumu
- DÜRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Dürülmüş, kıvrılmış
-
[sıfat]
Dürülmüş, kıvrılmış
- LÜBNAN
- ...
- JULLÜK
-
-
[sıfat]
Bir jul değerinde olan
-
[sıfat]
Bir jul değerinde olan
- TELLÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 52, atom ağırlığı 127,60, yoğunluğu 6,24 olan, 450 °C'de eriyen, mavimtırak beyaz renkte bir element (simgesi Te)
-
[isim]
Atom numarası 52, atom ağırlığı 127,60, yoğunluğu 6,24 olan, 450 °C'de eriyen, mavimtırak beyaz renkte bir element (simgesi Te)
- BÜKLÜK
-
-
[isim]
Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, bük
-
[isim]
Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, bük
- GÖZLÜK
-
-
[isim]
Görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç
- "Doktor, elinden gazetesini bıraktı, gözlüğünü düzeltti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Atların çevreden ürkmemeleri için gözlerinin iki yanına takılan siper
- "Hakem, gözlük tak!"
-
Gözene
-
[isim]
Görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç
- KÜRKLÜ
-
-
[sıfat]
Kürkü olan, kürk giymiş
-
Kürkle süslenmiş
- "Hizmetçi kadın gri pardösüsünü, içleri kürklü eldivenlerini, şapkasını getirip verdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Postu kürk olarak kullanılan (hayvan)
-
[sıfat]
Kürkü olan, kürk giymiş