İçinde olan 5 harfli 65 kelime var. İçerisinde LÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lü olan kelimeler listesine ya da Sonu lü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÖLÜT

  1. [isim] Embriyonun, bütün organları belirdikten sonra aldığı ad, cenin

BÖLÜT

  1. [isim] Zigotun bölünmesinden sonra embriyoda ortaya çıkan ve az çok birbirine benzeyen parçaların her biri
  2. Eklem bacaklıların vücudunu oluşturan yan yana dizili parçaların her biri, halka

BÜĞLÜ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük büğlü, soprano büğlü, alto büğlü, bariton büğlü olarak dört türü bulunan, bakırdan, perdeli veya pistonlu müzik araçlarının adı

SÜLÜN

  1. [isim] Sülüngillerden, kuyruğu çok uzun, eti yenilen bir kuş (Phasianus colchicus)

ÜÇLÜK

  1. Üç tanesi bir arada bulunan, üç tane alabilen, üç taneden oluşmuş
  2. [isim] Basketbolda ceza alanı dışından atılan topun potaya geçirilmesi sonucu kazanılan üç sayı değerindeki atış

YÜNLÜ

  1. [sıfat] Yünü olan
  2. Yünden yapılmış
    • "Yünlü battaniye."
  3. [isim] Yün kumaş
  4. Yün kumaştan yapılmış
    • "Yünlü etek."

GOLLÜ

  1. [sıfat] Golü olan

LÜGOL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yüz birim suya bir birim iyodo-iyodür katılarak oluşturulan güçlü bir çözelti

SÜLÜS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Üçte bir
  2. [isim] Arap alfabesiyle yazılan bir tür süslü yazı
    • "Havadaki bu ince duman yığını tıpkı girift bir sülüs yazıya benziyordu." (Ömer Seyfettin)
  3. [isim] Erata yolculuklarda indirim sağlayan belge

BÖLÜM

  1. [isim] Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım
    • "Asıl yalıya bitişik bir binada belki de eski selamlık bölümünde idiler." (Refik Halit Karay)
  2. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon
  3. Çağ, devir
    • "O gün edebiyat tarihinde hecenin beş şairi diye bir bölüm açanların üçü orada tanıştılar." (Yusuf Ziya Ortaç)
  4. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik
  5. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman
  6. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı

LÜTUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım, ihsan, inayet, atıfet
    • "Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu." (Cahit Uçuk)
    • "Merhametin biricik kaynağı olan senden lütuf diliyorum."

EYLÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yılın otuz gün süren, dokuzuncu ayı

BÖLÜK

  1. [isim] Bir bütünden ayrılmış olan parça, kısım
    • "Bir kandil günü öteki bölükteki büyük hanımın elini öpmeye gitmiştim." (Burhan Felek)
  2. Saç örgüsü
  3. Hizip
  4. Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birlik
    • "Şehre giren kuvvetlerimiz iki süvari bölüğünden ibaretmiş." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. On kuralına göre yazılan bir tam sayının, sağdan sola doğru üçer üçer ayrılan basamaklarından her bir üçlü takımı
    • "Birler bölüğü, binler bölüğü, milyonlar bölüğü."

GÖZLÜ

  1. [sıfat] Gözü olan
  2. Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan
    • "İri gözlü. Yeşil gözlü."
  3. Bölmesi veya gözleri olan
    • "Bu masa üç gözlüdür."
  4. Deliği olan
    • "Sık gözlü kalbur."

KÖLÜK

  1. [isim] İş ve yük hayvanı

LÜNET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gözlük camı, gözlük
    • "Gözümde ince yeşil tek lünetle sertaser." (Ahmet Rasim)

KİLÜS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bağırsaktan gelen, içinde yağ damlacıkları bulunan ak kan

SÜLÜK

  1. [isim] Sülüklerden, tatlı sularda yaşayan, vücudunda yirmi iki sindirim kesesi olduğu için bir kezde ağırlığının sekiz katı kan emebilen, halk arasında bazı kan hastalıklarının tedavisinde yararlanılan hayvan (Hirudo medicinalis)
  2. Asma bıyığı

ZÜLÜF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Şakaklardan sarkan saç lülesi
    • "Eser seher yeli zülfün dağıtır / Gerdana dökülen tel incinmesin." (Karacaoğlan)
  2. Sevgilinin saçı, zülfüyâr

YÖNLÜ

  1. [sıfat] Yönü olan
    • "Çok yönlü bir sorun."
  2. Uygun

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü