İçinde lç olan 8 harfli 31 kelime var. İçerisinde LÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lç olan kelimeler listesine ya da Sonu lç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NALÇASIZ
-
-
[sıfat]
Nalçası olmayan
-
[sıfat]
Nalçası olmayan
- ÖLÇÜLMEK
-
-
[nsz]
Ölçme işine konu olmak
- "Bu eksiklik ve yenilik temsilcileri her zaman yaşla ölçülmez." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Ölçme işine konu olmak
- SÜTÖLÇER
-
-
[isim]
Sütün yoğunluğunu ölçmeye yarayan alet
-
[isim]
Sütün yoğunluğunu ölçmeye yarayan alet
- PAYÖLÇER
- ...
- ALÇALTMA
-
-
[isim]
Alçaltmak işi
-
[isim]
Alçaltmak işi
- ÖLÇÜNMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi uzun uzun düşünüp hesaplamak, teemmül etmek
-
[-i]
Bir şeyi uzun uzun düşünüp hesaplamak, teemmül etmek
- KIZILÇAM
-
-
[isim]
Uzun boylu bir çam türü
-
Bir tür orman ağacı
-
[isim]
Uzun boylu bir çam türü
- KALÇASIZ
-
-
[sıfat]
Kalçası dar olan
-
[sıfat]
Kalçası dar olan
- YELÖLÇER
-
-
[isim]
Rüzgârın veya gaz durumundaki akışkanların akış hızını ölçmeye yarayan aygıt, anemometre
-
[isim]
Rüzgârın veya gaz durumundaki akışkanların akış hızını ölçmeye yarayan aygıt, anemometre
- GAZÖLÇER
-
-
[isim]
Belirli basınç altında gelen gazın hacmini ölçmeye yarayan araç, gazometre
-
[isim]
Belirli basınç altında gelen gazın hacmini ölçmeye yarayan araç, gazometre
- ALÇALMAK
-
-
[nsz]
Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek
-
İnsanın değeri azalmak
-
[nsz]
Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek
- AÇIÖLÇER
-
-
[isim]
İletki
-
[isim]
İletki
- ALÇAKLIK
-
-
[isim]
Alçak olma durumu
-
Alçakça davranış, şenaat
-
[isim]
Alçak olma durumu
- KILÇIKLI
-
-
[sıfat]
Kılçığı olan
- "Kaşık adası bilek kalınlığında, mor kılçıklı, yarım metre uzunluğunda zarganalarla doludur." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Pürüzlü, çapraşık, karışık
- "Bu iş pek kılçıklı, içinden nasıl çıkılır?"
-
[sıfat]
Kılçığı olan
- ÖLÇÜŞMEK
-
-
[nsz]
Biriyle yan yana gelerek boy bakımından ölçülmek
-
Yarışmak, müsabaka yapmak
-
Karşılaştırmak, mukayese etmek
-
[nsz]
Biriyle yan yana gelerek boy bakımından ölçülmek
- HIZÖLÇER
-
-
[isim]
İvmeölçer
-
[isim]
İvmeölçer
- NEMÖLÇER
-
-
[isim]
Havanın nem derecesini ölçmeye yarayan alet, higrometre
-
[isim]
Havanın nem derecesini ölçmeye yarayan alet, higrometre
- KALÇINCI
-
-
[isim]
Kalçın yapan veya satan kimse
-
[isim]
Kalçın yapan veya satan kimse
- ALÇALTIŞ
-
-
[isim]
Alçaltma işi veya biçimi
-
[isim]
Alçaltma işi veya biçimi
- SALÇALIK
-
-
[sıfat]
Salça yapmaya elverişli
-
Salça yapmak için ayrılmış
- "Salçalık domates."
-
[sıfat]
Salça yapmaya elverişli