İçinde lç olan 7 harfli 31 kelime var. İçerisinde LÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lç olan kelimeler listesine ya da Sonu lç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖLÇÜŞME
-
-
[isim]
Ölçüşmek işi
- "Zekâ ölçüşmesinde çoğu erkeklerden üstün olan Halide Edip ..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ölçüşmek işi
- ALÇIPAN
-
-
[isim]
Alçı levha
-
[isim]
Alçı levha
- ELÇEKLİ
-
-
[sıfat]
Elçeği olan
- "Ellerin elçekli gelin / Kolların kolçaklı gelin." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Elçeği olan
- ÖLÇÜLME
-
-
[isim]
Ölçülmek işi
-
[isim]
Ölçülmek işi
- ALÇACIK
-
-
[sıfat]
Çok alçak
- "Alçacık duvar."
-
[sıfat]
Çok alçak
- ÇALÇENE
-
-
Durup dinlenmeden konuşan, çenesi düşük (kimse), geveze
- "İhsan Hanım, altmış beş yaşlarında çalçene, dedikoducu bir kocakarıydı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Durup dinlenmeden konuşan, çenesi düşük (kimse), geveze
- SUÖLÇER
-
-
[isim]
Su vb. akışkanlara ilişkin derinliği ve ağırlığı, basıncı ölçmeye yarayan alet, hidrometre
-
[isim]
Su vb. akışkanlara ilişkin derinliği ve ağırlığı, basıncı ölçmeye yarayan alet, hidrometre
- BALÇOVA
- ...
- ELÇİLİK
-
-
[isim]
Elçi olma durumu
-
Elçinin görevi veya makamı, sefirlik, sefaret
- "Elçilik kadrolarında tenkisat yapılacağından söz ediliyor." (Atilla İlhan)
-
Elçinin görevini yaptığı yapı, sefaret, sefarethane
- "Elçilik denen bu konakta bir nevi iç güveyi hayatı sürüyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Elçi olma durumu
- ALÇALTI
-
-
[isim]
Yüksekliği az olan alan
-
Küçük düşürme, hor görme, zillet
-
[isim]
Yüksekliği az olan alan
- ÖLÇÜNME
-
-
[isim]
Ölçünmek işi veya durumu
-
[isim]
Ölçünmek işi veya durumu
- KALÇETE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Elle örülerek yapılan yassı halat
-
[isim]
Elle örülerek yapılan yassı halat
- ALÇARAK
-
-
[sıfat]
Az alçak
- "Alçarak sandalyede, bacak bacak üstüne atar, kolaylıkla, çabucak yazardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Az alçak
- ÖLÇÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Metrik
-
[sıfat]
Metrik
- FALÇATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Eğri kunduracı bıçağı
-
[isim]
Eğri kunduracı bıçağı
- SELÇUKİ
- ...
- ÖLÇEKLİ
-
-
[isim]
Ölçek farkıyla aynen bütünü veren geometrik şekil veya eleman
-
[isim]
Ölçek farkıyla aynen bütünü veren geometrik şekil veya eleman
- ÖLÇÜLEN
-
-
[isim]
Bir ölçme işlemine imkân sağlayan fiziksel büyüklük
-
[isim]
Bir ölçme işlemine imkân sağlayan fiziksel büyüklük
- ALÇALIŞ
-
-
[isim]
Aşağılaşma, bayağılaşma, mezellet
-
[isim]
Aşağılaşma, bayağılaşma, mezellet
- ÖLÇÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan
-
[zarf]
Nereye varacağı düşünülmeksizin, yerli yersiz
- "Ölçüsüz konuşmak."
-
Pek çok, aşırı, gelişigüzel, rastgele
- "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." (Peyami Safa)
-
Ölçüsü olmayan, vezinsiz
-
[sıfat]
Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan