İçinde lç olan 5 harfli 15 kelime var. İçerisinde LÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lç olan kelimeler listesine ya da Sonu lç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ELÇEK
-
-
[isim]
Gelinin elinin içine kına yakılmasından sonra giydiği, kumaştan yapılmış bir tür eldiven
-
[isim]
Gelinin elinin içine kına yakılmasından sonra giydiği, kumaştan yapılmış bir tür eldiven
- ÖLÇME
-
-
[isim]
Ölçmek işi
-
[isim]
Ölçmek işi
- ÖLÇÜŞ
-
-
[isim]
Ölçme işi veya biçimi
-
[isim]
Ölçme işi veya biçimi
- ÖLÇÜN
-
-
[sıfat]
Standart
-
[sıfat]
Standart
- ÖLÇÜM
-
-
[isim]
Ölçme işi
-
Ölçülerek elde edilen sonuç
- "Bu alanın ölçümü iki kilometrekaredir."
-
Ölçümleme sonucu, takdir
-
[isim]
Ölçme işi
- ALÇAK
-
-
[sıfat]
Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı
- "Alçak tavanlı bir oda."
-
Aşağı olan, yüksek olmayan (yer)
-
Kısa (boy)
- "Alçak boylu bir adam."
-
Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain
- "Vatan hizmetinden kaçanlar alçaktır."
-
[sıfat]
Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı
- ÖLÇER
-
-
[isim]
Ateşi karıştıracak demir kol
-
[isim]
Ateşi karıştıracak demir kol
- OLÇUM
-
-
[isim]
Hekimlik taslayan kimse
-
Kendini becerikli, usta gösteren kimse
-
Eli işe yatkın, becerikli kimse
-
[isim]
Hekimlik taslayan kimse
- ÖLÇEK
-
-
[isim]
Birim kabul edilen herhangi bir şeyin alabildiği kadar ölçü
-
[sıfat]
Bu ölçü miktarında olan
- "İki ölçek buğday."
-
Tahıl ölçmeye yarar kap, kile
-
Bir harita veya resimde görülen uzaklıklarla bunların işaret ettiği, karşılandığı gerçek uzunluklar arasındaki oran
- "Yüz binde bir ölçeğinde bir harita."
-
Bir ölçü aletinin üzerinde çizgilerle ayrılmış bölüm, kadran
-
Dört okkaya eşit ağırlık ölçüsü
-
[isim]
Birim kabul edilen herhangi bir şeyin alabildiği kadar ölçü
- ELÇİM
-
-
[isim]
Bir defada ele alınabilecek kadar az olan nesne
-
Tutam, bir demet, bir parça
-
[isim]
Bir defada ele alınabilecek kadar az olan nesne
- SALÇA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yemeklere lezzet ve renk katmak için konulan domates veya biber ezmesi
- "Biber salçası. domates salçası."
-
Domates, baharat vb. şeylerle yapılan, çoğunlukla et yemeklerine katılan sos
-
[isim]
Yemeklere lezzet ve renk katmak için konulan domates veya biber ezmesi
- ÖLÇÜT
-
-
[isim]
Bir yargıya varmak veya değer vermek için başvurulan ilke, kıstas, mısdak, kriter
- "Geç kalmış bile olsak biz Batı'ya, Batı'nın uygarlık ölçü ve ölçütlerine çoktan uymuşuz." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Bir yargıya varmak veya değer vermek için başvurulan ilke, kıstas, mısdak, kriter
- NALÇA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayakkabıların altına çakılan demir
-
Nal
-
[isim]
Ayakkabıların altına çakılan demir
- KÜLÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Eritilerek kalıba dökülmüş maden veya alaşım
- "On kiloluk altın külçesi."
-
[sıfat]
Eritilerek kalıba dökülmüş olan
- "Yüzlerce yıllık gözyaşı, bir külçe altına değmez." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yığın durumundaki nesnelerin oluşturduğu küme
- "Bu vücut, bütün azası kırılmış, birbiri üstüne yığılmış bir külçe hâlinde." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Eritilerek kalıba dökülmüş maden veya alaşım
- KALÇA
-
-
[isim]
Gövdenin arka bölümünde, bacakların birleştiği yerle bel arasındaki şişkin bölge
- "Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Gövdenin arka bölümünde, bacakların birleştiği yerle bel arasındaki şişkin bölge