İçinde ltı olan 7 harfli 50 kelime var. İçerisinde LTI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ltı olan kelimeler listesine ya da Sonu ltı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZIRILTI
-
-
[isim]
Zırıldama sesi veya işi
- "Durup dururken zırıltı mı çıkarmalı?" (Memduh Şevket Esendal)
-
Zımbırtı
- "Bırak hırboluğu diyor, çıkar o yenindeki zırıltıyı." (Atilla İlhan)
-
Can sıkan veya hoşa gitmeyen ses çıkaran nesne
- "Elindeki o zırıltıyı bırak."
-
Anlaşmazlık sebebiyle çıkan kavga, geçimsizlik
-
[isim]
Zırıldama sesi veya işi
- GÖZALTI
-
-
[isim]
Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret
-
[isim]
Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret
- CIRILTI
-
-
[isim]
"Cır cır" diye çıkan ses
-
[isim]
"Cır cır" diye çıkan ses
- VIZILTI
-
-
[isim]
Vızıldama sesi
- "Uçan bir sivrisineğin vızıltısı duyuldu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Hafif sesle ve bezdirici biçimde yakınma, sızlanma
- "Gerçi sabahları gene evde iş görüyor, annesinin vızıltısını dinlemeye mecbur oluyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Vızıldama sesi
- AZALTIM
- ...
- KÖYALTI
- ...
- FISILTI
-
-
[isim]
Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses
- "Bahçenin ta nihayetinden birtakım fısıltılar geliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses
- DIRILTI
-
-
[isim]
Bezdirici bir biçimde söylenme, dırdır
- "Başın dinç gönlün rahat. Karı dırıltısı, çocuk gürültüsü yok." (Necati Cumalı)
- "Rica ederim bey, gelir gelmez ayağının tozuyla dırıltı çıkarma." (Mahmut Yesari)
-
Çekişme, atışma
- "Her gün ana oğul arasında dırıltı eksik değildi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Bezdirici bir biçimde söylenme, dırdır
- KOŞALTI
-
-
[isim]
İki hayvanı birbirine koşma veya bağlama
-
[isim]
İki hayvanı birbirine koşma veya bağlama
- AZALTIŞ
- ...
- PARILTI
-
-
[isim]
Parıldama, göze çarpan parlaklık
- "Bütün gözler onun gittikçe artan parıltısıyla kamaşmış gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Parıldama, göze çarpan parlaklık
- VIRILTI
-
-
[isim]
Vırıldama sesi
-
[isim]
Vırıldama sesi
- BOŞALTI
-
-
[isim]
Boşaltım
-
[isim]
Boşaltım
- KARALTI
-
-
[isim]
Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim
- "Az sonra, dört atlının karaltısını seçtiler." (Nezihe Araz)
-
Hafif karanlık
-
Leke
-
[isim]
Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim
- CIZILTI
-
-
[isim]
Cızırtı
-
[isim]
Cızırtı
- ALTIŞAR
-
-
[sıfat]
Altı sayısının üleştirme sıfatı, her defasında altısı bir arada olan, her birine altı
-
[sıfat]
Altı sayısının üleştirme sıfatı, her defasında altısı bir arada olan, her birine altı
- ŞIRILTI
-
-
[isim]
Şırıldayan suyun çıkardığı ses
- "Yüksekten karşıda çağlayanın şırıltısı duyuluyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Şırıldayan suyun çıkardığı ses
- PIRILTI
-
-
[isim]
Pırıldayan şeyin yansıttığı ışık
- "Enver Paşa, elinde tuttuğu bir kutuyu açtı ve içinden bütün çöl gecesine akseden bir pırıltı çıktı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Pırıldayan şeyin yansıttığı ışık
- CAĞILTI
- ...
- DİLALTI
-
-
[isim]
Tavuklarda görülen bir hastalık
-
[isim]
Tavuklarda görülen bir hastalık