İçinde lt olan 7 harfli 98 kelime var. İçerisinde LT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lt olan kelimeler listesine ya da Sonu lt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DARALTI
-
-
[isim]
Dar gibi görünme veya olma
-
[isim]
Dar gibi görünme veya olma
- İRKİLTİ
- ...
- KARALTI
-
-
[isim]
Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim
- "Az sonra, dört atlının karaltısını seçtiler." (Nezihe Araz)
-
Hafif karanlık
-
Leke
-
[isim]
Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim
- YERALTI
-
-
[sıfat]
Gizli ve zararlı
- "Yeraltı faaliyet."
-
[sıfat]
Gizli ve zararlı
- CİLTLİK
-
-
[isim]
Cilt yapmaya yarayan malzeme
-
[sıfat]
Ciltlerden oluşan
- "Üç ciltlik bir şiir antolojisi neşredilmişti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Cilt yapmaya yarayan malzeme
- MÜLTECİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sığınmacı
-
[isim]
Sığınmacı
- FISILTI
-
-
[isim]
Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses
- "Bahçenin ta nihayetinden birtakım fısıltılar geliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses
- UFALTMA
-
-
[isim]
Ufaltmak işi
-
[isim]
Ufaltmak işi
- CIRILTI
-
-
[isim]
"Cır cır" diye çıkan ses
-
[isim]
"Cır cır" diye çıkan ses
- ALTLAMA
-
-
[isim]
Altlamak işi
-
[isim]
Altlamak işi
- CİLTEVİ
-
-
[isim]
Cilt işleri yapan dükkân, ciltçi
-
[isim]
Cilt işleri yapan dükkân, ciltçi
- MALTALI
- ...
- İLTİSAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kavuşma, bitişme, birleşme
-
[isim]
Kavuşma, bitişme, birleşme
- SULTANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sultanlara yaraşan veya sultanlarla ilgili
- "Zevcesi, bu sultani, bu muhteşem gururuyla ne kadar güzeldi." (Peyami Safa)
-
[isim]
1908'den sonra Osmanlı ülkelerinde, bugünkü lise dengi öğretim kurumu
- "Koskoca bir sultani mualliminin anası olmak!" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Mısır, Trablus ve Cezayir darphanelerinde basılan Osmanlı altını
-
[isim]
Çekirdeksiz bir tür üzüm
-
[sıfat]
Sultanlara yaraşan veya sultanlarla ilgili
- ALTAYCA
- ...
- ZIRILTI
-
-
[isim]
Zırıldama sesi veya işi
- "Durup dururken zırıltı mı çıkarmalı?" (Memduh Şevket Esendal)
-
Zımbırtı
- "Bırak hırboluğu diyor, çıkar o yenindeki zırıltıyı." (Atilla İlhan)
-
Can sıkan veya hoşa gitmeyen ses çıkaran nesne
- "Elindeki o zırıltıyı bırak."
-
Anlaşmazlık sebebiyle çıkan kavga, geçimsizlik
-
[isim]
Zırıldama sesi veya işi
- ŞIRILTI
-
-
[isim]
Şırıldayan suyun çıkardığı ses
- "Yüksekten karşıda çağlayanın şırıltısı duyuluyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Şırıldayan suyun çıkardığı ses
- DIRILTI
-
-
[isim]
Bezdirici bir biçimde söylenme, dırdır
- "Başın dinç gönlün rahat. Karı dırıltısı, çocuk gürültüsü yok." (Necati Cumalı)
- "Rica ederim bey, gelir gelmez ayağının tozuyla dırıltı çıkarma." (Mahmut Yesari)
-
Çekişme, atışma
- "Her gün ana oğul arasında dırıltı eksik değildi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Bezdirici bir biçimde söylenme, dırdır
- EĞRELTİ
-
-
[isim]
Eğrelti otu
-
[isim]
Eğrelti otu
- RÖYALTİ
- ...