İçinde lt olan 7 harfli 98 kelime var. İçerisinde LT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lt olan kelimeler listesine ya da Sonu lt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PARILTI
-
-
[isim]
Parıldama, göze çarpan parlaklık
- "Bütün gözler onun gittikçe artan parıltısıyla kamaşmış gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Parıldama, göze çarpan parlaklık
- ÇÖZELTİ
-
-
[isim]
Çözünme sonucu ortaya çıkan madde
-
[isim]
Çözünme sonucu ortaya çıkan madde
- HARILTI
-
-
[isim]
Harıldarken çıkan ses
-
[isim]
Harıldarken çıkan ses
- SAYILTI
- ...
- ALTLAMA
-
-
[isim]
Altlamak işi
-
[isim]
Altlamak işi
- CİLTSİZ
-
-
[sıfat]
Ciltlenmemiş olan
-
[sıfat]
Ciltlenmemiş olan
- ALTINCI
-
-
[sıfat]
Altı sayısının sıra sıfatı, sırada beşinciden sonra gelen
-
[sıfat]
Altı sayısının sıra sıfatı, sırada beşinciden sonra gelen
- PENALTI
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Futbol ve hentbolda ceza alanı içinde yapılan kural dışı bir hareket sebebiyle yalnız kalecinin koruduğu kaleye ortadan ve tam karşıdan yapılan atış, ceza atışı, ceza vuruşu
- "En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de bakarsın bacak arasından en olmayacak golleri yerdi." (Haldun Taner)
-
Elemeli futbol maçlarının sonrasındaki eşitlik durumlarında takımların birbirlerine üstünlük sağlamaları için rakip kaleye en az beşer kez yaptığı vuruş
-
[isim]
Futbol ve hentbolda ceza alanı içinde yapılan kural dışı bir hareket sebebiyle yalnız kalecinin koruduğu kaleye ortadan ve tam karşıdan yapılan atış, ceza atışı, ceza vuruşu
- ÇIĞILTI
-
-
[isim]
Çığlıkla karışık ses
-
[isim]
Çığlıkla karışık ses
- YERALTI
-
-
[sıfat]
Gizli ve zararlı
- "Yeraltı faaliyet."
-
[sıfat]
Gizli ve zararlı
- KIZILTI
-
-
[isim]
Bir yerden yansıyan hafif kızıl renk, solgun kızıl
- "Bilirsin ki ciğer hastalığı çeken insanların yüzü daima bir kızıltı içindedir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Bir yerden yansıyan hafif kızıl renk, solgun kızıl
- GURULTU
-
-
[isim]
Guruldama sesi
- "Bunlar nargile seslerinin gurultusu arasında derin uykulara dalar." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Guruldama sesi
- ALTIGEN
-
-
[isim]
Altı kenarlı çokgen, müseddes
-
[sıfat]
Bu biçimde olan
-
[isim]
Altı kenarlı çokgen, müseddes
- BOŞALTI
-
-
[isim]
Boşaltım
-
[isim]
Boşaltım
- BAŞALTI
-
-
[isim]
Gemilerde tayfa ve erlerin baş taraftaki koğuşları
- "Bütün tayfa sandıklarını ve torbalarını başaltıdan güverteye taşımışlardı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Gemilerde tayfa ve erlerin baş taraftaki koğuşları
- MIRILTI
-
-
[isim]
Alçak ve anlaşılmaz bir ses çıkararak konuşma
- "Dinleyiciler arasında dolaşan mırıltı birden uğultu hâlini aldı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Alçak ve anlaşılmaz bir ses çıkararak konuşma
- REKOLTE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tarımda bir yılda derlenen ürünlerin bütünü
- "Bu yılın buğday rekoltesi..."
-
[isim]
Tarımda bir yılda derlenen ürünlerin bütünü
- İRKİLTİ
- ...
- GERELTİ
-
-
[isim]
Engel, perde
-
[isim]
Engel, perde
- İLTİBAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine çok benzeyen iki şeyin karışması, andırışma
-
[isim]
Birbirine çok benzeyen iki şeyin karışması, andırışma