İçinde ls olan 7 harfli 24 kelime var. İçerisinde LS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ls olan kelimeler listesine ya da Sonu ls ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- METALSİ
-
-
[isim]
Metallerin fiziksel özelliklerini, metal olmayan ögelerin ise kimyasal özelliklerini taşıyan element, madensi, metaloit
-
[isim]
Metallerin fiziksel özelliklerini, metal olmayan ögelerin ise kimyasal özelliklerini taşıyan element, madensi, metaloit
- OĞULSUZ
-
-
[sıfat]
Oğlu olmayan
-
[zarf]
Oğlu olmadan
- "O, oğulsuz yaşardı da atsız yaşamazdı." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Oğlu olmayan
- FELSEFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Felsefe ile ilgili, felsefeye ilişkin
- "Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerden ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir." (Anayasa)
-
[sıfat]
Felsefe ile ilgili, felsefeye ilişkin
- NASILSA
-
-
[zarf]
Herhangi bir sebeple veya bilinmeyen bir sebeple
- "Araba tam duracağı sırada nasılsa sol tekerlekler küçük bir hendeğin içine kaydı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[zarf]
Herhangi bir sebeple veya bilinmeyen bir sebeple
- APTALSI
- ...
- FAULSÜZ
-
-
[sıfat]
Faulü olmayan, faul yapmayan
-
[zarf]
Faul yapmadan
- "Daha o yaşta, sert, hızlı fakat faulsüz oynardı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Faulü olmayan, faul yapmayan
- YELSEME
-
-
[isim]
Yelsemek işi veya durumu
-
[isim]
Yelsemek işi veya durumu
- ASILSIZ
-
-
[sıfat]
Doğru olmayan, temelsiz, köksüz, dayanaksız, yalan (haber)
-
[sıfat]
Doğru olmayan, temelsiz, köksüz, dayanaksız, yalan (haber)
- FELSEFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması
- "Felsefe diliyle söylersek her ozan bir fenomendir yani olgudur." (Necati Cumalı)
- "Sana su şehirlerinin felsefesini yaptım." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Bir bilimin veya bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler bütünü
- "Tarih felsefesi. Hukuk felsefesi."
- "Saldırmak onun içgüdülerinden biridir ve yöntemi çekiçle felsefe yapmaktır." (Salâh Birsel)
-
Bir filozofun, bir felsefe okulunun, bir çağın öğretisi
- "Sokrates felsefesi."
-
Dünya görüşü
- "Yargılarınızı, felsefenizi kendinize saklayıp oyununuza tek özdeyiş katmayacaksınız." (Haldun Taner)
-
Bir konuda soyut düşünüş
- "Uzun felsefelerden sonra Mediha'yı benden çok sevdiğini anlatıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması
- MASALSI
-
-
[sıfat]
Masalı andıran, masala benzeyen, masal gibi, masalımsı
-
[sıfat]
Masalı andıran, masala benzeyen, masal gibi, masalımsı
- BAKILSA
- ...
- SUALSİZ
-
-
[sıfat]
Suali olmayan
-
[sıfat]
Suali olmayan
- BALSIRA
-
-
[isim]
Yaprakların üzerinde oluşan bir tür küf
-
Bir tür kudret helvası
-
[isim]
Yaprakların üzerinde oluşan bir tür küf
- KALSEMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kandaki kalsiyum miktarı
-
[isim]
Kandaki kalsiyum miktarı
- NİKELSİ
-
-
[sıfat]
Nikeli andıran, nikele benzeyen, nikel gibi
-
[sıfat]
Nikeli andıran, nikele benzeyen, nikel gibi
- USULSÜZ
-
-
[sıfat]
Yöntemsiz
-
Yasalara aykırı olan
-
[sıfat]
Yöntemsiz
- ALSATÇI
- ...
- FALSOLU
-
-
[sıfat]
Yanlış, hatalı, kusurlu
- "Bu saydığım, rolün falsolu tarafları." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Uygun ve yerinde olmayan
-
Döne döne ve ekseninden kayarak, kavisli
-
[sıfat]
Yanlış, hatalı, kusurlu
- SİLSİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine bağlı, birbiriyle ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra
- "Trende herkes uyuyor, uzun bir öksürük silsilesi ve bazı iniltilerden başka ses yok." (Halide Edip Adıvar)
-
Bilinen en eski atalardan yaşayan torunlara kadar aile sırası
- "Kökten, silsileden, anadan, babadan, ecdattan asildi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Birbirine bağlı, birbiriyle ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra
- AKILSIZ
-
-
[sıfat]
Aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
- "Sen hükûmeti yönetenleri hep bilgisiz, akılsız mı sanırsın?" (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt