İçinde lma olan 8 harfli 171 kelime var. İçerisinde LMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lma olan kelimeler listesine ya da Sonu lma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAM, MAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AM, LA, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SORULMAK
-
-
[nsz]
Sorma işine konu olmak
-
[nsz]
Sorma işine konu olmak
- BIKILMAK
-
-
[nsz]
Usanılmak
-
[nsz]
Usanılmak
- KAÇILMAK
-
-
Kaçma işi yapılmak
-
Çekilmek, savulmak
- "Kaçılın, araba geliyor."
-
Kaçma işi yapılmak
- KIRKILMA
-
-
[isim]
Kırkılmak işi
-
[isim]
Kırkılmak işi
- DEVROLMA
-
-
[isim]
Devredilme
-
[isim]
Devredilme
- RULMANLI
- ...
- YAMRULMA
-
-
[isim]
Yamrulmak işi
-
[isim]
Yamrulmak işi
- SOĞRULMA
-
-
[isim]
Soğurulma
-
[isim]
Soğurulma
- KAPILMAK
-
-
Kapma işine konu olmak
- "Bir ara korkuya kapıldım." (Refik Halit Karay)
-
Sürüklenmek
- "Aralarından biri akıntıya kapıldığı zaman ötekiler var kuvvetleriyle dayanarak onu geri çekiyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Birine güvenip boş bulunarak aldanmak
- "Ben onun sözlerine kapıldım."
-
Bir kimseye tutulmak, bağlanmak, aşırı sevgi duymak
- "Kızın güzelliğine kapılarak evlenme teklif etti."
-
Bir şeyin veya kimsenin güçlü etkisinde kalmak
- "Bu iki şiiri övenler onların kalıbından gelen ucuz bir güzelliğe kapılırlar." (Salâh Birsel)
-
Kapma işine konu olmak
- VURULMAK
-
-
[nsz]
Vurma işine konu olmak
- "Yatak odasının kapısı vuruluyordu." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[-e]
Âşık olmak, gönül kaptırmak, sevdalanmak
- "Kim söylemiş beni / Süheyla'ya vurulmuşum diye." (Orhan Veli Kanık)
-
[nsz]
Vurma işine konu olmak
- SOYULMAK
-
-
[nsz]
Soyma işine konu olmak
- "Küçük çocuğun gözü soyulmuş bir taze badem gibi parladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Soyma işine konu olmak
- YIKILMAK
-
-
[nsz]
Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak
-
Herhangi bir sebeple çökmek, göçmek
- "Duvar yıkıldı."
-
Devrilmek, yığılmak
- "... yüzükoyun yıkılıp kalmış bir kadın, kaçışan hizmetçiler..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İstenmeyen biri çekilip gitmek, defolmak
-
Yok olmak, mahvolmak
-
[-e]
Yüklenmek
- "Bütün işler onun üstüne yıkılmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak
- DEFOLMAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Savuşmak, çekilip gitmek
- "Bir gece oyuncular dükkânı, tezgâhı toplayıp kasabadan defoldular." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Haydi defol, şimdi evimden çık!" (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Savuşmak, çekilip gitmek
- SAĞILMAK
-
-
[nsz]
Sağma işine konu olmak
-
Kumaş, kilim vb. bir yerinden iplik çıkıp sökülmek
- "Kilimin kenarı sağıldı."
-
Akmak, kaymak, aşağıya doğru hızla inmek
- "Yılan deliğe sağıldı."
-
[nsz]
Sağma işine konu olmak
- YUMULMAK
-
-
[nsz]
Kapanmak, örtülmek
-
[-e]
Kendini bir işe istekle vermek, girişmek, saldırmak, atılmak
-
Kısılmak, örtülür gibi olmak
-
[nsz]
Kapanmak, örtülmek
- KIVRILMA
-
-
[isim]
Kıvrılmak işi, bükülme
- "Babasına dille değil, sancıdan ölüyor gibi birkaç kıvrılma, burkulma ile karşılık verdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Yer kabuğunun içten gelen etkenlerle dalgalı bir biçim alması
-
[isim]
Kıvrılmak işi, bükülme
- SAÇILMAK
-
-
[nsz]
Saçma işi yapılmak
-
Etrafa dağılmak, yayılmak
-
Açılıp saçılmak
-
[nsz]
Saçma işi yapılmak
- YORULMAK
-
-
[nsz]
Yorgun duruma gelmek
- "Artık ciddiyetten yorulmuş gibi silkinerek kısa ve gevrek kahkahasını attı." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Yorgun duruma gelmek
- ÇOĞALMAK
-
-
[nsz]
Azken çok olmak, çok duruma gelmek, artmak
- "Ansızın aşağıda ayak sesleri, uğultular çoğaldı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[nsz]
Azken çok olmak, çok duruma gelmek, artmak
- BAYILMAK
-
-
[nsz]
Baygın duruma girmek, uyur gibi olmak, kendinden geçmek, kendini kaybetmek
- "Akşam vapurda giderken bir kadının bayıldığını gördüm." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Çok hoşlanmak, çok sevmek
- "Hatta kıza bayıldığını bile anlasaydı neye yarardı?" (Refik Halit Karay)
-
[-den]
Sıcak, açlık, susuzluk, yorgunluk vb. etkenlerle dayanma gücünü yitirmek
- "Uzakta görülen manzaralar insana sıcaktan bunalmış ve bayılmış hissini verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Vermek, ödemek
- "Bin papeli bayıldık."
-
[nsz]
Baygın duruma girmek, uyur gibi olmak, kendinden geçmek, kendini kaybetmek