İçinde lm olan 8 harfli 319 kelime var. İçerisinde LM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lm olan kelimeler listesine ya da Sonu lm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOLMALIK
-
-
[sıfat]
Dolma yapmaya yarar
- "Dolmalık fıstık."
-
[sıfat]
Dolma yapmaya yarar
- İLİŞİLME
-
-
[isim]
İlişilmek işi
-
[isim]
İlişilmek işi
- KAYKILMA
-
-
[isim]
Kaykılmak işi
-
[isim]
Kaykılmak işi
- YÜCELMEK
-
-
[nsz]
Yükselmek, yüce bir duruma gelmek
-
[nsz]
Yükselmek, yüce bir duruma gelmek
- DÖKÜLMEK
-
-
[nsz]
Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
- "Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kumaş dökümlü olmak
-
Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak
-
[-e]
Düşmek
- "Bizim motor ikiye bölünüp suya döküldüğümüzde, dört kişiydik." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Çıkmak, ortaya konulmak
- "Âdeta düşünmeksizin kaleminden masal sahnelerine benzeyen dağ, dere, uçurum resimleri dökülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kaplamak, yayılmak
- "Duvarlar, bütün ışıkları yutuyor, halkın üstüne bir toprak rengi dökülüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Salınmak, serbest bırakılmak
- "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)
-
[-e]
Kır, sokak vb. yerlerde insanlar çokça birikmek
- "Bahar o sene erken gelmiş, herkes tarlalara dökülmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çok eskimiş olmak, değerini ve güzelliğini yitirmek
- "Yaşayan, var olan her şey eskiyip dökülecek." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Çok yorgun, hasta olmak
- "Erkek arıların takatleri kesilmeye başlar, bir bir dökülür, ölür giderler." (Tarık Buğra)
-
Akarsular, göl veya denize akmak
-
[nsz]
Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak
- SAYILMAK
-
-
[nsz]
Sayma işine konu olmak, addedilmek
- "İsmail'i yanıma alalı beri pek yalnız sayılmam." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Sayma işine konu olmak, addedilmek
- VAZGELME
-
-
[isim]
Vazgeçme
-
[isim]
Vazgeçme
- BOĞULMAK
-
-
[nsz]
Boğma işine konu olmak
-
Havasızlıktan ölmek
- "Denize düşmeden boğulacağız diye haykırıyordu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Bunalmak
- "Bu misalleri görüp de Boğaziçi tepelerinin apartman yığınları ile boğulduklarına yanmaz mısınız?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Boğma işine konu olmak
- AÇABİLME
-
-
[isim]
Açabilmek işi
-
[isim]
Açabilmek işi
- ALÇALMAK
-
-
[nsz]
Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek
-
İnsanın değeri azalmak
-
[nsz]
Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek
- OLABİLME
- ...
- SEZİLMEK
-
-
[nsz]
Bir şey, bir durum anlaşılmak, hissedilmek
- "Dudak uçlarında ancak sezilebilen bir memnunluk yanıp sönmüştü." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Bir şey, bir durum anlaşılmak, hissedilmek
- ACIKILMA
-
-
[isim]
Acıkılmak işi veya durumu
-
[isim]
Acıkılmak işi veya durumu
- KAÇILMAK
-
-
Kaçma işi yapılmak
-
Çekilmek, savulmak
- "Kaçılın, araba geliyor."
-
Kaçma işi yapılmak
- RESÜLMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anamal, anapara
-
[isim]
Anamal, anapara
- ÇAĞRILMA
-
-
[isim]
Çağrılmak işi
-
[isim]
Çağrılmak işi
- ELMASİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dondurulmuş meyve suyundan yapılan bir tür pelte
-
[isim]
Dondurulmuş meyve suyundan yapılan bir tür pelte
- KIRILMAK
-
-
[nsz]
Kırma işine konu olmak, bir veya birçok parçaya ayrılmak
-
Bükülerek kat yeri oluşturmak
-
Savaş, bulaşıcı hastalık sebebiyle çok sayıda insan ölmek
-
[-e]
Birine karşı kırgın duruma gelmek, gücenmek, incinmek
-
Kırgınlık duymak
- "Bana ne oluyor bugün? Donuyorum, her tarafım kırılıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak
-
Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak
- "Kapıdan içeri ilk adımını atınca birdenbire cesareti kırıldı." (Peyami Safa)
-
[-den]
Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak
-
Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen bir ışın, doğrultu değiştirmek
-
[nsz]
Kırma işine konu olmak, bir veya birçok parçaya ayrılmak
- OLMUŞLUK
-
-
[isim]
Olmuş olma durumu
-
[isim]
Olmuş olma durumu
- KAYBOLMA
-
-
[isim]
Kaybolmak işi
-
[isim]
Kaybolmak işi